26 Nisan 2010 Pazartesi

Gezer ligin kaderiyle oynadı!

Sevgili Bünyamin, 74. dakikada gösterdiğin kırmızı kartla bir sezonun emeklerini alıp götürdün. Hiç suçu yokken Zapotocny’yi attın. Bursa maçı 11’e 10 tamamlayacakken tatlı su kurnazlığı ile oyuna tesir ettin. Benim için artık eksidesin. Çünkü eziliyorsun.

MAÇIN kırılma noktası 74. dakika. Belki de Türkiye Süper Ligi’nin şampiyonluğunu etkileyecek. Ey Bünyamin Gezer, sen Neill’ı çok doğru bir şekilde ikinci sarı karttan ihraç ediyorsun. Ama o saniyeden sonra senin şeytanlık dakikan başlıyor. Bursaspor bir vuruş kullanıyor. Keita ile Zapotocny eşleşmişler. Burada faul yapma riski fazla oyuncu kim? Defans yapan. Peki Keita-Zapotocny eşleşmesinde etkili olabilecek oyuncu kim? Zapotoncny. Keita ne yapıyor? Zapotocny’yi engellemeye kalkıyor. O da kurtulmaya bakıyor. Bizim cin olmadan şeytan olmaya kalkan hakemimiz Bünyamin Gezer, hakem eskilerinin tabiriyle durumu eşitlemeye kalkıyor, “Ondan attım, bundan da atayım” diye. Burada Zapotocny’ye ikinci sarıdan kırmızı kart göstererek net bir biçimde maça etki ediyor. Yani bu maçın neticeye tesir eden bir numaralı ismi Zapotocny’ye eyyam kartı gösteren Bünyamin Gezer’dir.

Sevgili Bünyamin, F.Bahçe-G.Saray derbisinden sonra bu maçta da yaptıklarınla lige tesir ettin. Ve hiç suçu yokken Zapotocny’yi attın. Bursa maçı 11’e 10 tamamlayacakken tatlı su kurnazlığı ile oyuna tesir ettin. Kusura bakma Bünyamin. Bundan sonra hangi maçları idare edersin ama benim için artık eksidesin. Çünkü eziliyorsun Bünyamin. Belki birkaç cümle daha yazabilirim. İstersen onu daha sonraya bırakayım...

Emekler boşa gitti
Gelelim maça... Gündüz oynanan Kasımpaşa-F.Bahçe ağır çekim mahalle maçından sonra bu maç hakikaten futbolseverlerin gönlünü hoş etti. Hem G.Saray kazanmak istiyor, hem Bursaspor. İki taraf futbolcuları da iyi niyetle mücadele ediyorlar. Daha da güzeli, iki tarafın teknik adamı da saçma sapan defans yaptırmayıp kim güçlüyse o bitirsin fikrindeler. G.Saray da kazanabilirdi, Bursaspor da. Bu sezonun en güzel maçlarından birini seyrettim. Nereye kadar? 74. dakikaya kadar. Bu dakikadan sonra koca bir yılın emeklerini çalan bir sarı ve kırızı kart oldu. Neyse... O beni ilgilendirmez. Ama hep şuna takılmıştım ve onun mücadelesini yapıyordum. Hakemler dürüstler ama korkaklar..

Üçünü de korkuttu
BURSASPOR iyi defans yapıyor. Daha da önemlisi panik yapmıyorlar. İleride Sercan çok kabiliyetli bir oynucu. Ama nedendir bilinmez bu kabiliyetini bu yaşında yeşil sahaya yansıtamıyor. Biraz daha diri olması gerekir. Zaten o zaman iş bitirir. Niye diri değil, o da onun sorunu! G.Saray takımı sezon başından beri belki de ilk defa ideal kadrosuyla sahneye çıktı. Zaten bu G.Saray sezon başındaki bu kadroyu sakatlanmadan ve bazı olaylar yaşamadan şu ana kadar koruyup oynatabilseydi, belki de şu anda ne Fener’in, ne Bursa’nın ne de Beşiktaş’ın esamesi okunurdu. O da onların sorunu. Ama dedim ya, F.Bahçe sorunlu, G.Saray sorunlu, Beşiktaş sorunlu. Bir Anadolu takımı çıkıyor çok makul paralarla, çok genç ve alt yapıdan çıkardığı oyuncularla şampiyonluk mücadelesi veriyor, milyon dolarlar harcayan diğer üçünü korkutuyor.

