8 Mart 2010 Pazartesi

Ankara'dan gol sesi çıkmadı..

Ankara'dan gol sesi çıkmadı..
Stat: Yenikent ASAŞ

Hakemler: Abdullah Yılmaz xx, İsmail Köse xx, Hakan Yemişken xx

Ankaragücü: Serkan xx, Geremi x, Rajnoch xx, Muhammet xx, Elyasa xx, Kağan xx (Dk. 65 Bilal x), Hürriyet x, Saphara xx (Dk. 79 Koray x), Murat xx, Vassell x, Vittek x (Dk. 58 Theo x)

Gaziantepspor: Mahmut xx, Murat xx (Dk. 61 Beto x), Tolga xx, Deumi xx, Ivan xx, Zurita xx, Erman xx, Ahmet xx (90 4 Mehmet ?), Jorginho x (Dk. 87 Ümit ?), Olcan xx, Cesar x

Sarı kartlar: Dk. 36 Kağan, Dk. 90 2 Murat (Ankaragücü)

Kırmızı kart: Dk. 50 Rajnoch (Ankaragücü)

::MAÇTAN DAKİKALAR:
Karşılaşmanın ilk yarısında her iki takım da hücum bölgesinde etkili olamadı. Ankaragücü, uzun paslarla Vassell-Vittek ikilisine hazırlamayı düşündüğü pozisyonlarda başarılı olamazken, Gaziantepspor'un atakları ise Ankaragücü defansı tarafından tehlikeye dönüşmeden önlendi.

39. dakikada Ivan'ın sol taraftan yaptığı ortada ceza alanı içinde topla buluşan Olcan'ın kafa vuruşunda, meşin yuvarlak üstten auta çıktı.

40. dakikada Saphara'nın soldan kullandığı serbest vuruşta ceza alanı içinde uygun durumdaki Vittek topa dokunamayınca Gaziantepspor kalecisi Mahmut, meşin yuvarlağa sahip oldu.

45. dakikada Olcan'ın pasıyla ceza alanı sağ çaprazında topla buluşan Ahmet'in vuruşunda, meşin yuvarlak kaleci Serkan'da kaldı.

53. dakikada Jorginho'nun kullandığı serbest vuruşta top üstten auta gitti.

63. dakikada Erman'ın soldan ortasında arka direkte uygun durumdaki Cesar, meşin yuvarlağa kafayla kötü bir vuruş yapınca takımını öne geçirme şansını kaçırdı.

65. dakikada Saphara'nın kullandığı korner atışında arka direkte topla buluşan Elyasa'nın vuruşunda meşin yuvarlak auta çıktı.

68. dakikada ceza alanı ön çizgisinde topla buluşan Olcan'ın vuruşunda direkten dönen topu Ankaragücü savunması uzaklaştırdı.

74. dakikada Ahmet'in ceza alanının dışından yaptığı vuruşta kaleci Serkan, topu tokatlayarak tehlikeyi uzaklaştırdı.

1-0 oldu, özlem son buldu!

1-0 oldu, özlem son buldu!
Fenerbahçe, Turkcell Süper Lig'de Antalyaspor ile yaptığı mücadelede uzun bir aradan sonra tam kadroya yakın bir ekiple sahaya çıktı.

Sakatlıkları nedeniyle bu maç için durumları net olmayan Gökhan Gönül ve Cristian tedavilerinin ardından kadroya dahil edilirken, ligde en son 20. haftadaki Diyarbakırspor maçında forma giyen Lugano, Antalyaspor karşısında 11'deki yerini aldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçında gördüğü kırmızı kartla 2 maç ceza alan kaptan Alex, Antalyaspor mücadelesinde takımını yalnız bıraktı.

Fenerbahçe Teknik Direktörü Christoph Daum, Alex'in yokluğunda forvet oyuncuları Semih ve Güiza ikilisine birlikte görev verdi.

-DEİVİD İLK KEZ 11'DE-
Fenerbahçe'nin Brezilyalı futbolcusu Deivid De Souza, bu sezon ligde ilk kez 11'de şans buldu.

Antalyaspor karşısında Mehmet Topuz'a yedekler arasında yer veren teknik direktörü Christoph Daum, sahaya Deivid'i sürdü.

Hafta içinde yapılan antrenmanlarda Deivid ile özel olarak ilgilenen Alman çalıştırıcı, Brezilyalı futbolcuya ilk kez şans tanıdı.

Sarı-lacivertli ekipte Ali Bilgin'in yanı sıra çalışmalarını takımdan ayrı sürdüren Özer ve tedavisi süren Uğur, kadroda bulunmadı.

-KIRMIZI KART PROTESTOSU-
Sarı-lacivertli taraftarlar, İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçının hakemi Fırat Aydınus'a tepkilerinden dolayı, Antalyaspor maçını yönetecek hakemler ısınmak için sahaya çıktıklarında, tribünlerde dağıtılan kırmızı kartları hakemlere gösterdiler.

Islıkla hakemlere tepki gösteren taraftarlar, ellerindeki kırmızı kartları da havaya kaldırdılar.

Taraftarlar, seramoniden sonra da tribünlerden hakemlere kırmızı kart gösterdi.

-TARAFTAR GRUPLARINDAN ORTAK AÇIKLAMA-
Fenerbahçe'nin ligde geçen hafta İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile yaptığı maçı yöneten hakem Fırat Aydınus'un verdiği kararlara tepki gösteren taraftar grupları, Antalyaspor maçı öncesi birleşerek ortak bir açıklama yaptı.

Stadın yakınında bulunan Fenerbahçe Altyapı Derneği'nin bahçesinde bir basın açıklaması yapan gruplar, ''Fenerbahçe taraftarı bundan böyle kendisini ilgilendiren tüm konularda, kendisini yok sayanlara rağmen tavrını göstermeye devam edecektir'' denildi.

GFB, KFY, FEDER, Lacivert, 1907 UNIFEB, GRUP CK ve Vamos Bien gruplarının ortak açıklamasını, Fenerbahçeliler Derneği (FEDER) Başkanı İlyas Bulcay okudu.

''Fenerbahçe lehine yapılmış parmakla sayılabilecek hatanın yılarca gündemde tutulduğu düşünüldüğünde, artık dışımızda kurgulanan bu senaryoya seyirci kalmayacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz'' şeklinde ifadelerin yer aldığı açıklamada, bu doğrultuda hazırlanan 20 bin kırmızı kart ve buna bağlı sloganlarla tribünlerde tepkinin gösterileceği ifade edildi.

Taraftar gruplarının temsilcileri, ayrıca takımın iyiye gitmesi için tribünlerde bir birlikteliği sağladıklarını, muhalefetin de mevcut yönetimle birleşerek ortak hareket etmesini beklediklerini kaydettiler.

-TRİBÜNLER-
Ligde zor günler geçiren sarı-lacivertli takımı, Antalyaspor maçında taraftarı yalnız bırakmadı.

Soğuk havaya rağmen tribünlerin önemli bir bölümünü dolduran taraftarlar, maç öncesi yaptıkları tezahüratlarla futbolculara moral vermeye çalıştı.

Bu arada, küçük bir grup, Antalyaspor taraftarı da misafir seyirci tribününde yerlerini alarak takımlarına destek verdi.

Tribünlerde coşkulu bir atmosfer oluşturan taraftarlar, takımlar seramoni için sahaya çıktıklarında Türk Telekom Tribünü üst bölümünde büyük boyutta sarı-lacivert bayrak açıldı.

-FUTBOLCULAR TOP DAĞITTI-
-Fenerbahçeli futbolcular Fenercell'in yaptığı kampanya doğrultusunda tribünlere 20 tane imzalı top attı. Yapılan anonslarda topları kapanların maç sonunda Fenerium mağazasından orijinal formalarını alabilecekleri duyuruldu.

-Birinci yılını kutlayan ve 200 bin aboneye yaklaşan Fenercell'in başlattığı kampanya kapsamında dağıtacağı hediyelerin arasında bulunan araçlar, maç öncesinde bir süre yedek kulübelerinin olduğu bölümde bulunduruldu.

Antalyaspor'a karşı İstanbul'da mağlubiyeti bulunmayan Fenerbahçe, rakibi karşısındaki üstünlüğünü bu maçta da sürdürdü. İki takım, İstanbul'da ilk kez 1982-83 sezonunda karşı karşıya gelirken, bu maç 1-1 berabere sonuçlandı. Bu sonuç aynı zamanda Antalyaspor'un Fenerbahçe karşısında İstanbul'da şimdiye dek elde ettiği tek puan oldu. Fenerbahçe, daha sonra İstanbul'da Antalyaspor ile yaptığı 14 maçı da kazanarak rakibine puan vermedi.

-VE MAÇ-

FENERBAHÇE: 1 - ANTALYASPOR: 0

Stat
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu

Hakemler
Bünyamin Gezer xx, Ekrem Kan xx, Asım Yusuf Öz xx

Fenerbahçe
Volkan Demirel xx, Gökhan Gönül xx, Lugano xxx, Bilica xx, Andre Santos xxx, Deivid xx, Cristian xx, Emre xxx (Dk. 89 Deniz ?), Vederson x (Dk. 42 Mehmet Topuz xx), Semih xx (Dk. 69 Selçuk xx), Güiza xx

Antalyaspor
Ömer xx, Erhan x (Dk. 89 Kerim ?), Yalçın xx, Batak xx, Orhan xx, Korhan xx (Dk. 75 Ertuğrul x), Sedat xx, Jedinak xx, Dos Santos xx, Necati xx, Veysel xx (Dk. 85 Balili x)

Gol
Dk. 33 Andre Santos (Fenerbahçe)

Sarı Kartlar
Dk. 23 Andre Santos, Dk. 26 Vederson (Fenerbahçe), Dk. 42 Erhan, Dk. 80 Batak (Antalyaspor)

::MAÇTAN DAKİKALAR::
12. dakikada Bilica'nın ceza alanına gönderdiği topu Güiza kafayla Semih'e indirdi. Golcü futbolcunun penaltı noktasının gerisinden vuruşunda, top farklı bir şekilde üstten auta çıktı.

16. dakikada ceza alanı içinde sağ çaprazda topla buluşan Güiza'nın dönerek yaptığı vuruşta, top uzak direğin yanından auta çıktı.

17. dakikada Emre'nin ceza alanı dışından şutunda, top yandan auta gitti.

21. dakikada Semih'in pasıyla ceza alanı içinde topla buluşan Güiza, kötü bir vuruşla meşin yuvarlağı üstten auta attı.

33. dakikada ani gelişen Fenerbahçe atağında, orta sahada Semih'in pasıyla sol kanatta topla buluşan Emre, meşin yuvarlağı bekletmeden yanında hareketlenen Andre Santos'a verdi. Soldan hızla ceza alanına giren Brezilyalı futbolcu, kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda düzgün bir vuruşla topu filelere göndererek, takımını 1-0 öne geçirdi.

43. dakikada Emre'nin pasıyla ceza yayı önünde topla buluşan Mehmet Topuz'un şutunda, top üstten auta çıktı.

Karşılaşmanın ilk yarısı, 1-0 Fenerbahçe'nin üstünlüğüyle sona erdi.

58. dakikada Emre'nin orta sahadan attığı uzun pasta topu göğsüyle önüne indirerek, sağdan ceza alanına giren Güiza, kötü bir vuruşla meşin yuvarlağı auta attı.

60. dakikada Yalçın'dan topu kapan Emre, Deivid ile paslaşarak, ceza alanına girdi. Milli futbolcunun kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda vuruşunda, kaleci Ömer topu iki hamlede kontrol etti.

68. dakikada ceza yayı içinde kazanılan serbest atışı kullanan Jedinak'ın vuruşunda, top üstten auta çıktı.

77. dakikada rakip ceza alanı içinde Yalçın ile girdiği pozisyonda yerde kalarak hakemden penaltı kararı bekleyen Fenerbahçeli futbolcu Emre, pozisyonun devamında kendi ceza alanı önünde hakem Bünyamin Gezer'e tepki gösterdi.

81. dakikada ceza alanı dışından serbest vuruş kullanan Emre'nin ceza alanına gönderdiği topu kimse dokunamayınca kaleci Ömer, meşin yuvarlağı direğin dibinde kontrol etti.

83. dakikada soldan ceza alanına giren Veysel'in çaprazdan sert şutunda, kaleye paralel giden top, auta çıktı.

Fenerbahçe, karşılaşmayı ilk yarıda attığı golle 1-0 kazandı.

''Çifte standart var!''

''Çifte standart var!''
Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, Antalyaspor'u 1-0 yendikleri maçta penaltılarının verilmediğini ileri sürdü.

Mosturoğlu, maçtan sonra yaptığı açıklamada, haftalardır aldıkları kötü sonuçlardan sonra kazanmaları gereken bir maça çıktıklarını belirterek, ''Kazandık, mutluyuz. 12. adam olan taraftarımız maç boyunca bize destek verdi. Onlara şükranlarımızı sunuyoruz. Birlikte bu kara bulutları dağıtacağız'' dedi.

Geçen hafta kaybettikleri maçtan sonra hakemlerle ilgili konuştuklarını hatırlatan Şekip Mosturoğlu, şöyle devam etti:
''Maalesef oyun kurallarının farklı takımlara farklı uygulandığı bir lig yaşıyoruz. Bugün çok bariz bir penaltı kararı takımımız lehine verilmedi. Hakem son bölümlerde de kontrolü kaybetti, yanlış kararlar verdi. Bir takım iyi veya kötü oynayabilir. Hakem hatalarının bu kadar ön plana çıktığı, farklı takımlara farklı kararların verildiği ortamda, bu açıklamaları yapıyoruz. Baştan beri kararlarda standart olmadığını söylüyoruz. Dünkü Trabzonspor-Gençlerbirliği maçında Gençlerbirliği'nin golü, geçen hafta İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçındaki Deniz'in attığı ve sayılmayan gol arasında hiçbir fark yok. Biz ne söylersek söyleyelim değişen bir şey yok. TFF ve MHK'yı, bu konuda daha dikkatli olmaya, yanlış yapanları uyarmaya ve cezalandırmaya davet ediyoruz. Bizleri cezalandırdığı gibi.''

Mosturoğlu, bir soru üzerine, sezonun ilk yarısından itibaren hakem kararlarının, farklı maçlarda farklı olduğunu savunarak, ''Buna TFF tedbir almalı. Bu konunun üzerinde durulmalı. Yenildiğimiz maçtan sonra konuştuğumuzda yenilgiye kılıf arıyorlar deniliyor. Bugün ise yendiğimiz maçtan sonra konuşuyoruz'' dedi.

Bir gazetecinin, ''Taraftar gruplarının yaptığı açıklamada hakem Fırat Aydınus'un düdüğünü bırakıncaya kadar yönetimin çalışma yapma önerisinde bulunduğunu'' belirtmesi üzerine, Mosturoğlu, şunları söyledi:
''Bir hakemin düdüğünü astırmak bir kulüp yönetiminin üzerine vazife değil. TFF'nin üzerine vazife. Ama maalesef TFF, bu standart dışı kararların yaşandığı ortamda caydırıcı ceza vermezse bu tip sonuçları olabilir. Taraftarın da canı yanıyor. Ancak bu görev TFF'ye ait. TFF, formsuz hakemlerle herhalde yollarını bir şekilde ayıracaktır. Biz sadece tepkimizi demokratik olarak gösteriyoruz ama değişen bir şey olmadığını görüyoruz.''

Kobe'nin çabaları yetersiz..

Kobe'nin çabaları yetersiz..
NBA'de gecenin sonucu en çok merak edilen karşılaşmasına Amway Arena ev sahipliği yaptı. Orlando Magic, sahasında ağırladığı Los Angeles Lakers'ı 96-94 mağlup etti.

NBA'in son şampiyonu Los Angeles Lakers, üst üste 3. mağlubiyetini Orlando Magic deplasmanında aldı. Orlando'da maça ilk 5 başlayan tüm oyuncular karşılaşmayı çift haneli sayılarda noktalarken, Vince Carter attığı 25 sayıyla takımının en skorer ismi oldu. Jameer Nelson 15 sayı üretirken, Dwight Howard ise 15 sayı, 16 ribauntluk başarımıyla 'double-double' yaptı. Orlando Magic, geçtiğimiz sezon NBA finalinde elendiği rakibini yenerek üst üste 5. galibiyetine imza attı.

Geceyi yenilgiyle kapatan bu sezonki 18. mağlubiyetini alan Los Angeles Lakers'ta ise yıldız basketbolcu Kobe Bryant'ın 34 sayısı galibiyet için yeterli olmadı. İspanyol yıldız Pau Gasol 20 sayı, 11 ribauntla 'double-double' yaparken, Derek Fisher ise 11 sayıyla maçı tamamladı.

Auburn Hills'te Houston Rockets'ı ağırlayan Detroit Pistons rakibini uzatmaya giden maçın ardından 110-107 yenerek 6 maçlık yenilgi serisine son verdi.

Boston Celtics Washington Wizards'ı 86-83 yenerek üst üste 4. galibiyetini alırken, Washington bu sezonki 39. mağlubiyetini aldı.

Philadelphia: 114 - Toronto: 101
Air Kanada Centre'da Phialdelphia 76ers'ı ağırlayan Toronto Raptors rakibine 114-101 mağlup oldu. Milli basketbolcu Hidayet Türkoğlu sakatlığı nedeniyle bu karşılaşmada forma giymedi.
Milli basketbolculardan Hidayet Türkoğlu'nun takımı Toronto Raptors, sahasında ağırladığı Philadelphia 76ers'a yenildi ve bu sezonki 29. yenilgisini aldı. Milli yıldız Hidayet Türkoğlu sol ayak bileğindeki sakatlık nedeniyle bu karşılaşmada forma giyemedi. Toronto'da Chris Bosh 7 maç aradan sonra formasına kavuşurken karşılaşmayı 12 sayı, 12 ribauntluk başarımıyla 'double-double' yaparak noktaladı. Jarrett Jack attığı 20 sayıyla takımının en skorer ismi olurken, toplam 6 oyuncu maçı çift haneli sayılarda noktaladı. Geceyi galibiyetle kapatan ve bu sezon 23-39 olan Philadelphia'da ise Thaddeus Young attığı 32 sayıyla hem takımının hem de maçın en skorer ismi oldu. Andrea Iguodala 16 sayı, 10 asist, 6 ribauntluk başarımıyla galibiyete katkı sağlarken, Jrue Holiday 21 sayı, 7 ribaunt, 6 asistle galibiyette kilit rol oynadı. NBA'de gecenin toplu sonuçları ise şöyle: Phialdelphia: 114 - Toronto: 101 LA Lakers: 94 - Orlando: 96 Houston: 107 - Detroit: 110 Washington: 83 - Boston: 86 Oklahoma: 108 - Sacramento: 102 Portland: 106 - Denver: 118

"Keşke maçlar 85 dakika olsa"

Keşke maçlar 85 dakika olsa
Kasımpaşa’nın takım kaptanı Yekta kurtuluş, Best FM’den Özkan Öztürk’ün hazırlayıp sunduğu Futbol Vadisi’ne telefonla katıldı.

Kasımpaşa serüveninin 3 yıl önce başladığını belirten Yekta Kurtuluş, Kasımpaşa’ya İzmirspor’dan geldiğini ve burada olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.

MAÇLAR 85 DAKİKA OLSA 42 PUANIMIZ OLURDU
Başarılı futbolcu takımının bu sezon son dakikalarda yediği gollerle puan kaybetmesini, ”Biraz konsantrasyon eksikliği. Biraz da şansızlık. Genelde zaten duran toplardan yedik golleri. Takım arkadaşlarımızla da bunu konuştuk. Maçlar 85 dakika oynansa şu an 42 puanımız vardı. Ama şansımız yağver gitmedi” şeklinde değerlendirdi.

ŞANSSIZLIĞIMI KIRDIM
Oynadığı son dört lig maçında da gol atan Yekta Kurtuluş, yakaladığı bu performansla ilgili olarak, “Daha öncede pozisyon yakalıyordum ama bir türlü gole çeviremiyordum. Artık o şansızlığı da kırdım. İnşallah daha fazla gol atarak takıma daha yararlı olurum” dedi.

TRANSFER TEKLİFİ YOK
Şu an için herhangi bir transfer teklifi gelmediğini söyleyen Yekta, hayalinde her Türk futbolcunun olduğu gibi önce büyük takımlarda, sonra Avrupa’da oynamak olduğunu, Milli Takım’ın da hedefleri arasında yer aldığını ve amacına ulaşmak için çabaladığını belirtti.

İZMİRLİLER FUTBOLCULARINA SAHİP ÇIKMIYOR
İzmir doğumlu oyuncu, Süper Lig’de hiçbir İzmir kulübünün olmamasını İzmir takımlarının İzmirli futbolculara sahip çıkmamasına bağladı. Kendisinin ve bir çok arkadaşının İzmirspor’dan maddi zorluklar nedeniyle ayrıldığını belirten Yekta Kurtuluş, İzmir’de futbola maddi desteğin olmamasından ve iş adamlarının futbola yatırım yapmaktan kaçınmasından yakınırken, Buca ve Altay’ın da önümüzdeki sezon Süper Lig’e çıkacağına inandığını söyledi.

Diyarbakır'da polisin ihmali var mı?

Diyarbakır'da polisin ihmali var mı?
Sağlam, taraftarların attığı taşların stadyuma nasıl sokulduğu ve olayda polisin ihmali olduğu iddialarıyla ilgili Gençlik ve Spor İl Müdürü İslam Çetin ile Diyarbakır Atatürk Stadyumu'na geldi. Basın mensuplarına kırılan beton zemini gösteren Sağlam, sahaya atılan taşların taraftarların zemini kırarak elde ettikleri beton parçaları olduğunu belirterek, bu konuda polisin ihmali olduğu yönündeki iddiaların tamamen asılsız olduğunu söyledi.

Tribündeki bazı yerlerde beton zeminin kırık olduğu, çok az sayıda da kırık seyirci koltuğu bulunduğu görüldü

Başımız sağolsun!

Başımız sağolsun!
Futbol Federasyonu, Elazığ'da sabah saatlerinde meydana gelen depremde hayatını kaybedenler için başsağlığı mesajı yayımladı.

Federasyonun resmi internet sitesinde yer alan mesajda, ''Elazığ'da bu sabaha karşı meydana gelen depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, kederli yakınlarına başsağlığı dileriz'' denildi.

-GALATASARAY-
Bu sabaha karşı Elazığ'da meydana gelen deprem nedeniyle hayatını kaybeden yurttaşlarımıza Tanrı'dan rahmet, yakınlarına ve tüm ulusumuza başsağlığı diliyoruz. Depremde yaralananlara geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

-FENERBAHÇE-
Elazığ'da sabah saatlerinde meydana gelen depremde bazı vatandaşlarımızın hayatlarını kaybettiği bazı vatandaşlarımızın ise enkazdan yaralı olarak çıkartıldığını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz.
Depremde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerine başsağlığı diliyor, yaralı olarak enkazdan kurtarılan vatandaşlarımızın da biran önce eski sağlıklarına kavuşmalarını istiyoruz.

-BURSASPOR-
Bursaspor Kulübü, Elazığ'da sabah saatlerinde meydana gelen 6 şiddetindeki depremde hayatını kaybedenler için ''başsağlığı'' mesajı yayımladı.

Bursaspor Kulübünün, ''www.bursaspor.org.tr'' adresli resmi internet sitesinde yer alan açıklamada şöyle denildi:
''Elazığ'da sabah saatlerinde meydana gelen depremde onlarca vatandaşımızın hayatlarını kaybettiği, birçok vatandaşlarımızın ise enkazdan yaralı olarak çıkartıldığını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Depremde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerine başsağlığı diliyor, yaralı olarak enkazdan kurtarılan vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyoruz.''

-BEŞİKTAŞ-
Bu sabaha karşı Elazığ'da meydana gelen depremi üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı, yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar dileriz.

-TRABZONSPOR-
Trabzonspor Kulübü, Elazığ'da sabah saatlerinde meydana gelen depremde hayatını kaybedenler için başsağlığı mesajı yayımladı.

Trabzonspor Kulübü'nün resmi internet sitesinde yer alan açıklamada, ''Elazığ'da bu sabaha karşı meydana gelen depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Yüce Allah'tan rahmet, kederli yakınlarına başsağlığı dileriz'' denildi.

-ANKARAGÜCÜ-
Ankaragücü Kulübü, Elazığ'da sabah saatlerinde meydana gelen depremde hayatını kaybedenler için başsağlığı mesajı yayımladı.

Kulübün resmi internet sitesinde yer alan açıklamada, ''Bu sabaha karşı Elazığ'da meydana gelen depremi büyük üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı, yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyoruz'' denildi.

-MANİSASPOR-
Manisaspor kulübü, Elazığ'da sabah saatlerinde meydana gelen depremde hayatını kaybedenler için başsağlığı mesajı yayımladı.

Manisaspor'un resmi internet sitesinde yer alan açıklamada, ''Elazığ'da meydana gelen depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, kederli yakınlarına başsağlığı, depremden yaralı olarak kurtulan vatandaşlarımızın bir an önce sağlıklarına kavuşmalarını diliyoruz'' denildi.

DENİZLİSPOR-
Denizlispor Kulübü, Elazığ'da meydana gelen depremde hayatını kaybedenler için başsağlığı mesajı yayımladı.

Denizlispor kulübünün resmi internet sitesinde yer alan mesajda ''Elazığ'da bu sabaha karşı meydana gelen depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, kederli yakınlarına başsağlığı dileriz'' denildi.

-GENÇLERBİRLİĞİ-
Gençlerbirliği Kulübü, Elazığ'da sabah saatlerinde meydana gelen depremde hayatını kaybedenler için başsağlığı mesajı yayımladı.

Kulübün resmi internet sitesinde yer alan mesajda, ''Elazığ'da bu sabah saat 04.32'de, merkez üssü Karakoçan ilçesi, Başyurt beldesi olan 6.0 büyüklüğünde meydana gelen depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, kederli yakınlarına ve ulusumuza başsağlığı, yaralılara acil şifalar dileriz'' denildi.

SİVASSPOR-
Sivasspor Kulübü, Elazığ'da sabah saatlerinde meydana gelen depremde hayatını kaybedenler için başsağlığı mesajı yayımladı.

Kulübün resmi internet sitesinde yer alan mesajda, ''Elazığ'da meydana gelen depremi üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Depremde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerine başsağlığı diliyor, yaralı olarak enkazdan kurtarılan vatandaşlarımızın da bir an önce eski sağlıklarına kavuşmalarını istiyoruz'' denildi.

-DİYARBAKIRSPOR-
Diyarbakırspor Kulübü, Elazığ'da meydana gelen depremde hayatını kaybedenler için başsağlığı mesajı yayımladı.

Kulüpten yapılan yazılı açıklamada, merkez üssü Elazığ'ın Karakoçan ilçesine bağlı Başyurt beldesi olan 6.0 büyüklüğündeki depremde 57 vatandaşın hayatını kaybetmesi, çok sayıda vatandaşın yaralanması ve büyük maddi hasar olmasından büyük üzüntü duyulduğu belirtildi. Açıklamada, ''Diyarbakırspor camiası olarak bu sabaha karşı Elazığ'da meydana gelen depremi üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı, yaralanan vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyoruz'' denildi.

"Taraftarımız sabrederse.."

Taraftarımız sabrederse..
Trabzonspor'un başarılı oyuncusu Ömer Aysan Barış, Bordo-mavili kulübe gelerek yaşadığı kötü dönemden kurtulduğunu söyledi. Takım olarak başarı olmaktan başka şanslarının kalmadığını belirten başarılı oyuncu, en kısa vadede Trabzonspor'da bir kupa kaldırmak istediğini belirtti.

Trabzonspor'un başarılı oyuncusu Ömer Aysan Barış, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ait olan Tam Saha Dergisi'ne röportaj verdi. Trabzonspor'a gelerek kötü günleri geride bıraktığını belirten Ömer Aysan Barış, "Geçen seneden beri Ankaragücü ile Ankaraspor'un birleşeceği söylentileri vardı. Nitekim bu sezon ligin 4. haftasından sonra Ahmet Gökçek Ankaragücü'nün başına geçti ve futbolcuların hiç beklemediği bir biçimde Ankaraspor küme düşürüldü. Bu olayda en çok mağduriyeti futbolcular çekti. İşin acısını biz yaşadık. Tabii ki çok olumsuz etkilendim. 4 haftada 5 puan toplamıştık ve iyi bir takımımız vardı. Ankaraspor gerçekten güzel bir kulüptü. Arkadaşlığın, sevginin, saygının üst düzeyde olduğu bir takımdı. Bir süre belirsizlik yaşandıktan sonra tanınan transfer hakkıyla Trabzonspor'a geçerek o kötü dönemden kurtuldum" dedi.

"HALAMIN GETİRDİĞİ TOP ÜŞÜMESİN DİYE YORGANIN ALTINA SOKARDIM"
Halamın getirdiği top üşümesin diye yorganını altına sakladığını belirten Ömer, "Mahallede arkadaşlarımla oynarken her şeyim futboldu. 9 yaşında Gölcükspor'un futbol okuluna başlamıştım. Antrenörler beni yetenekli görünce 12-13 yaş kategorisinin arasına kattı. 12 yaşına geldiğimde lisansım çıkarıldı. Küçük yaştan beri futbol benim hayat tarzım haline dönüştü. Liseyi tek defterle bitirdim. Okula sadece bir diploma sahibi olmak için gittim. Ama şimdiki aklım olsaydı da keşke hem okuyup hem futbol oynasaydım. Futbolu o kadar severdim ki, Almanya'dan gelen halamın getirdiği topumla uyurdum. Topum üşümesin diye onu yorganımın altına sokardım. Babam, çok yoruluyorum diye beni futbol okulundan aldırır, dedem tekrar yazdırırdı" şeklinde konuştu.

"Futbol benim için bir aşktı" diyen Ömer Aysan Barış, dedesinin kendisini çok sevdiğini belirterek "Dedem beni çok severdi ve üzülmemi istemediği için. Beni o kadar severdi ki, her isteğimi yerine getirmeye çalışırdı. Dedemin aldığı kramponlarla sokakta gezerdim. Yani benim aklımda ne şan ne şöhret ne de para vardı. Amacım sadece topun peşinde koşmaktı. Futbol benim için bir aşktı. Hala da öyle" diye konuştu.

"SERKAN BALCI İLE MÜTHİŞ ANLAŞIYORUZ"
Serkan'la müthiş anlaştıklarını belirten Ömer Aysan Barış, "Sağ olsun müthiş bir özveriyle oynuyor. Hiçbir zaman görevden kaçmıyor. Ben çıktığımda mutlaka yerimi dolduruyor. Ya da bazen o yorulup dönemediğinde ve adamı sarktığında, geri dönüşüne kadar ben idare etmeye çalıyorum. Gerçekten de iyi bir uyum içindeyiz. Bu arada kulüpte konuşulan bir konu da benim oynamaya başlamamdan sonra Serkan'ın da performansının arttığı. Ama bu tamamen uyumla alakalı. Yoksa ben Ömer Aysan Barış olarak iyi oynuyorum gibi bir ukalalığım yok" ifadelerini kullandı.

"Ne yapıp edelim, kupayı mutlaka kazanalım" diyoruz diyen Ömer, "Ligde kaybedeceğimiz bir maçın telafisi var. Zaten ligdeki hedeften uzakta olduğumuz için, kaybedilecek puan çok da zarar vermez. Ama kupanın kaybedilmesi demek, bu sezonun boş geçmesi anlamına gelir. Arkadaşlarımızla bunu konuşuyoruz, "Ne yapıp edelim, kupayı mutlaka kazanalım" diyoruz" dedi Ömer Aysan Barış, Alanzinho'yu da çok beğendiğini ve Brezilyalı futbolcunun birebirde geçemeyeceği futbolcu bulunmadığını belirterek "Bunun üzerine bir de takım oyuncusu olabilmeyi ekledi. Zaten Trabzonspor'un başarısının altında da takım olabilmemiz yatıyor. Alanzinho takım zincirine kendisini geçirdi. Çabuk ve süratli bir oyuncu olduğu için onun karşısında bek olmak da kolay değil" şeklinde konuştu.

Trabzonspor'a gelerek büyük bir takımda oynama hedefini gerçekleştirdiğini belirten Ömer Aysan Barış, "İlk hedefim büyük takım forması giymekti. İki sezon önce Galatasaray'a transferim söz konusuydu. Büyük ölçüde anlaşmıştık ama kısmet olmamıştı. Sonra Trabzonspor'un teklifiyle elime yeni bir fırsat geçti. Sağ olsunlar Ankaraspor'daki yöneticilerim de bana bu konuda kolaylık sağladı. Dediğim gibi, ilk amacım büyük bir takımda oynayabilmekti ve bunu gerçekleştirdim. Ardından her futbolcu gibi ben de Milli Takım'da oynamak istiyorum" açıklamasında bulundu.

"BAŞARI OLMAKTAN BAŞKA ŞANSIMIZ YOK"
Teknik direktör Şenol Güneş'in gelişi ile birlikte her şeyin değiştiğini belirten Ömer, "Camia Şenol Hocayı bekliyordu. Yöneticisinde de taraftarında da bu beklenti vardı. Bir de Şenol Hoca, Trabzonspor'a kötü bir dönemin sonunda geldi. O görev geldikten sonra herkes sorumluluğunun bilincinde adımlar atmaya başladı. Hugo Broos döneminde sanırım biraz otorite eksikliği vardı. Bu da ciddi bir sorun oldu. Ayrıca futbolcu da artık her şeyin farkında. Bir hoca gitti, başka bir hoca geldi. Bu saatten sonra ibre futbolcuya dönecekti. Futbolcu için başarılı olmaktan başka bir şans kalmamıştı."diye konuştu

Trabzonspor'la Bursaspor'u karşılaştıran başarılı oyuncu, "Ama Trabzonspor seyircisi sabırsız. Bursa seyircisinin ilk yarıyı mağlup kapattığımız birçok maçı ikinci yarıda verdiği destekle kazandırdığını bilirim. Elbette protesto ettikleri de oluyordu ama olumlu yanları, olumsuz taraflarından daha fazlaydı. Ama bugün Trabzonspor taraftarları için 'Takımı bozuyor, 10. dakikadan itibaren protestoya başlıyor' deniliyor. Bir de 'Aman gol yemeyin, yoksa taraftar aleyhinize döner' diye bir klişe var. Bunlar hiç hoş değil tabii ki. Buradan da rica ediyorum; maç 90 dakika. Geçtiğimiz sezon Trabzonspor son dakikalarda çok maç çevirdi. Taraftarımız bize sabreder ve 90 dakika boyunca destek verirse hep beraber güzel şeyler yaşayabiliriz" dedi.

"OYNADIĞIMIZ FUTBOLDAN KEYİF ALIYORUZ"
Ömer, oynadıkları futboldan büyük keyif aldıklarını kaydederek "Pas yapıyoruz, top genellikle bizde kalıyor. Bu oyun tarzı oyuncuya da güven veriyor ve bir sonraki hareketini de olumlu etkiliyor. Yapacağınız ortanın veya atacağınız bir ters pasın kalitesini bile yükseltebiliyor" diye konuştu.

En kısa vadedeki hedefinin Trabzonspor'da bir kupa kaldırmak olduğunu belirten Ömer, "Performansımı sürdürüp Milli Takım'da oynamak istiyorum. Uzak görünüyor ama Avrupa'da da oynamak isterim. İspanya Ligi'ni çok beğeniyorum. Bence Türk futbolcusuna en uygun lig İspanya Ligi. Orada daha fazla pas yapılarak oynanıyor, boş alanlar daha verimli kullanılıyor. İngiltere Ligi daha çok yüksek toplar ve mücadele ağırlıklı" şeklinde konuştu.

Havalar düzeldiğinde Trabzon sahilinde balık tutmak istediğini ifade eden Ömer Aysan Barış, "Ben tam bir ev kuşuyum. Evimde de yalnız kalmam. İzmit'ten ağabeylerim, arkadaşlarım mutlaka yanıma gelir. Onlarla vakit geçiriyorum. Yalnızlığı sevmem çünkü. Bu benim yapımla ilgili. Zaten günümüzün çoğu kulüpte geçiyor. Eve geldiğimde arkadaşlarımla sohbet ediyorum, Ezel'i ve Kurtlar Vadisi'ni izliyorum" dedi.

Erteleme hakemleri belli oldu..

Erteleme hakemleri belli oldu..
Maçlarda görev yapacak hakem 4'lüleri şu şekilde:
Kasımpaşa Bursaspor: Halis Özkahya, İsmail Şencan, Muhittin Gürses, Murat Özcan
Beşiktaş-İstanbul Büyükşehir: Yunus Yıldırım, Alper Ulusoy, Volkan Narinç, Mete Kalkavan

Fener'de maçın adamları belli oldu..

Fener'de maçın adamları belli oldu..
Teknik direktör Christoph Daum'un tesislerde yaptığı toplantının ardından sahaya çıkan futbolculardan, Antalyaspor karşısında ilk 11'de yer alanlar koşunun ardından tesislere girerken, diğer oyuncular dar alanda çift kale maç yaptı. Dünkü maçta ilk 11'de oynayanlardan Gökhan Gönül, Lugano, Cristian, Semih ve Vederson rejenerasyon çalışmalarını tesislerde yaptı.

Maçta başına aldığı darbe sonrası yaşadığı kısa süreli bilinç kaybı nedeniyle hastaneye götürülerek tomografisi çekilen Vederson'un durumunun iyi olduğu bildirildi.

Özer de çalışmalarını kendisi için hazırlanan program dahilinde takımdan ayrı sürdürürken, Deniz dar landa çift kale maçı erken bırakarak tesislere girdi.

-NEŞELİ TOPLANTI-
Haftalar sonra alınan galibiyet sarı-lacivertli ekipte sevinç yaratırken, Daum'un futbolcularıyla yaptığı toplantının neşeli geçtiği öğrenildi.

Alman çalıştırıcının toplantıda futbolcularına, mücadelelerinden memnun kaldığını ifade ettiği kaydedilirken, Antalyaspor maçının adamları olarak Andre Santos, Cristian ve Emre seçildi.

Sarı-lacivertli ekibin Antalyaspor karşısında golünü atan Andre Santos için antrenman öncesinde tesislerde doğum günü kutlaması yapıldığı bildirildi. Brezilyalı futbolcu 28 yaşına girdi.

-YARIN İZİN, ÇARŞAMBA ÇİFT ANTRENMAN-
Sarı-lacivertli takım, Gençlerbirliği maçı hazırlıklarına bir gün ara vererek, yarını dinlenerek geçirecek.

Çarşamba gününün ilk çalışmasını sabah 11.00'de gerçekleştirecek sarı-lacivertliler, günün ikinci antrenmanını 15.30'da yapacak.

4 Mart 2010 Perşembe

Nobre ve Ernst'in tedavileri sürüyor

Nobre ve Ernst'in tedavileri sürüyor
BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde, teknik direktör Mustafa Denizli yönetiminde yapılan ve 2 saat süren idmana milli takımlarda bulunan Ekrem, Sivok, Holosko ile sağ arka adalesinde çekme olan Nobre ve sağ kasığında çekme bulunan Ernst katılmadı. Nobre ve Ernst'in tedavilerinin sürdüğü bildirildi.

İdmana koşularla başlayan siyah-beyazlı futbolcular, pas ve şut çalışmalarının ardından kanat organizasyonları üzerinde durdu. İdman, çift kale maçla sona erdi.

Beşiktaş, İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçının hazırlıklarını yarın yine basına kapalı yapacağı antrenmanla sürdürecek.

Hiddink'ten duygusal veda..

Hiddink'ten duygusal veda..
Rusya Milli Takımı'nın Macaristan'la oynadığı ve 1-1 berabere kaldığı maçla son kez milli takımın başında sahaya çıkan, Türkiye'nin yeni teknik direktörü Hollandalı çalıştırıcı Guus Hiddink, maçtan sonra düzenlediği basın toplantısında duygusal bir veda konuşması yaptı. İyi ve kötü birçok anısı olduğunu ancak Rusya'yı çalıştırmaktan dolayı çok mutlu olduğunu söyleyen Hiddink, "İyi zaman geçirdim. Çok heyecan yaşadım, bazen üzüldük de. Ama, özellikle de böyle futbolcularla çalışmaktan dolayı çok mutluyum. Bu takımla çalışmaktan çok keyif aldım. Ayrıca tüm oyuncularıma, teknik ekibime, yöneticilere, benim için mükemmel bir iş yaptıkları için teşekkür ediyorum. Rusya benim için yeni bir maceraydı belki ama burada evimde çalışıyormuş gibi hissettim kendimi" dedi.

Fildişi Sahili Milli Takımı'nı 2010 Dünya Kupası Finalleri'nde çalıştırması gündemde olan Guus Hiddink, Ağustos ayından itibaren A Milli Takım'daki görevine başlayacak.

'En büyük hayalim şampiyonluk..''

''En büyük hayalim şampiyonluk..''
Best FM’de yayınlanan Özkan Öztürk’ün hazırlayıp sunduğu “Futbol Vadisi” programına telefonla katılan Onur Recep Kıvrak, Karşıyakaspor’da oynarken hedefleri arasında Trabzonspor’un olduğunu ve şu an da hedefi doğrultusunda ilerlediğini belirterek, takımda herşeyin yolunda gittiğini, Şenol Güneş ile yakaladıkları çıkışı devam ettirmek istediklerini söyledi.

Şenol Hoca’ya güveniyoruz
Şenol Güneş’in, Trabzonspor’u çok iyi tanıyan biri olduğunu söyleyen başarılı kaleci, “Geldiği ilk günden itibaren futbolcularla olan diyaloğu, yaklaşımı inanılmaz derece iyiydi. Bu da futbolcuları olumlu yönde etkiliyor. Bu diyaloglar içinde iyi bir çıkış yakaladık. O futbolcularına güveniyor, biz de ona güveniyoruz” dedi.

İdölüm Şenol Güneş
Trabzonspor’a geldiğinde idolünün Şenol Güneş gibi başarılı bir kaleci olmak olduğunu söyleyen Kıvrak, Şenol Hoca takımın başına getirildiğinde inanılmaz derecede heyecanlandığını ve onunla birlikte çalışmanın gurur verici bir duygu olduğunu da sözlerine ekledi.

Milli Takım’daki ortam çok iyi
A Milli Takım kadrosunda yer alan Onur Recep Kıvrak, yeni yapılanmada takım içindeki ortamın çok iyi olduğunu, takımda kendilerinden yaşça büyük olan ağabeylerinin kendisi gibi genç oyunculara olan yaklaşımlarının da çok sıcak olduğunu belirtti.

Yerli kaleci sıkıntısı var
Yabancı kalecilere, yerli kalecilere oranla daha çok tölerans gösterildiğini belirten genç file bekçisi, şu an Türkiye’de yerli kaleci sıkıntısı yaşandığını, takımların kalecilere biraz daha fazla destek verdikleri sürece yerli kalecilerin görevlerini daha iyi yapabileceklerine inandığını söyledi.

Trabzonspor’la şampiyonluk yaşamak istiyorum
En büyük hayalinin Trabzonspor’da şampiyonluk yaşamak olduğunu söyleyen Onur Recep Kıvrak, bunu düşünmenin bile tüylerini diken diken ettiğini ayrıca A Milli Takım’ın kalesini de uzun yıllar korumanın hedefleri arasında olduğunu belirtti.

'Horozun tüyleri yolundu, güveç oldu'

'Horozun tüyleri yolundu, güveç oldu' 
Boğa güreşlerinde, matadorların beğenilmesi halinde izleyicilerin hep bir ağızdan bağırdığı ''Oley!'' ifadesini başlıklarına çıkaran İspanyol basını, 42 yıl aradan sonra ilk defa deplasmanda Fransa'yı yendiklerine vurgu yaptı.

Marca gazetesi, ''Paris'in, Oley, Oley, Oley diye şarkı söylediği gün'' ve ''Paris'te dans'' ifadelerini başlıklarında kullanarak, ''İspanya'nın ezici üstünlüğü. İlk yarı bitmeden Villa ve Ramos'un güzel golleri maçın sonucunu belirledi. Fransızlar'ın defansı yıkıldı, hücumda korkak ve kıt bir rakip vardı. Fransızlar Henry'yi ve teknik direktör Domenech'i istemiyor'' değerlendirmesinde bulundu.

Diğer İspanyol gazetelerinde de şu ifadeler yer aldı: El Pais, ''Fransa, İspanya'yı alkışlıyor. Milli takım, zayıf rakibine karşı üstünlüğünü gösteriyor ve oley dalgalarıyla kazanıyor. İspanya, Dünya Kupası'a doğru heyecan veriyor'', El Mundo, ''İspanya, Paris'te Fransa'ya kötü davranıyor'', ABC ''Horozun tüyleri yolundu ve güveç oldu!'', AS ''Oley, Oley...Milli takım, Fransa'ya fazla geldi!''

İspanya Milli Takımı'nın teknik direktörü Vicente Del Bosque de maç sonrası basına yaptığı açıklamada, ''İlk yarı iyi ve kolay bir oyun oynadık, orta sahada pozisyonumuzu iyi koruduk. Sadece daha da yoğun oynayabilirdik'' dedi. Bu arada 102. milli maçına çıkan kaleci İker Casillas, Raul Gonzalez'in oynadığı milli maç sayısını yakalarken, en fazla milli formayı giyen futbolcu olarak önünde sadece 126 kez milli olan eski kaleci Andoni Zubizarretta kaldı.

Öte yandan Fenerbahçe'de forma giyen Daniel Güiza da Fransa karşısında forma giydi. 80. dakikada Silva'nın yerine oyuna giren Güiza için yapılan yorumlarda, ''O, Dünya Kupası'nda Milli Takımın 3. forveti olacak. Del Bosque'nin gözünde Villa ve Torres'den sonra Güiza geliyor. Güiza, Negredo'ya karşı bilek güreşini kazandı'' denildi.

Doll imzayı attı..

Doll imzayı attı..
Beştepe İlhan Cavcav Tesisleri'nde düzenlenen ve Gençlerbirliği Başkan Vekili Tarık Artukmaç ile basın sözcülerinden Enis Safi'nin katıldığı imza töreninde Thomas Doll, kendisini 2 yıl daha Kırmızı-siyahlı renklere bağlayan sözleşmeye imza attı.

Başkan Vekili Tarık Artukmaç, kulüp olarak yeni bir yapılanmanın içine girdiklerini belirterek, "Artık istikrarı yakalamak istiyoruz. Son yıllarda bir sezon içinde çok sayıda teknik direktör değiştiriyorduk. Bundan ders çıkardığımızı düşünüyoruz. Artık istikrarlı bir yapıya ulaşmak istiyoruz. Bu yüzden Doll ile 2 yıllık sözleşme imzalıyoruz. Kendisiyle en az 3 yıl çalışmak istiyoruz. Kendisine güvenimiz tam. Son haftalarda alınan sonuçlar bizi fazla ilgilendirmiyor. Doll, ile birlikte istenen Gençlerbirliği'ne ulaşacağımıza inanıyorum. Kendisine güveniyoruz" diye konuştu. Artukmaç, bu sezonu gelecek sezonlara hazırlık sezonu olarak gördüklerinin altını çizerek, yeni sezonla itibaren hedef belirlemeye başlayacaklarını söyledi. Artukmaç, bu sezon kadroda yer alan yabancılardan verim alamadıklarını ifade ederek, bu konuda hata yaptıklarını kabul ederek, gelecek sezon bu hatalardan ders çıkarmak istediklerini söyledi. Artukmaç, Doll'un isteklerini karşılamak için ellerinden geleni yapacaklarını belirtere, her sezon bir önceki sezondan daha başarılı bir Gençlerbirliği oluşturmak istediklerini sözlerine ekledi.
Gençlerbirliği'nin başarılı teknik direktörü Thomas Doll ise, beklenen Gençlerbirliği'ne ulaşmak için çalışacağını ifade ederek, "Benim için söylenen sözlere teşekkür ederim. İlk günden itibaren kulübümün arkamda durduğunu yüzde 100 olarak hissettim. Sezon başında benim için ve kulübüm için zor olacağı belliydi. Kulüp içinde gecesini gündüzüne katan personelimizle birlikte yeni yapılanmanın içindeyiz. Bu noktadan yola çıkarak, sözleşme uzatmanın memnuniyetini yaşıyorum. Çok sevinçliyim. İlk olarak, sezon sonuna kadar puan durumundaki yerimizi daha iyi yere getirmek istiyoruz. Gelecek sezondan itibaren beklenen Gençlerbirliği'ni oluşturmak için çalışacağım. Camia olarak tek vücut olmalıyız. Gelecekte medyanın İstanbul'dan çok Türkiye ve Ankara'yı konuşmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.

"Son 3 maçı kazansaydık.."

Son 3 maçı kazansaydık..
Teknik direktör Güneş, çocukluğunun geçtiği Hızırbey Mahallesi'ni ziyaret ederek eski arkadaşlarıyla bir araya geldi.

Güneş, Trabzonspor'un adının geçtiği her yerde şampiyonluğa oynayacağını belirterek, ''Son 3 maçı kazansaydık yarışa ortak olabilirdik. Aritmetik şansımız var, bunu hep kovalayacağız. Trabzonspor şampiyonluktan vazgeçmeyecek, bunu herkes bilsin. Ancak bu yıl kendimizi kupaya daha yakın görüyoruz'' dedi.

Ligde ne olacağının belli olmadığını ifade eden Güneş, ''Sezonun ilk yarısında Fenerbahçe ve Galatasaray bu işi alıp götürür diyorlardı, ama şimdi bunu söylemek zor. Ligde ne olacağı belli olmuyor. Biz önümüzdeki bütün maçları kazanmak istiyoruz. Ondan sonra rakiplerin puan kaybetmesini bekleyeceğiz'' diye konuştu.

''Şampiyon olacağız''

''Şampiyon olacağız''
Galatasaray Teknik Direktörü Frank Rijkaard, Galatasaray TV’de yayınlanan “Rijkaard’la Soru Cevap” programında gündeme ilişkin açıklamalar yaptı.

Galatasaray, Kasımpaşa karşısına geçtiğimiz maçlara nazaran daha ofansif bir anlayışla, tam bir hücum takımı olarak çıktı. Bu kurgu için Kasımpaşa maçının seçilmesinin nedeni neydi?
"Öncelikli olarak Atletico Madrid maçından bahsedelim. Atletico maçında daha defansif bir takımla çıkmamızın sebebi deplasmanda elde ettiğimiz avantajlı skordu. Alabileceğimiz bir golsüz beraberlik bizi bir üst tura taşıyacaktı. Atletico Madrid’in çok kuvvetli bir takım olduğunu biliyorduk. Böyle bir takıma karşı defans-orta saha-forvet bloğunu birbirine yakın tutmanız, rakibin yetenekli oyuncularına boş alan bırakmamanız gerekiyor. Bu sebepten ötürü daha defansif bir mentaliteyle oynadık. Kasımpaşa maçının zor olacağını biliyorduk çünkü rakibimiz kuvvetli bir ekipti. Ama maçın ilk dakikasından itibaren ‘’Maçı kazanacağız, üç puanı alacağız’’ mesajını vermek istiyorduk. Bu sebepten ötürü böyle bir kadro yapısıyla sahaya çıktık. Kasımpaşa topu ayağında tutmayı seven, geriden oyun kurmaya çalışan bir takım. Bu fırsatları onlara tanısaydık bizim için zor olacağını biliyorduk. Fiziksel bir değerlendirme yapacak olursak haftaiçi bir mücadeleye çıkmamış olan rakibimiz bizden daha diriydi. Biz Atletico Madrid maçından çıkmıştık, o mücadelede sahada olan futbolcularımızın bazıları Kasımpaşa karşısında da forma giydiler. Önemli olan alacağımız sonuçtu. Rakibimiz karşısında bu tip bir stratejiyle oynamamız işimizi kolaylaştırdı. Hem taraftarımıza bu maçı ne kadar istediğimizi göstermiş olduk, kazanma arzumuzun olduğunu belirttik. Bu kadroyla önde basarak onlara geriden diledikleri gibi oyun kurma fırsatı tanımadık."

Fenerbahçe’nin puan kaybetmesi bu kadro seçiminde etkili oldu mu, yoksa bu kurgu önceden planlanmış mıydı?
"Fenerbahçe’nin bizim maçımız öncesinde almış olduğu mağlubiyet kadro seçimimizde kesinlikle etkili olmadı. Her zamanki düşüncemiz başka takımların maçlarına bakmaktan önce kendi maçlarımıza konsantre olmak doğrultusundadır. Kendi maçlarımıza yoğunlaşmak istiyoruz."

Sezon içerisinde Fenerbahçe ne zaman puan kaybetse, liderliği ele geçirme şansı ne zaman Galatasaray’ın eline geçse takım bu şansları malesef iyi kullanamadı. Fakat bu kez böyle olmadı, böyle olmadığı gibi bir performans patlaması da yaşandı. Sanırım motivasyonu sağlamak da çok önemliydi, bunu nasıl sağladınız?
"Bu karşılaşmada alacağımız üç puanın öneminin farkındaydık, alacağımız üç puan rakiplerimizle aramızdaki puan farkının açılmasını sağlayacaktı. Atletico Madrid maçının ardından böyle bir performans sergilememiz beni çok mutlu etti, bu sebepten ötürü takımımı tebrik ediyorum. İyi performansımızda Atletico Madrid maçında forma giymeyen, Kasımpaşa maçına diri çıkan Jo, Giovani Dos Santos, Ayhan ve Sabri’nin sergiledikleri oyunun önemi büyüktü."

Galatasaray sezona Baros’u merkez alarak başladı. Baros’un sakatlığından sonra Kewell merkezli bir oyun devam etti. İlerleyen dönemlerde Kewell ve Sabri de sakatlandı. Galatasaray sakatlıklardan yana çok şanssız bir dönem geçirdi. Ama bu durumlara rağmen ayakta kalmayı başaran ve lider durumda olan bir Galatasaray var. Bugün çizilen iyi tabloda sizin de payınız büyük. Yavaş yavaş geride kalan bu zorlu süreçle ilgili neler söylemek istersiniz?
"Bu saydığınız futbolcular Galatasaray için kilit isimlerdi. Bu tip anahtar fubolcuların sakatlığı her takım için önemli zorluklar oluşturur. Ama şu anda içinde bulunduğumuz şartlar ne olursa olsun daha fazla puan toplamış olabilirdik. Bu kilit oyuncularımızın eksikliğini bizlere hissetirmeyen futbolcularımızı da tebrik etmek istiyorum. Sakatlıktan yeni çıkan Uğur maç temposunu tam olarak oturtamadan elinden gelenin en iyisini yaptı. Forma giydiği mücadelelerde çok iyi bir performans sergilediğini düşünüyorum. Onun haricinde diğer oyuncularımız da aynı performansı verdi. Futbolcularımı tebrik etmek istiyorum çünkü sahaya çıkıp büyük bir mücadele gösteren onlar. Ligde lider durumda olduğumuz için onlara teşekkür ediyorum."

Maçın başında Kasımpaşa’nın ofsayt olduğu gerekçesiyle iptal edilen golü, geçerlilik kazansaydı karşılaşmada neler değişirdi?
"Maça çok çok iyi başlamadık ve bu pozisyonda dörde üç yakalandık. Kasımpaşalı futbolcu topu diğer arkadaşına bıraksaydı pozisyon ofsayt olmayacaktı. Bu açıdan baktığımız zaman bu anda şanslı olduğumuzu düşünebiliriz. Bu pozisyon gol olsaydı takımımın hızlı bir şekilde toparlanıp rakibe karşılık verebileceğini düşünürdüm. Biliyorsunuz ki 1-0 öne geçtikten sonra kalemizde bir gol görmemize rağmen hemen toparlanarak rakibe iyi bir cevap verdik. Eğer bu pozisyon gol olsaydı rakibe vereceğimiz cevap daha erken gelmiş olurdu diye düşünüyorum."

Kasımpaşalı futbolcu o topa vurmasının sebebi olarak ‘’Taraftarın tezahüratından arkadaşının sesini duyamadığını’’ gösterdi. Bu sebepten dolayı taraftar belki de galibiyette önemli rol oynamış oldu.
"Hazır konu bu noktaya gelmişken taraftarımızın önemini bir kez daha belirtmek istiyorum. Taraftarımız bize her maçta bizim 12. adamımız gibi yardımcı oluyorlar. Futbolcularımız ne zaman fiziksel olarak düşse, morallerinde bir bozulma olsa hemen maça dönmemizi sağlıyorlar. O yüzden onlara da teşekkür etmek istiyoruz."

Galatasaray’ın bu sezon duran top organizasyonlarından bol bol pozisyon buluyor. Antrenmanlarda da sık sık duran top organizasyonlarıyla ilgili çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmaların meyvelerini dilediğiniz gibi aldığınızı düşünüyor musunuz?
"Antrenmanlarda duran top üzerine yaptığımız çalışmalar oluyor. Çünkü bu tip pozisyonlar maçın kaderini belirleyebiliyor. O yüzden duran top organizasyonlarına gereken önemi veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz."

Galatasaray belki de sezon başından beri hiçbir rakibe bu kadar önde basmamıştı. Hücum pres ve sonrasında gelen pozisyonlar üst düzeydi ve takım en çok top kazandığı maçı oynadı.
"Bizim sergilemek istediğimiz işte tam olarak buydu. Kasımpaşa gibi geriden oyun kuran bir takım karşısında böyle oynamamız gerekir. Bu tip takımlara karşı önde basmadığınız takdirde büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Atletico maçından daha yeni çıkmış olmamıza rağmen bu şekilde pres yapmamız beni çok sevindirdi."

Giovani Dos Santos sahaya ilk çıkmaya başladığı zamanlarda yoğun bir eleştirdi aldı. Ama son maçın ardından herşey tersine döndü ve bu sefer herkes Giovani Dos Santos’u olumlu bir şekilde konuşmaya başladı. Onu belki de en yakın tanıyan isim olarak bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
"Eleştirileri anlayabiliyorum. Giovani buraya geldiğinde aklımızdan geçen düşünceler onun en yakın zamanda fiziksel açıdan toparlanması doğrultusundaydı. Çünkü kendisi uzun bir dönem maç oynamadı. Böylesine bir dönemden sonra hem fizik olarak hazır olmanız hem de güveninizi kazanmanız kolay değil. Bunları kazandıktan sonra neler yapabileceğinden kimsenin şüphesi olmasın. O çok yakından tanıdığımız kaliteli bir futbolcu ve ligin son dönemlerinde bize çok yardımcı olacak diye düşünüyorum.

Kiralık olarak geldiği için taraftarın beklentisi önümüzdeki yıllarda da kalması yönünde. Giovani ile ilgili önümüzdeki yıllara dair planınız nedir?
"Giovani çok genç ve yetenekli bir futbolcu. Geleceği çok parlak bir futbolcu. Gelecek seneyi düşünmekten ziyade kalan maçlarımızı düşünmemiz gerekiyor. Kendi açısından da öyle. Çünkü burada göstereceği iyi bir performansla herkesi daha çok ikna edebilir. Bu yüzden önemli olan burada sezon sonuna kadar göstereceği performans. Geçtiğimiz dönemde oynadığı dakikalarda çok iyi performans gösteremedi. Bu maça baktığımızda iyi bir performans gösterdi ve bütün yorumlar değişti. Bence bu hoş değil. Çok kaliteli ve genç bir futbolcu ama fiziksel açıdan hazır olması gerekiyor. Böyle olduğu sürece hem takım hem kulübe daha çok şeyler verecektir.

Galatasaray’ın ilk golünde Neill ve Servet’in hücum bölgesinde ve gole katkıları var. Neler söylemek istersiniz bu golle ilgili?
"Öncelikle bu pozisyonun başına bakalım. Servet’in kazandığı bir hava topu var. Kendisini tebrik etmek istiyorum. Jo’nun bu goldeki payını es geçmemek lazım. Jo, çok kaliteli ve topla çok iyi olan bir futbolcu. Aynı zamanda bireysel değil, takımı için oynayan bir futbolcu. Bu pozisyonda çok basit gibi gözüküyor ama orada Jo’nun yerine başkası olsaydı kontrol edip çalım atmayı deneyebilirdi. Kendisi dönmeyi deneyebilirdi. Ama burada işi kolaylaştıran Jo oldu. Arda’nın kuvvetli olan sağ ayağına doğru bıraktı. Buradan Jo’yu da tebrik etmek istiyorum ve Jo’nun gösterdiği performanstan da çok mutluyum. Hava toplarında olsun, topa hakimiyeti olsun ve az öncede de söylediğim gibi kesinlikle bireysel değil, takımı için oynayan bir futbolcu."

Atletico Madrid maçlarında Jo olsaydı her şey çok farklı olabilirdi değil mi?
"Birçok önemli sakatımız vardı. Birçok önemli maçı bu futbolcular olmadan oynamak zorunda kaldık. Atletico Madrid maçına gelince Jo’nun oynaması tabi ki çok büyük bir avantaj olabilirdi. Gol atmaktansa gol yememe açısından da bize çok faydası olabilirdi. Çünkü 2 gol attı Atletico Madrid. Ama o maçtaki penaltı pozisyonunu es geçmemek gerekiyor. 1-1’ken kesinlikle verilmesi gereken bir penaltı pozisyonu vardı ve verilmedi. Ama bu maçlarda Jo oynasaydı ve fiziksel açıdan hazır olan bir Giovani oynasaydı tabi ki farklı olabilirdi."
Dört hücumcunun sahada yarattığı en büyük etki sürekli yer değiştirerek oynuyor olmalarıydı. Kasımpaşa savunmasına zor anlar yaşatarak ön bölgede daha rahat etti Galatasaray.
"Bu tip durumlar, bu yer değişimler her zaman rakip defansın işini zorlaştırır. Burada yapmış olduğumuz güzel bir şey var. Dört hücumcuyla oynadığınız zaman kendi aralarında yer değiştirebilirler. Burada dikkat edilmesi gereken nokta biri diğerinin yerine geçtiği zaman öbür futbolcumuz boşalan yere gelip orayı kapatması gerekiyor. Bunu yaptığınız zaman top sizde daha fazla kalabilir, topu kaybettikten sonra da defansif anlamda da sıkıntı yaşamazsınız. Yer değiştirirken herkesin birbirinin yerini kapatması gerekiyor. Bunu da iyi yaptık."

Giovani’nin kapalı oynayan takımlara karşı Kasımpaşa karşısındaki performansını sergileyebileceğini düşünüyor musunuz?
"Giovani’de kesinlikle bu kalite var. Orta sahadan hücum alanına topu taşıması, paslaşması, pas alışverişi, onun haricinde bu maçta çektiği çok önemli dört şut var. Fiziksel olarak daha iyi olduğu zaman daha etkili şutlar çekecektir. Defansif takımlara karşı da kesinlikle iyi bir performans göstereceğini düşünüyorum. Defansif olarak kendi yarı alanına çekilmiş bir takıma karşı oynaması farklı olabilir. Ama onda da takıma çok yardımcı olacağını düşünüyorum çünkü bu takımlara karşı oynarken topu kazandığınız size pozisyon yaratabilen hızlı oyunculara ihtiyaç vardır. Giovani’nin de bu kalitesi ve becerisi var."

Kasımpaşa’nın golünde bir hata görüyor musunuz?
"Dört kişilik defans bloğunun birbirine yakın oynaması gerekiyor. Atak sağ taraftan geldi. Defansın birlikte o tarafa doğru kayması lazım. Rakip oyuncuyu onun dışına atmanız gerekiyor. Burada rakip içeri sızıyor. Bu şekilde bir hata görüyorum. Onun haricinde Sabri’nin tekrar aramıza dönmesi beni çok mutlu etti. Çünkü Sabri takım içindeki motivasyonu sağlayabilen çok önemli bir futbolcu. Burada da uzun bir sakatlıktan sonra bu kadar uzun dakika alması beni çok mutlu etti."
Keita’nın harika golüyle ilgili neler söylemek istersiniz?
"Mükemmel bir gol attı. Maçtan sonra bu golden ve gösterdiği performanstan dolayı kendisini tebrik ettim. Keita bu denli etkili oynadığı zaman takıma da çok fazla katkısı oluyor. Hem gol atma, hem de asist yapma açısından. Takımı cesaretlendiren bir oyuncu. Onda çok ayrı meziyetler var. Hiç kimsenin beklemediği anda beklemeyeceği hareketleri yapabilen bir futbolcu. O yüzden Keita’nın böyle iyi oynaması takıma da olumlu yansıyor. Her an maçın kaderini değiştirebilecek özelliklere sahip. Normalde sağ tarafta oynuyor ama ileri doğru çıkmayı seven, forvet bölgesine girmeyi seven bir oyuncu. Burada da bu şekilde geliyor. Burada önemli olan Keita bu bölgeye geldiği zaman onun alanını birinin doldurması. Bu pozisyonda da Arda bu bölgeyi dolduruyor."

Sabri’nin dönüşüyle birlikte Keita’nın performansında bir artış olduğu söyleniyor. Bu görüşe katılır mısınız?
"Sabri’nin dönüşü bize bir güç kattı. Bundan kimsenin şüphesi yok. Buradaki pozisyonlara baktığınızda bir tanesi soldan, bir tanesi ise ortadan geliyor. Önemli olan ilerde oynayan dört futbolcunun kendi aralarında yer değiştirmesi. Goller o şekilde oluyor. Giovani’nin yaptığı bir koşu var ve Keita burada bir forvet gibi. Diri bir Sabri’nin takıma katkısı tartışılmaz. Ama tamamen de ona bağlamamak lazım."

Sabri’den sonra Keita’nın daha az geri gelmesi gerekiyor ve bütün enerjisini hücumda kullanıyor...
"Diri bir Sabri’nin takıma da Keita’ya da katkısı çok büyük."

Hücumdaki bu müthiş dörtlünün arkasına bir de Elano’yu eklersek tadından yenmeyecek bir takım çıkacak ortaya.
"Burada önemli bir nokta var. Milli takıma giden futbolcularımız nasıl dönecek? Bu çok önemli. Çünkü hep milli takım maçlarından dönüşlerde sıkıntılar yaşadık. Hem diğer milli takımlara giden futbolcularımız var, hem de Türkiye Milli Takımı’na giden bir çok futbolcumuz var. Sabri sakatlıktan çıktı, bizle bir maç oynadı ve hemen milli takıma çağrıldı. Emre Güngör aynı şekilde. Bunlar hep dezavantaj. Çünkü milli takımda maç yaptıktan iki-üç gün sonra maça çıkıyoruz. Rakiplerimizin bize göre daha diri olması bizim için dezavantaj. Umarım herhangi bir sakatlık yaşanmadan hepsi geri döner. Çünkü Gökhan Zan’ı hatırlayalım. Gökhan bizde sakattı. Milli takıma gidip oynadı ve tekrar sakatlandı. Umarım böyle bişi tekrardan gerçekleşmez."

Baros iyileştiğinde çift forvet oynama düşünceniz var mı?
"Milan Baros’un aramıza dönmesi hem kendi, hem de takım açısından çok olumlu olacaktır. Kewell ve Gökhan Zan’da aynı şekilde. Bu futbolcuların takıma dönmesi takım için çok iyi olacaktır. Ama isimler biz yanıltmasın. Bu isimler döndü diye hemen doksan dakika oynamaları çok zor. Fiziksel olarak hazır olmaları gerekiyor. Baros ve Jo birlikte oynayabilirler. İkisinin de futbol karakterine baktığımız zaman Jo daha fazla topu kontrol eden, saklayan ve arkadaşlarına pozisyon yaratan bir futbolcu. Baros devamlı defansın arkasına koşular yapan bir oyuncu. İkisinin beraber oynarsa mutlaka çok etkili olacaklardır. Üç kulvarda yarışırken böyle geniş bir kadroya sahip olmamız çok önemliydi. Mesela solda Kewell, Giovani, sağda Keita, Arda, ilerde Baros ve Jo. Bu tip futbolcular olduğu zaman dinlendirme şansınız oluyor. Ama biz sakatlıklardan dolayı çok fazla dinlendirme şansı yaşayamadık. Mutlaka Jo ve Baros birlikte oynayabilirler. İyi iş çıkaracaklarını da düşünüyorum."

Kasımpaşa maçında oynanan güzel futbol, alınan üç puan ve pekiştirilen liderlik var. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?
"Önümüzde 11 maç kaldı. Bunu 11 final diye adlandırabiliriz. 11 finale iyi odaklanmamız gerekiyor. Buradan alacağımız güzel sonuçlar bizi şampiyonluğa götürecek. Ama önemli olan maç her zaman için bir sonraki maçtır. Bu maça odaklanmamız gerekiyor. Milli takıma giden oyuncularımızın nasıl döneceği bizim için çok önemli. Hem fiziksel, hem de mental açıdan çok iyi hazırlanmamız lazım. Haftasonu oynayacağımız maç çok önemli. Rakibimiz daha diri ve iyi bir sonuç almak için hazırlanan bir rakip. Önümüzdeki 11 finale hem fiziksel hem de mental açıdan en iyi şekilde hazırlanıp şampiyonluğa ulaşmamız gerekiyor."

Bursa taraftarı maça gidebilecek mi?

Bursa taraftarı maça gidebilecek mi?
Bursa Valisi Şahabettin Harput, Diyarbakırspor ile Bursaspor'un iki kardeş kulüp olduğunu, maçın dostluk ve centilmenlik içinde geçeceğini söyledi.
Hafta sonu Diyarbakır'da oynanacak Diyarbakırspor-Bursaspor karşılaşması öncesi basın toplantısı düzenleyen Bursa Valisi Şahabettin Harput, "Bu maçı, iki kardeş kulüp, tamamiyle dostluk, centilmenlik, kardeşlik ve sımsıcak duygularla ve dostluğun kazanması temelinden hareketle oynayacaktır" dedi.

Tarihi vilayet binasında düzenlenen toplantıda, her iki kesimden de değişik açıklamalar geldiğini belirten Vali Harput, "Diyarbakırspor ile Bursaspor iki kardeş kulüptür. Ben Diyarbakır bölgesini çok iyi bilirim. Bölge insanının misafirperverliğini, samimiyetini çok iyi bilirim. Ülkemizin her yerinde yanlış yapan insanlar çıkabilir. Ancak bu yanlışlar şehirlere ve kitlelere mal edilemez. Bursaspor-Diyarbakırspor maçında bazı sloganlarla yaşanan tribün olayları, ister istemez o dönemde gerginlik meydana getirmişti. Zaman içinde gerek Bursaspor yönetiminin sergilediği aklıselim tavır, gerek Bursaspor taraftarları ve vatandaşlarımızın olgun tavırları, yine aynı şekilde Diyarbakır yönetiminin sergilediği olgun tavırla maçın sıkıntıları uzamadan sona erdirildi. Bu maçı, iki kardeş kulüp, tamamıyla dostluk, centilmenlik, kardeşlik ve sımsıcak duygularla ve dostluğun kazanması temelinden hareketle oynayacaktır. Ben Diyarbakır valimizle sürekli temas halindeyim. Valimiz Bursaspor'un hiçbir şekilde rahatsız edilmeden, güvenliklerinin en ufak riske sokulmadan, Diyarbakır'a gelişinden, otele gidişi ve müsabakaya girişi, müsabaka esnasından ayrılışına kadar her türlü tedbiri ayrıntılı olarak aldığını ifade etti. Müsabakada öncelikle kamu görevlisi olarak özel güvenlikten öte emniyet mensuplarının görev alacağı ve polisin bu noktada en ufak bir taşkınlığa ve yanlışa müsaade etmeyeceği konusunda çok kararlı bir tavır içerisindedir. Diyarbakır halkında da, bu konuda geçmişte yaşanan slogan sıkıntılarının yaşanmaması için son derece samimi ve duyarlı bir yaklaşım görüyoruz. Ben Bursaspor yönetimiyle, hocasıyla ve şehrin tüm ileri gelenleriyle bu konuyu sürekli temas halindeyim ve paylaşıyorum. Kafilenin sanki Eskişehir'e gidiyormuş gibi hiçbir farklı algılamaya girmeden Diyarbakır'a gitmesi noktasında arkadaşlarımızda büyük rahatlık gördüm. Bursa'nın huzur ve güven içinde Diyarbakır'a gidip oradan da aynı şekilde huzur ve güven içinde Bursa'ya döneceğine inanıyorum" diye konuştu.

BURSASPOR TARAFTARI İÇİN KARAR BUGÜN VERİLECEK
Bursaspor taraftarlarının maça gidip gidemeyecekleri ile ilgili de açıklama yapan Harput,
"Taraftarımızın büyük ihtimalle gitmeyeceğini düşünüyorum. Bu konuyla ilgili bir durum tespiti noktasında Diyarbakır valimiz dün akşam beni aradı. Bu konuda şehirdeki genel tansiyona göre arkadaşlar güvenlik kurulu değerlendirmelerini yapıp bu akşama kadar karar verecekler. İl güvenlik kurulları zaman zaman başka takımların seyircilerinin müsabakalara gelmesi noktasında olumsuz karar alabiliyor. Örneğin Beşiktaş Bursaspor maçında biz karar aldık. Seyircilerin Bursa'ya gelmemesi konusunda karar almıştık. Bu ne Beşiktaş'a karşı ne de Beşiktaşlılara karşı husumet duygusu taşır. Bu tamamıyla maçın emniyetini sağlaması için alınan önlemdi. Tribünlerde yaşanan karşılıklı sert tartışmaların ve sloganların, karşılıklı iki takımın futbolcularına yansıması suretiyle istenmeyen olayların olduğunu hepimiz biliyoruz. Bununla alakalı alınacak her türlü tedbire rağmen, bu tip muhtemel istismarların, kötü niyetlilerin araya sızarak maçın huzurunu, tadını, emniyetini kaçırma ihtimali ile alakalı kuvvetli emarelerin oluşması halinde, iller her an böyle bir kararı alıp uygulayabiliyorlar" şeklinde konuştu.

''TARAFTARIMIZIN BÜYÜK İHTİMALLE DİYARBAKIR'A GİTMEYECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM''
Bursa Valisi Şahabettin Harput, Diyarbakırspor-Bursaspor maçıyla ilgili olarak, ''İki kardeş kulüp, tamamıyla dostluk, centilmenlik, kardeşlik ve sımsıcak duygularla, dostluğun kazanması temelinden hareketle bu maçı oynayacaktır'' dedi.

Harput, Heykel Valilik Binası'ndaki makamında düzenlediği basın toplantısında, önümüzdeki hafta sonunda Diyarbakır'da yapılacak olan Diyarbakırspor-Bursaspor maçıyla ilgili basın ve kamuoyunun, konuyu gündemde önemli ve öncelikli yere getirdiğini söyledi.

Maçla ilgili her kesimden değişik açıklamalar yapıldığını ifade eden Harput, bu konuyla ilgili vatandaşların zihinlerinde bazı sorular ve merakların oluştuğunu anlattı.

Diyarbakırspor ve Bursaspor'un iki kardeş kulüp olduğunu dile getiren Harput, şöyle konuştu:
''Ben Diyarbakır bölgesini çok iyi bilirim. Bölge insanının misafirperverliğini, samimiyetini çok iyi bilirim. Türkiye'nin her yerinde yanlış yapan insanlar çıkabilir, ancak bu yanlışlar hiçbir zaman şehirlere ve kitlelere mal edilemez. Sezonun ilk yarısında Bursaspor-Diyarbakırspor maçında atılan bazı sloganlarla, tribün olayları ister istemez gerginlik meydana getirmişti. Zaman içinde gerek Bursaspor yönetiminin sergilediği aklı selim tavır, taraftarının olgun tavırları, gerekse Diyarbakır yönetiminin ve taraftarının sergilediği olgun tavırla maçtaki sıkıntılar daha fazla kamuoyunda uzamadan sona erdirildi. İki kardeş kulüp, tamamıyla dostluk, centilmenlik, kardeşlik ve sımsıcak duygularla, dostluğun kazanması temelinden hareketle bu maçı oynayacaktır.''

Harput, bu maçla ilgili Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile sürekli temas halinde olduğunu belirterek, Bursaspor'un hiçbir şekilde rahatsız edilmeden, güvenlikleri en ufak riske sokulmadan, kente gelişleri, otele yerleşmeleri, stada gitmeleri ve kentten ayrılışlarına kadar her türlü önlemlerin ayrıntılı olarak alındığını öğrendiğini söyledi.

-SAHADA GÜVENLİĞİ POLİS SAĞLAYACAK-
Vali Harput, maçta öncelikle özel güvenlikten öte emniyet mensuplarının görev alacağını dile getirerek, şöyle devam etti:
''Herhangi bir şekilde yanlış anlamalara müsaade etmemek için öncelikle sahada polis görev alacak ve polis bu noktada en küçük taşkınlığa ve yanlışa izin vermeyeceği konusunda tavır içindedir. Diyarbakır halkında da bu noktada geçmişte yaşanan slogan sıkıntılarının yaşanmaması için son derece samimi ve duyarlı bir yaklaşım görüyoruz. Ben Bursaspor yönetimiyle, başkanıyla, hocasıyla ve tüm Bursa'nın ileri gelenleriyle bu konuyu sürekli temas halinde kendileriyle paylaşıyorum. Arkadaşlarımızın normal bir müsabakaya, Eskişehir'e gidiyormuş gibi veya başka bir maça gidiyormuş gibi hiçbir farklı algılamaya girmeden Diyarbakır'a gitmeleri noktasında büyük bir rahatlık gördüm. Netice itibarıyla Bursa'nın huzur ve güven içinde Diyarbakır'a gidip, aynı şekilde huzur ve güven içinde Bursa'ya döneceklerine inanıyorum.''

-FARKLI BEKLENTİLER İÇİNDE OLANLAR-
Bursaspor taraftarıyla ilgili bir durum tespiti noktasında Diyarbakır Valisi ile görüşme yaptıklarını ifade eden Harput, bu konuda şehirdeki genel tansiyona göre İl Güvenlik Kurulu'nun değerlendirmelerini yapıp, bu akşama kadar nihai bir karar vereceğini bildirdi.

İl güvenlik kurullarının, rakip takımların seyircilerinin müsabakalara gelmesi noktasında olumsuz karar alabildiklerini vurgulayan Harput, şunları kaydetti:
''Örneğin son Bursaspor-Beşiktaş maçında bir karar aldık. Beşiktaş taraftarının Bursa'ya gelmemesi noktasına karar almıştık. Bu ne Beşiktaş'a karşı bir husumet duygusu taşıdı ne de Beşiktaşlılara karşı. Bu tamamıyla maçın emniyetinin sağlanması açısından alınması gereken önlemdi. Tribünlerde yaşanan sert tartışmaların ve sloganların karşılıklı futbolculara yansıması nedeniyle istenmeyen olayların meydana geldiğini biliyoruz. Bununla ilgili alınan ve alınacak her türlü önleme rağmen bu tip muhtemel sıkıntıların, provokasyonların, istismarların kötü niyetlilerin araya girerek sızarak, maçın huzurunu tadını emniyetini kaçırma ihtimaliyle ilgili kuvvetli emarelerin oluşması halinde iller, böyle bir kararı alıp uygulayabilirler.''

Bununla ilgili konunun Diyarbakır Valiliğinin gündeminde olduğunu dile getiren Harput, ''Bu noktada Bursasporlu taraftarlardan, Diyarbakırla ilgili sıcak ve sevgi duygularıyla buradan mesajlar gönderme ve Bursaspor'u güzel bir uğurlama töreniyle yolcu edip, başarılı sonuçla kucaklamalarını bekliyorum. Bu müsabakayı da Türkiye'de farklı beklenti içinde olan kesimlerin de yanıldıklarını ispatlamak istiyoruz'' dedi.

-''BURSASPOR TARAFTARI MAÇA GİDEBİLECEK Mİ?''-
Bir basın mensubunun ''Bursaspor taraftarı maça gidecek mi?'' sorusu üzerine Vali Harput, şöyle konuştu:
''Taraftarımızın büyük ihtimalle Diyarbakır'a gitmeyeceğini düşünüyorum. Çünkü biraz önce cümle kullandım. Diyarbakır'da bugün bir değerlendirme yapılıyor. Bunun sonucunda değerlendirme yapılacak. Bir taraftar grubunun basında yer aldığı gibi, 'şu kadar araç tedarik edilmiş, şu kadar grup gidecekmiş' gibi açıklamaların tümü gerçek dışıdır. Böyle bir ne organizasyon var ne araç tedariki var ne de şu ana kadar oluşturulmuş otobüsü dolduracak kalabalık var. İnsanlar beklemedeler. Ama ben organize bir kalabalığın olmadığını biliyorum. Diyarbakır'dan gelecek yeni karar istikametinde taraftarlarımızın maçı televizyondan, ekran başından izlemeyi tercih edeceklerini ve bu şekilde müsabakaya destek vereceklerini düşünüyorum.''

Diyarbakır ve Bursa'nın hiçbir incinme yaşanmadan, tüm olumlu duygularla bu haftayı geçireceğini umduğunu belirten Harput, ''siz gidecek misiniz'' sorusu üzerine, ''Yok gitmeyeceğim. Bu müsabakalarda vilayetimizde kalmakta fayda var'' diye konuştu.

-BEŞİKTAŞ MAÇLARI BENZETMESİ-
Taraftarların alınacak her karara saygı duymalarını isteyen Harput, şöyle devam etti:
''Destek, illa orada beraber olmak değildir. Diyarbakır'a gitmemek takım için iyi olacaksa olgun bir hareketle kabul etmek gerekiyor'' dedi. Harput, Beşiktaş-Bursaspor maçlarının anımsatılması üzerine şöyle devam etti:
''Bu maçlar ayrı bir olay. Tamamen Bursaspor yönetiminin bu konuda tavrından kaynaklanan bir hadisedir. 'Onlar bizi almadı bizler de onları almayalım'. Şüphesiz böyle olmuştur. Ama son müsabakada maalesef İstanbul'da bunun kırılması beklenirken Beşiktaş camiası ve yönetimi, bu olumsuz kararını sürdürdüğü için bu süregelmiştir. Bu nereye kadar gidecek. Beşiktaş ile ilgili bizim gücümüz tedbir almaya yeter. Beşiktaş taraftarlarına sahamızı açmayı düşünüyoruz. Diyarbakır'a gelince ilk maçın rövanşı niteliğinde olduğu için yeni sorunların üretilmesine imkan tanımamak için alınacak kararı makul ve anlayışla kabul ediyorum. Bursaspor taraftarının Diyarbakır'da alınacak kararlara olgun bir şekilde saygı duymasını istiyorum.''

Bir ilin güvenlik tedbiri dolayısıyla karşı seyircinin gelmemesini istemeyebileceğini ifade eden Harput, ''Bunu saygıyla karşılamak, bu karara uymak aklı selimin gereğidir. Bursaspor taraftarının bu aklı selimi göstermelerini bekliyorum, istiyorum. Bursaspor, ancak bu aklı selimle şampiyon olacaktır. Devlet bir karar alırsa Bursaspor için taraftarının emniyeti maçın emniyeti için alınmıştır. Kararın aksini düşünen yanlış yapar'' diye konuştu.

3 Mart 2010 Çarşamba

Ankaragücü'nden Bugsaş'a 3 gol..

Ankaragücü'nden Bugsaş'a 3 gol..
İki grup halinde çalışma yapan Ankaragücü'nde bir grup TFF 2. Lig ekiplerinden Bugsaşspor’la hazırlık maçı oynarken diğer gruptaki futbolcular; düz koşu ardından ayak tenisi oynayıp fitness salonunda çalıştı.

Çalışmalarda ülkelerinin milli takımlarında bulunan Jan Rajnoch, Vittek, Sapara ve U-19 Milli Takım kadrosunda yer alan Özgür Çek yer almadı.
Gençlerbirliği maçında sol bacağının arka adalesinde yırtık oluşan Rothen de antrenmana katılmazken hafif sakatlığı bulunan Koray, takımdan ayrı düz koşu yaparak çalışmalarını devam ettirdi.

Bugsaşspor’la yapılan hazırlık maçında Ankaragücü sahaya Bora, Theo, Ediz, Elyasa, Broggi, Mehmet Çakır, Adem, Bilal, Umut, İlhan, Metin 11'i ile çıktı.
Bugsaşspor ise; Bayram, Kaan, Mustafa Duruer, Volkan, Seyyit, Muğdat, Onur, Halil İbrahim, Fatih, Mehmet, Mustafa 11'i ile sahaya çıktı. İlk yarısı 1-1 berabere tamamlanan karşılaşmada Ankaragücü'nün gollerini; Bilal (2), İlhan (1) atarken rakip takımın tek golünü ise Muğdat kaydetti.

PSG'de Luyindula şoku..

PSG'nin 30 yaşındaki golcü oyuncusu Peguy Luyindula, sağ dizinde yaşadığı sakatlık nedeniyle yaklaşık 3 hafta yeşil sahalardan uzak kalacak. Bugün atroskopi olduğu bildirilen Luyindula, takımının Pazar günü Marsilya'yla oynadığı karşılaşmada sakatlanmıştı.

Luyindula'nın PSG'nin ligde oynayacağı Lens, Sochaux ve Nice'le oynayacağı maçlarda forma giyemeyeceği ifade edildi.

Denizlispor'da para dopingi..

Denizlispor'da para dopingi..
Turkcell Süper Ligi'nin 24. haftasında deplasmanda Manisaspor ile karşılaşacak olan Denizlispor'da hazırlıklar sürerken, yönetim zorlu maç öncesi futbolculara para dopingi yaptı.

Ligde son 3 haftayı 9 puanla kapatarak puanını 16'ya çıkaran Yeşil-siyahlı ekipte moraller yerine gelirken, yönetim kurulu da alınan galibiyetlerin ardından futbolculara ödeme yaptı.

Manisaspor maçı hazırlıklarını günde tek idmanla sürdüren Denizlispor'da kart cezalısı olan Youla'nın dışında eksik futbolcu bulunmazken, teknik direktör Hakan Kutlu'nun bu oyuncunun yerine Roberts'e görev vermesi bekleniyor.

Son haftalardaki başarılı çıkışlarını sürdürmek zorunda olduklarını belirten Denizlispor Teknik Direktörü Hakan Kutlu, "Kayserispor ve Diyarbakırspor gibi iki zorlu maçı kayıpsız atlatarak bizi ligden düştü gözüyle bakanlara en iyi cevabı verdik. Biz yönetim, teknik heyet ve futbolcular olarak sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Ligde şu anda hiç bir şey sona ermiş değil. Önümüzde 11 maçlık bir periyot var. 3 puanlık sistemde alınan her galibiyet hedefe ulaşılmasında bir engeli daha ortadan kaldırır. Denizlispor inançlı ve takımını çok seven oyunculardan kurulu bir ekip. Bugüne kadar verilen mücadele bunu ortaya koyuyor. Biz, Manisa deplasmanında her zamanki gibi mücadelemizi ortaya koyarak galip gelmek istiyoruz" dedi.

Güreşçilerimiz Macaristan'da..

Güreşçilerimiz Macaristan'da..
Grekoromen Güreş Milli Takımı, Macaristan'ın Szombathely kentinde, 6-7 Mart tarihlerinde düzenlenecek Uluslararası Szombathely Golden Grand Prix Turnuvası'nda 18 sporcuyla mücadele edecek.

Macaristan'ın Tata kentine 10 gün önce giderek kampa giren Grekoromen Güreş Milli Takımı, burada turnuvaya katılacak diğer ülkelerin takımlarıyla ortak çalışmalar gerçekleştirdi.

Milli Takım Teknik Direktörü Salih Bora, Macaristan'daki turnuvanın Avrupa Şampiyonası öncesi en ciddi sınavlardan biri olduğunu belirterek, "Burada, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de önümüzdeki ay yapılacak Avrupa Şampiyonası'na katılacak sporcuları da belirleyeceğiz. 18 sporcuyla Macaristan'a gelmemiz, turnuvaya ve Avrupa Şampiyonası seçmelerine ne kadar önem verdiğimizin göstergesidir. 10 günlük ortak kamp çalışmalarının da çok yararlı olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

Grekoromen Güreş Milli Takımı kafilesinde teknik direktör Salih Bora, antrenör Hakkı Başar, doktor Ömer Kırmızı ve masör Suta Aksakal'ın yanı sıra şu sporcular bulunuyor:
55 kilo: Erhan Karakuş, Hammet Rüstem, Kürşat Kiraz
60 kilo: Rahman Bilici, Soner Sucu
66 kilo: Refik Ayvazoğlu, Samet Günal, Atakan Yüksel
74 kilo: Selçuk Çebi, Şeref Tüfenk, M.Ali Küçükosman
84 kilo: Nazmi Avluca, Ahmet Yıldırım, Aslan Atem
96 kilo: Ahmet Taçyıldız, Cenk İldem
120 kilo: Rıza Kayaalp, Atilla Güzel

Bakkal: "Hiddink yanlış yapıyor"

Bakkal: Hiddink yanlış yapıyor
Türk futbolunun tecrübeli teknik adamlarından Mesut Bakkal, Best FM’de yayınlanan Özkan Öztürk’ün hazırlayıp sunduğu “Futbol Vadisi” programına katılarak Milli Takım’daki yeni yapılanmayı değerlendirdi ve Türk Milli Takımı ile sözleşme imzaladığı halde hemen görevinin başına geçmeyen Guus Hiddink’i eleştiri yağmuruna tuttu.

"HİDDİNK YANLIŞ YOLDA
Hiddink’in Dünya Kupası’nda Fildişi Sahili takımının başına geçmesinin etik açıdan yanlış olacağını belirten tecrübeli hoca; “Ben yapsam ne derlerdi acaba? ‘Mesut Bakkal Türk Milli Takımı ile anlaştı, Fildişi Sahili ile Dünya Kupası’na gitti’ derlerdi. Çok büyük paralar ödeniyor. Onun için de bence ait olduğu yerde kalması iyidir. Bunu yerli teknik direktörlerden birisi yapsaydı herkes tefe koyardı heralde" diye konuştu.

"YENİ YAPILANMA UMARIM HAYIRLI OLUR"
Milli Takım’daki yeni yapılanmanın hayırlı olmasını dileyerek söze başlayan Mesut Bakkal, "Çok uzun süre bekledik. Kimin ne olacağı merak konusuydu. Bu arada yerli teknik direktörler konusunda biz Antalya kampındayken “yerli teknik direktör olsun mu olmasın mı” tartışmaları vardı. Biz de hiçbir ilgimiz olmadığı halde bu işin içine çekildik. Bunu da doğal olarak karşılıyorum. Bu yapılanma inşallah ülkemiz adına hayırlı olur" dedi.

"MİLLİ TAKIM’DA BAŞI BOŞLUK VAR"
Milli Takım Alt Yapı Koordinatörlüğüne getirilen Ersun Yanal ile uzun süre birlikte çalıştığını belirten Bakkal, Milli Takım’ın başına Hiddink’in getirilmesini, "Benim dileğim atılan imzadan sonra teknik direktörün takımın başına geçmesiydi. Takımda bir başı boşluk var. İnşallah bu takıma kötü olarak yansımaz. Bence anlaştıktan sonra gelmesi gerekirdi. Çünkü çok yüksek paralar ödüyorsunuz. Çok büyük beklentiler var. Hiddink iyi bir isim. Bizim bunu tartışmamız mümkün değil. İnşallah buraya adapte olup ülke için en iyisini yapar. Ama benim gönlüm her zaman söylüyorum, yerli hocadan yanaydı" şeklinde değerlendirdi.

"ERSUN YANAL DAHA FAZLASINI HAK EDİYOR"
Gönlünün Milli Takım’ın başına Ersun Yanal’ın getirilmesinden yana olduğunu dile getiren Bakkal, "Ersun Hoca görevini iyi yapabileceğine inandığım bir isim. Ama bu işten daha fazlasını da yapabileceğine inandığım bir teknik direktör. Ben kendisini biraz daha yükseklere yakıştırdığım için bunu söylüyorum. Kendisiyle A Milli Takım’da beraber çalışmıştık bir yıl. Ersun Hoca’nın Türkiye’deki altyapı birimlerinde de çok olumlu işler yapacağına inanıyorum" dedi.

"UMARIM ESKİ YILLARDAKİ GİBİ ÇALIŞMAZ"
Türk Milli Takımı Teknik Direktörlüğü için imza atan Hiddink’in anlaşma sağlandıktan sonra takımın başına geçmemesini ise şöyle eleştirdi:
"Hiddink’in bir an önce takımın başına geçmesi ve ülkeyi tanıması avantaj olurdu. Daha çabuk adapte olurdu. Daha fazla mesai harcardı. Bu maça da gelecek mi gelmeyecek mi bilmiyorum. Takımın başında olmak, burada zaman harcamak, kendini buraya ait hissetmek ve buradaki oluşum içinde olmak takımın menfaatine olacaktır. Hem kendi açısından hem takımın açısından iyi olurdu. İnşallah eski yıllar gibi zaman geçirecek bir ortamda çalışmaz. Buraya ait olduğunu hissederek çalışır"

Milliler İrlanda karşısında..

Milliler İrlanda karşısında..
Organizasyon çerçevesinde geçen yıl Avrupa-Afrika ikinci grubuna yükselen Türkiye, İrlanda ile 5-7 Mart'ta, dünyadaki en eski tenis kulüplerinden biri olarak bilinen Fitzwilliam Lawn Tenis Kulübü kortlarında karşılaşacak.

Marsel İlhan, Haluk Akkoyun ve Barış Ergüden'den oluşan; Allaaddin Karagöz'ün antrenörlüğünü, Can Üner'in yardımcı antrenörlüğünü üstlendiği Türk takımı, bugün düzenlenen basın toplantısında, küçümsenmeyecek bir takımla karşı karşıya geleceklerini, ancak kendilerine güvenlerinin tam olduğunu vurguladı.

Türkiye Tenis Federasyonu'nu temsilen kafileye başkanlık eden Beyazıt Anbar'ın kısa teşekkür konuşmasıyla başlayan basın toplantısında, antrenör Allaaddin Karagöz, Marsel İlhan gibi bir oyuncuya sahip olmanın takımı için büyük bir avantaj olduğunu, bununla birlikte diğer oyuncuların da potansiyelinin bulunduğunu söyledi.

Marsel İlhan ise bir gazetecinin sorusu üzerine, İrlanda takımında yer alan Louk Sorensen ve Conor Niland ile daha önce de karşı karşıya geldiklerini hatırlatarak, bugünkü performansının ve kondisyonunun daha iyi olduğunu ve karşılaşma için üzerinde baskı hissetmediğini anlattı.

Louk Sorensen ve Conor Niland'ın yanı sıra James McGee ve Barry King'in de yer aldığı rakip takımının antrenörü Sean Sorensen de basın toplantısının İrlanda'ya ayrılan bölümünde, karşılaşmanın kendi ülkelerinde yapılacak olmasının takıma büyük bir avantaj sağladığını belirterek, mücadeleyi galibiyetle sonuçlandırmayı umduklarını ifade etti.

İrlanda-Türkiye karşılaşması, 5 Mart Cuma öğleden sonra yapılacak açılış töreninden sonra başlayacak.

-DAVIS KUPASI-
Tenis dünyasının erkek milli takımlar seviyesinde en prestijli şampiyonası olarak nitelenen Davis Kupası turnuvaları her yıl Asya-Okyanusya, Amerika ve Avrupa-Afrika olmak üzere 3 farklı bölgede düzenleniyor.

Turnuvada birinci gruba yükselmeyi başaran takımlar Dünya Grubu için ''play-off'' karşılaşmaları yapıyor.

Davis Kupası'na 1948'den beri katılan katılan Türkiye, geçen yıl üçüncü gruptan bir üst gruba yükselmeye hak kazanmıştı.

TÜFAD Sağlam'ı tebrik etti..

TÜFAD Sağlam'ı tebrik etti..
Dernekten yapılan açıklamada, Ertuğrul Sağlam'ın, gerek saha içinde gerekse saha dışında gösterdiği antrenörlük çizgisindeki istikrar ve duruş, futbol adına verdiği mesajlar, sportif anlamda aldığı başarılı sonuçlarla taraflı tarafsız tüm spor kamuoyunun takdirini kazandığı bildirildi.

Açıklamada, şöyle denildi:
''TÜFAD Bursa şubesi olarak Bursaspor Teknik Direktörü sayın Ertuğrul Sağlam ve ekibini takdir ve tebrik ediyoruz. Sağlam, lig sonunda Bursasporun sıralamadaki yeri ne olursa olsun Türk antrenör kimliğine kazandırdıkları ile unutulmayacaktır.''

Taylor: "Terry özür dilemeli.."

Taylor: Terry özür dilemeli..
(Ajansspor Dış Haberler Servisi)

Terry'nin içinde bulunduğu durumun menajer Fabio Capello'yu da zor durumda bıraktığının altını çizen Taylor "Yaşanan bir olay var ve kimse bunu tasvir etmiyor. Capello da zor durumda kalmış zorunda, Terry en kısa zamanda basın önünde bir açıklama yapmalı" dedi.

Güney Afrika Cumhuriyeti'nin ev sahipliği yapacağı 2010 Dünya Kupası Finalleri'ne hazırlanan İngiltere Milli Takımı'nın bu tarz polemikler yüzünden zarar gördüğünü dile getiren Taylor "Kimsenin bu ülkeye zarar vermeye hakkı yoktur" dedi.

USF1'den erteleme talebi..

USF1'den erteleme talebi..
(Ajansspor Dış Haberler Servisi)

Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan takım yetkilisi Ken Anderson, FIA adına Charlie Whiting'le görüştüğünü ifade etti ve resmi açıklamanın çok yakında yapılacağını belirtti.

Whiting'in fabrikalarını gezdiğini ve F1'e hazır oldukları için kendilerini tebrik ettiğini belirten Anderson "Daha güçlü ve iddialı olabilmek için bir talepte bulunduk, isteğimiz kabul edilmezse de çok sorun etmeyiz" dedi.

Engin neden hırs yapıyor?

Engin neden hırs yapıyor?ü
Bordo-mavili futbolcu Engin, Trabzon'daki eğitim kurumlarından Yunus Emre Lisesi'nde öğrencilerle yaklaşık bir saat sohbet etti.

Engin Baytar, Trabzonspor'a gelirken hiçbir zaman parayı düşünmediğini belirterek, ''Trabzonspor'dan kazanabileceklerimi de düşünmedim, sadece Trabzonspor'un başarısı için buraya geldim'' dedi.

Saha içerisinin çok farklı olduğunu ifade eden Engin, şöyle devam etti:
''Dışarıdan gördüğünüz gibi değil. Hele bir de canınızdan çok sevdiğiniz bir kulüp için oynuyorsanız, o zaman saha içerisinde değişmeniz normal. Çok hırs yapıyorum. Bana çok tepki gösteriyorlar, agresif olduğum için. Takımı yalnız bırakabilirsin diyorlar. Bu, takım için kötü olabilir, ama dışarıdaki hiç kimse benim psikolojimi anlamaz. Ben agresif olduğum için mutluyum, hiçbir zaman da değişmeyeceğim. Trabzonspor'u hiçbir şeye değişmem. En büyük hedefim Trabzonspor'un şampiyon olması. Trabzonspor'u para için bir İstanbul takımına değişmem.''

Engin, Trabzonspor'un bundan sonra puan kaybına tahammülü olmadığını, artık her kaybedilen puanın kendilerini liderden daha fazla uzaklaştıracağını vurguladı.

Sahayı arılar bastı..

Sahayı arılar bastı..
Panama'daki futbol maçında ilginç görüntüler! Atletico Chiriqui ile Tauro'yu karşı karşıya getiren ve 1-1'lik eşitlikle sona eren maçın ikinci yarısında futbol sahalarında görmeye pek de alışık olmadığımız görüntüler yaşandı. Tauro'nun 1-0 önde götürdüğü maçta, ev sahibi ekip atağa çıkarken sahayı bir anda arılar bastı! Her iki takım futbolcuları ile maçın hakemleri yeşil sahadaki bu davetsiz misafirlerden kurtulmak için çimlere yatarken, ortaya da son derece ilginç görüntüler çıktı.

Sahadaki futbolcularla yetinmeyen arılar, daha sonra tribündeki taraftarlara da saldırırken; maçın hakemi, oyunu durdurarak önlem alınıncaya kadar maça ara verdi. Görevlilerin saha kenarındaki arıları temizlemesinin ardından tekrar başlayan maçta ev sahibi ekip, beraberlik golünü buldu ve sahadan bir puanla ayrılmayı başardı.

Gökhan Gönül kadrodan çıkarıldı.

Gökhan Gönül kadrodan çıkarıldı..
Yapılan muayenede, Gökhan'ın şikâyetlerinin azalmasına rağmen, maç oynayacak düzeyde iyileşmenin tamamlanmadığı kanısına varıldı. Bu durum üzerine, Milli Takım Teknik Heyeti ve Sağlık Ekibi'nin ortak görüşü doğrultusunda Gökhan Gönül'ün aday kadrodan çıkarılmasına karar verildi.

"G.Saraylılarla dalga mı geçiyor?'

G.Saraylılarla dalga mı geçiyor?'
Gökşen, başkan Polat'ın geçen hafta sonunda yapılan Yıllık Mali Olağan Genel Kurulu'nda, başkan adayı Adnan Öztürk'ün sorusu üzerine, stadın üstünün kapatılacağını kürsüden söylediğini hatırlatarak, ''Kongrede bütün Galatasaraylılara 'üstü kapanacak' dedi. Bugün gazetelere 'Burası Hakkari mi' diye beyanat veriyor. Galatasaraylılarla dalga mı geçiyor'' dedi.

Başkan Polat'ın hangi dediğine inanacaklarını şaşırdıklarını kaydeden Fatih Gökşen, ''Halen yönetici olan eski bakan Işın Çelebi de stadın üstünün kapanacağını söylemişti. Şimdi fikir değiştiriliyor. Kapatılacak mı kapatılmayacak mı? Biz Galatasaray başkanının hangi sözüne inanacağız. Kürsüde söylediklerine mi, yoksa gazetelerdeki demeçlerine mi'' diyerek sözlerini tamamladı.

"Siz Fenerbahçe'siniz!"

Siz Fenerbahçe'siniz!
Fenerbahçe, Turkcell Süper Lig'in 24. haftasında Antalyaspor ile yapacağı lig maçının hazırlıklarına, bir günlük iznin ardından yaptığı antrenmanla sürdürdü.

Samandıra'da Can Bartu Tesisleri'nde yapılan sabah antrenmanında, futbolcular 40 dakika koşu yaptılar.

Omuzundaki sakatlık nedeniyle Almanya'da kontrolden geçen Özer, bugün takımla birlikte koşu yaptı. Omuzunda bandajla koştuğunu belirten Özer, ''Bu hafta oynamam zor. Ancak inşallah gelecek hafta oynayabileceğim'' dedi.

Bu arada, sakatlığına rağmen Uruguay Milli Takımı'na giden Lugano'nun Antalyaspor maçında oynama ihtimali olduğu kaydedildi.

Öte yandan, koşu sırasında bir basın mensubunun sorusu üzerine Semih, ''Lig daha bitmedi'' dedi.

-DAUM, FUTBOLCULARI UYARDI-
Teknik direktör Christoph Daum, antrenman öncesi saha kenarında oyuncularıyla toplantı yaptı.

İdmana takım elbise ile gelen Daum'un, saha içinde oyuncularla yaptığı toplantıda, sezona çok güçlü ve başarıya inanmış olarak girdiklerini, bu nedenle hala o gücü ve inancı taşıdıklarını, içinde bulundukları zorluktan da yine kendilerinin çıkabileceklerini söylediği öğrenildi.

Daum'un "Sezona çok güçlü ve başarıya inanarak başladık. Bu güç, bu inanç hala sizin içinizde. Zorlu bir dönem yaşıyoruz ama bunu sona erdirecek yine sizlersiniz. Siz Fenerbahçe'siniz" dediği belirtildi.

Toplantının ardından antrenör Ayhan Tumani ile bir konuşma yapan Daum, daha sonra tesislere gitti. Tumani, sabah antrenmanında sadece koşu olacağı için Daum'un eşofman giymediğini ve tesislere gittiğini söyledi.

-MEHMET TOPUZ, ALİ VE ÖZER AYRI ÇALIŞTI-
Takımla birlikte koşu yapan Özer, koşunun ardından Mehmet Topuz ve Ali ile birlikte ayrı bir çalışma yaptı.

Bireysel oyuncu antrenörü Dolu Arslan yönetiminde yapılan antrenmanda, 3 oyuncunun topla çalıştıkları görüldü. Bu arada, Ümit Milli Takım'dan dönen Volkan Babacan da antrenmanda yer aldı.

Tedavisi devam eden Uğur'un ise tesislerde çalıştığı bildirildi. Milli takımlarına giden Lugano ve Güiza, (A) Milli Takım'da yer alan Gökhan Gönül, Emre, Volkan Demirel de antrenmana katılmadı.

Fenerbahçe, öğleden sonra basına kapalı yapacağı antrenmanla Antalyaspor maçı hazırlıklarını sürdürecek.

Bir basamak yükseldik..

Bir basamak yükseldik..
FIFA her ay düzenli olarak açıkladığı milli takımlar dünya klasmanında Türkiye, 41. sıraya yükseldi. Son açıklanan Şubat ayı değerlendirmesini 42. sırada yer alan A Milli Takım, 11 puanlık artışıyla 41. sıraya yükseldi. Teknik direktörlük görevine Hollandalı çalıştırıcı Guus Hiddink'i getiren A Milli Takım, geçtiğimiz yıl içerisinde ise 2010 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri 5. Grup'ta kötü sonuçlar alarak tam 31 basamak gerilemiş ve 2009 yılını 41. sırada tamamlamıştı.

FIFA Dünya Klasmanı'nın ilk 4 sırasında yer alan takımların yerleri değişmezken, İspanya bin 642 puanla zirvedeki yerini korudu. Brezilya bin 594 puanla İspanya'yı takibini sürdürürken, Hollanda bin 324 puanla 3., İtalya ise bin 226 puanla 4. sıradaki yerini koruyan takımlar oldular.

2012 Avrupa Futbol Şampiyonası Elemeleri'ndeki rakiplerimizden Almanya 1 basamaklık yükselişiyle 5. sıraya yükseldi ve ilk 5'in içinde kendine yer buldu. Portekiz bin 201 puanla 1 basamak gerileyerek 6. sıraya düştü ve ilk 5'in dışına çıktı.

FIFA Dünya Klasmanı'nın en dikkat çekici yükselişlerinden birisine ise 2 basamaklık tırmanışıyla Yunanistan imza attı. 2004'ün Avrupa Şampiyonu Yunanistan bin 74 puanla 10. sıraya çıktı ve uzun bir aradan sonra (2008 yılı Ocak ayından sonra ilk kez) ilk 10'a girmeyi başardı.

Afrika uluslar Kupası'nı kazanan ve yaptığı çıkışla geçtiğimiz aya damgasını vuran Mısır Milli Takımı ise bu kez 7 basamak birden düşerek 17. sıraya geriledi. Mısır buna karşın sıralamada en yüksek basamakta yer alan Afrika temsilcisi oldu. Zira, Kamerun 20., Nijerya 21. ve Fildişi Sahili ise 22. sırada bulunuyorlar.

Bu arada, 6 basamak yükselerek 13. sıraya çıkan Sırbistan, yine 6 basamak yükselerek 27. olan Slovenya, 5 basamak tırmanarak 31. olan Slovakya FIFA Dünya Klasmanları tarihi boyunca en üst basamaklarına çıkmış oldular.

Bugün (3 Mart) dünyanın birçok bölgesinde oynanacak hazırlık karşılaşmalarının ardından bir sonraki klasmanda ülke milli takımlarının yerlerinde büyük değişiklikler olması bekleniyor.

Bir sonraki FIFA Milli Takımlar Dünya Klasmanı 31 Mart 2010 tarihinde açıklanacak.

Dünya Klasmanı'nın ilk 20 sırasında yer alan takımlar ve sahip oldukları puanlar ise şöyle:

1) İspanya, 1642 puan
2) Brezilya, 1594
3) Hollanda, 1324
4) İtalya, 1226
5) Almanya, 1208
6) Portekiz, 1201
7) Fransa, 1171
8) İngiltere, 1109
9) Arjantin, 1087
10) Yunanistan, 1074
11) Hırvatistan, 1050
12) Rusya, 1042
13) Sırbistan, 908
14) Şili, 971
15) Meksika, 968
15) İsviçre, 968
17) Mısır, 967
18) ABD, 954
19) Uruguay, 936
20) Kamerun, 888
* 41) TÜRKİYE, 739

2 Mart 2010 Salı

İşte Özer'in son durumu!

İşte Özer'in son durumu!
Kontrolden geçmek için dün Almanya'ya giden sarı-lacivertli futbolcunun şu aşamada ameliyat olmayacağı, rahatsızlığının takibi ve tedavisinin Fenerbahçe Kulübü sağlık ekibi tarafından yürütüleceği bildirildi.

Kulübün internet sitesinde yapılan açıklamada, ''Almanya'da omuz sakatlıkları üzerine uzmanlaşmış bir sağlık kurumunda doktor kontrolünden geçen futbolcumuz Özer Hurmacı için şu aşamada bir ameliyata gerek olmadığı belirlenmiştir. Özer Hurmacı İstanbul'a dönerek, profesyonel futbol takımımızla çalışmalarına devam edecektir. Omuz bölgesindeki rahatsızlığının takibi ve tedavisi kulübümüzün sağlık ekibi tarafından yürütülecektir'' denildi.

Moratti: ''Konuşmayacağız..''

Moratti: ''Konuşmayacağız..''
(Ajansspor Dış Haberler Servisi)

Benito Lorenzi'nin onuruna düzenlenen ödül töreninde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Inter Başkanı Massimo Moratti; Portekizli teknik adam Jose Mourinho'nun daha fazla yıpratılmaması için hakemler hakkında konuşmayacaklarını ifade etti.

Sampdoria maçında yaşananların geride kaldığının altını çizen deneyimli başkan "Yaşanan yaşandı, görülmesi gereken birşey varsa herkes gördü. Bu konuyla ilgili daha fazla konuşmanın bir anlamı yok" dedi.

Ülkede bazı kesimlerin Mourinho'nun içinde olduğu polemiklerden beslendiğini iddia eden Moratti "Kimseye bu fırsatı vermem" dedi.

Arda yeni formasıyla kamera önünde..

Arda yeni formasıyla kamera önünde..
Galatasaray'ın genç kaptanı, milli futbolcu Arda Turan, Honduras maçında ilk kez taraftarların beğenisine sunulacak olan yeni formayı giydi ve kameraların karşısına geçti. Çevreye duyarlı malzemeden yapılan milli takım formasının tasarımı aşamasında tüm Türkiye'de detaylı araştırmalar yapılarak, halkın genel beğenisini yansıtan bilgiler toplandı. Bu bilgiler sonucunda milli takımın uzun yıllar giydiği ve Türk halkının da büyük beğenisini kazanan Ay-yıldızlı forma yeniden tasarlandı. Geçmişin güçlü izlerini taşıyan, hakim rengi beyaz olan bu yeni tasarımda formanın göğsünde kırmızı bir bant ve bandın üstünde Ay-yıldız bulunuyor.

Başkentte "casusluk" iddiası!

Başkentte casusluk iddiası!
Gençlerbirliği Teknik Direktörü Thomas Doll'un, kulüpte çalışan Ankaragücü Antrenörü Ümit Özat'ın kardeşi Cem Özat'ı, yenildikleri Ankaragücü maçı sonrasında ''casusluk'' yapmakla suçlaması üzerine, Ümit Özat'ın, kardeşinin kulüpten ayrılmasını istediği ortaya çıktı..

Ümit Özat, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, sezon başında Gençlerbirliği'nden teklif aldığını, ancak bunu kabul etmediğini belirterek, şunları söyledi:
''Doll'un Gençlerbirliği'ne gelmesi konusunda ben aracı oldum. Kardeşim Cem Özat, Gençlerbirliği Kulübü'nde çalışıyordu. Gençlerbirliği'ni yendiğimiz maç sonrasında Doll, kardeşime, 'Taktiklerimizi sen mi veriyorsun' şeklinde konuşmuş. Bunun üzerine de kardeşim kendisine, 'Ben Türk'üm, beni kendinle karıştırma' cevabını vermiş. Ben de Gençlerbirliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav'ı arayarak, kardeşimin işine son vermesini istedim. Ben oyuncularıma o kadar güveniyorum ki, hiçbir takımı veya antrenörü takip ettirmeye ihtiyacım yok.''

Thomas Doll uzattı..

Thomas Doll uzattı..
Gençlerbirliği ile sözleşme yenileyip yenilemeyeceği merak edilen Alman teknik adam Thomas Doll, yönetimle yapılan görüşmelerin ardından sözleşme yenilemeyi kabul etti.

Kulübün resmi internet sitesinden yapılan açıklamada da, tarafların 2 yıllık sözleşmede mutabakat sağladıkları ifade edildi.

Açıklamada şöyle denildi:
"Daha önce ön görüşmesini yaptığımız ve mutabakata vardığımız Teknik Direktör Thomas Doll ile yeniden anlaşma sağladık. Doll'ün Menajeri Wolfgang Vöge ile gün içinde yapılan görüşmede, daha önce varılan konularda tam anlaşma sağlanarak ufak tefek pürüzler giderildi."

İki tarafın anlaşmayı onamasıyla birlikte Thomas Doll ile 2 yıllık sözleşme yenileme işleminin Perşembe günü imzaya döküleceği de vurgulandı.

''Başkan adaylığını düşündüm''

''Başkan adaylığını düşündüm''
Metin Keçeli, Beşiktaş Dergisi'nin mart ayı sayısında yer alan röportajında, Beşiktaş'ın hayatın kendisi olduğunu ifade ederek, ''Beşiktaş, bir Beşiktaşlı'nın düşünce ve şeklidir, yaşam şeklidir. Beşiktaş arada bir seyredilecek, arada bir aklına gelince konuşulacak bir konu değildir, hayatın kendisidir. Bu kadar insan bu kadar büyük bir camia; bu kadar büyük mutlulukları, bu kadar büyük heyecanları, her şeyi Beşiktaş sayesinde yaşadık. Beşiktaş'a hizmet etme heyecanını hep kalbimizde taşıdığımız için tekrar yönetime girdim. Beşiktaş'ın bir taşının üstüne taş konduğu zaman ya da bir kupa müzemize taşındığı zaman, işte o duygular insanın hayatta yaşayabileceği en büyük duygulardır'' ifadelerini kullandı.

Beşiktaş'ta artık kongre sayfasının kapandığını belirten Keçeli, ''Beşiktaş camiasında bölünmüşlük olmaz. Başarı kazanılınca Beşiktaş başarılı olur, yönetimler değil. Beşiktaş başarılı olunca Beşiktaşlılar sevinir. Bugün Beşiktaş'ın elde edeceği herhangi bir başarıda inanıyorum ki ben ne kadar sevinirsem, dün muhalefette olan arkadaşlarım da en az o kadar sevinir'' diye konuştu.

-''BU YÖNETİMDEN UMUTLUYUM''-
Keçeli, Beşiktaş'a hizmet edecek çok konunun bulunduğunu kaydederek, şöyle devam etti:
''Kulübü ne kadar büyütürseniz büyütün, ne kadar ileriye taşırsanız taşıyın, dünyanın en büyük kulübü olsun yine de hizmete ihtiyacı vardır. Sayın Yıldırım Demirören yeni bir yönetim anlayışı, yeni bir bakış açısıyla Beşiktaş'ı yönetmek istediğini kongreden önce açıklayarak, tüm camiayı birlik beraberliğe çağırdı. (Gelin beraber olalım) mesajı verdi. Ben bu dönemden, bu yönetimden çok umutluyum. İnanıyorum ki, birlikte Beşiktaş'a güzel şeyler katacağız. Beşiktaş'ta bir maçla, bir galibiyetle her şey sonuçlanmıyor. Beşiktaş'ta yapacak çok iş var. Tabii ki düzgün bir yapılanmanın sonucunda futbol takımında da güzel işler, başarılı sonuçlar olacaktır. Yönetim düzgün yönettiği zaman, kulübün her alanında güzel işler olur.''

-''SEBA'NIN BAŞKANLIĞI DÖNEMİNDE ÇALIŞMAK MUTLULUKTU''-
Beşiktaş'ta en uzun süre yöneticilik yapan kişi olduğunun belirtilmesi üzerine Keçeli, ''Beşiktaş'ın en uzun süre yöneticiliğini yaptım. Bugün Türk sporunda görev yapan isimlerden de sadece Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav var, en uzun süre yöneticilik yapan kişi olarak. Beşiktaş'a yaptığımız her hizmetten gurur duyuyorum. Süleyman Seba'nın başkanlığında çalışmak büyük mutluluktu. Ondan önce bir dönem Gazi Akınal ile çalıştım. Süleyman Seba ile çok uzun bir dönem birlikteydik. Tabii insan geriye dönüp baktığında çok mutlu oluyor'' diye konuştu.

-''TRABZONSPOR MAÇINI UNUTAMIYORUM''-
Keçeli, yöneticiliği döneminde unutamadığı maçın, Trabzonspor ile 1986 yılında oynadıkları karşılaşma olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
''1986 yılında Trabzonspor'u 1-0 yenerek şampiyon olduğumuz maçı hiç unutamıyorum. Tabii o zaman Trabzonspor çok güçlü bir takımdı. Trabzonspor'u deplasmanda yenebilmek çok zor gözüküyordu. Futbolcular sahada, biz tribünde büyük bir stres altında ve anlatılmaz bir heyecan içindeydik. Sevgili Süleyman Seba ikinci devreyi tribünden izleyemedi, soyunma odasının koridorlarında dolaşarak, dua ederek tamamladı maçı. Gerçekten çok ağır baskı altında olduğumuz bir maçtı. Böyle bir maçı kazanarak şampiyon olmak da bizim için hem unutulmayacak bir anı, hem de çok özel bir şampiyonluktu.''

-GEÇİRDİKLERİ KAZA-
Gordon Milne'in teknik direktörlüğü zamanında geçirdikleri trafik kazasıyla ilgili bir soruyu Keçeli şöyle yanıtladı:
''Gordon Milne'in geldiği ilk seneydi. Takımı öğlen yemek yedirip Abant'a gönderdik. Takım orada bir hafta çalıştıktan sonra, Bartın Tesisleri'ne gidecekti. Bizim de gidip Bartın Tesisleri'ni görmemiz gerekiyordu. Ergun Gökalp'le yola çıktık, ertesi sabah Abant'tan Şan Ökten'i aldık. Zaten yarım saat gittik gitmedik ki kaza oldu. Ne yazık ki Şan Ökten gibi çok değerli bir insanı kaybettik. Bizler de kazanın çeşitli izlerini halen taşıyoruz. Ben bir dizimden 4, bir dizimden 2 ameliyatlıyım. Bu kaza fiziksel olarak hayatımızda bir dönüm noktası oldu. Şan Ökten'in, Şan Ökten Tesisleri'nde isminin devam ettirilmesi bizim en büyük kıvancımızdır. Tesislerin şimdi de bu yönetim zamanında yenilenmesi çok çok özel bir durumdur. O tesisler yenilenecek ve Şan Ökten ismine, Beşiktaş için yaptıklarına yakışır bir şekilde o tesislerde ebediyen yaşayacaktır''

-''BİR ARA BAŞKAN ADAYLIĞINI DÜŞÜNDÜM''-
Metin Keçeli, 12 yıl sonra yeniden yönetime girdiğinin belirtilip, neler hissettiğinin sorulması üzerine, şunları kaydetti:
''12 sene boyunca toplasan 12 kere Akaretler'e gelmemiştim. (Artık bu işler bitti) dediğimiz, bizim için bitmiş sayılan zamanda tekrar yönetime girdim. Beşiktaş'a hizmet etmek düşüncesiyle, kongreden önce çeşitli Beşiktaşlılar'ın (Elinizi taşın altına koyun) sözleriyle bir ara başkan adaylığını düşündüm. Bu konuda maddi şartları sağlayamadığım için çekildim. Sonrasında Yıldırım Demirören'den gelen daveti, hatta yalnız Demirören'den değil, Beşiktaş'taki birçok etkin insanların bu konudaki baskılarını göz önünde bulundurarak, Beşiktaş'a hizmete devam etmek ya da yeniden başlamak konusunda kendimde bir sorumluluk hissettim. Beşiktaşlılar'ın verdiği sorumluluğu taşıyıp yerine getirebilecek miyiz bunu zaman gösterecek. Bunun için büyük bir ümidim var. Çünkü yönetim kurulunu tanıdıkça çok değerli insanların olduğunu görmekteyim. Bir kısmı eskiden beri çalıştığım insanlardı. Yeni arkadaşları da çok hevesli, istekli görüyorum. Beşiktaş hizmete doymaz. Beşiktaş'a herkes hizmet edebilir. Ve Beşiktaş sonu olmayan bir sevgi merkezidir. Bunun için hangi yaşta olursa olsun, ne kadar süreli olursa olsun Beşiktaş'a hizmetlerimiz hep olacaktır.''

-''RÜTBELERİ RİSKE ETTİM''-
Yeni yönetime girerek kendi açısından bazı şeyleri riske ettiğini anlatan Keçeli, ''Son kongreden öncesine kadar eskiden efsane başkan Süleyman Seba'nın yönetimlerinde çok bulundum ve ona çok yakın bir kişi olarak, artık Beşiktaş'ta belirli bir yere oturtulmuş bir insandım. Bu edindiğim rütbeleri yeniden görev alarak riske ettim. Sorumluluğumu biliyorum. Bana destek olan arkadaşlarımın, bana yüklediği sorumluluk çok büyük'' diye konuştu.

Keçeli, Beşiktaş'ta bazı konularda bazı hatalar yapıldığını vurgulayarak, ''Bunları düzeltmek için Başkan Yıldırım Demirören'den aldığım teklifi, hatta özellikle bunu belirterek aldığım teklifi, Başkan'ın (Bazı konularda hatalar yapıyoruz, gel beraber yürütelim, beraber yönetelim. Bize tecrübelerini kullandır) şeklindeki davetini bir sorumluluk kabul ederek görev aldım. Bunun için var gücümüzle çalışacağız. Sonunda da insanlara mahcup olmamayı diliyoruz'' ifadelerini kullandı.