Bursa’yı şampiyon yapmazlar
BİR başka cümleye daha takılmıştım; “Bursa’yı şampiyon yapmazlar.” Bu iğrenç cümle için şunu söylüyordum; “Bursa kadro olarak daha tecrübesiz. Bursa kadro olarak daha bir amatör. Onun için şampiyon olmazsa tamam.” Ama 74. dakikadaki Zapotocny’nin kırmızı kartından sonra hiç kimse kusura bakmasın şahsi mi yoksa genel mi onu bilemem. Ümidimi kaybettim.

Buraya kadar yazdıklarımı çok uzattığımı düşünebilirsiniz. Ama yıllarca futbol oynamış ve bu işlerin çok acısını çekmiş birisi olarak bırakın uzun yazmayı çok kısa yazdığım fikrindeyim.

TARTIŞMALI ANLAR İÇİN TIKLAYIN..

Fenerbahçe hak etti
Kasımpaşa yakaladığı iki tane net pozisyonu zamanında hücumdaki boş adama gönderemediği için kaybetti. Sonra ne oldu? F.Bahçe direksiyonu eline aldı. Orta sahayı ele geçirdi. Başladı bindirmeye. F.Bahçe kaybetseydi ne olurdu? Bence yazık olurdu. Çünkü Kasımpaşa kazanacak bir şey yapmadı.

HAVA sıcak... Zemin de bir tuhaf... Çimler herhalde biraz yüksek. Tahmin ediyorum, Kasımpaşa öyle istemiş olsa gerek. Hiç uzatmadan şunu söylemek lazım. Maçı Fenerbahçe kaybetseydi, yazık olurdu. Futbol bu. Alakasız bir gol yersin kaybedersin. Peki Fenerbahçe çok mu iyi oynadı? Hayır. Çok mu iyi mücadele etti? Ona da hayır. Ama sarı lacivertlilerin kadro yapısı Kasımpaşa’ya göre daha iyi. Aradaki fark bu. Peki Kasımpaşa ne yaptı? İlk yarım saat topa dan dun vurmadılar, ayağa pas yaptılar. Bu, kendi açılarından iyiydi. Çünkü Fenerbahçeli oyuncular, topu almak için mücadele etmiyorlardı, topun peşinden koşuyorlardı. Ama bu arada Kasımpaşa yakaladığı iki tane net pozisyonu zamanında hücumdaki boş adama gönderemedikleri için kaybetti. Sonra ne oldu? Fenerbahçe maçın direksiyonunu eline aldı. Başladı Kasımpaşa’ya bindirmeye. İkinci yarı başlamasından gol olana kadar Kasımpaşa iki tane hücum yapamadı. Sen bu hücumları yapamazsan defans bir yerde hata yapacaktır.

İki kez boşa çıktı
Koray mükemmele yakın oynadı. Ama o da bir yerde iflas etti. Kalede Murat Şahin cepheden iyi ama yan toplarda aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Yediği golden önce iki defa boşa çıktı. Onu arkadaşları kurtardılar. Akıllanmadı, bir daha dağlara taşlara gitti, o da gol oldu. Peki Kasımpaşa veya küçük takımlar şunu düşünemiyor mu? Büyüklere bir tane gol atmazsan berabere kalamazsın. İki tane gol atmazsan kazanamazsın. Kasımpaşa ikisini de yapamadı. Dün Fenerbahçe çok iyi oynamamasına rağmen zaman zaman akıllı oynayarak ve Kasımpaşa’nın zaaflarından faydalanarak maçı kazandı.

At sahibine göre kişnedi
HAKEMLİK fazla bir şey olmadı. Bazı Fenerli oyuncular, bu maçta onunla oynamadılar. Belki de at sahibine göre kişnedi. Ama Cüneyt’e şunu hatırlatırım. Futbolcu dikkatlidir. Emre topu 6 metre ileriden oyuna soktu, Murat Erdoğan’a santim hesabı yaptın. Aynı Murat haklı olarak 15 dakika önce olan pozisyonun hesabını sana sordu. Dedi ki; “Onlara var da bize yok mi?” Futbolcu cin gibidir, hakem kardeşlerim. Siz yedirdiğinizi zannedersiniz ama onlar yemezler.

Christoph Daum şanslı adam
DAUM şanslı adam. Mehmet Topuz’un bu sene oynadığı en iyi maçlardan biriydi. Tam ona kement attı, F.Bahçe gol attı. Tersi olsaydı bugün herkes Daum’dan Mehmet Topuz hesabı sorardı. O da cevap verirdi; “Çok yoruldu, ondan aldım.” Güiza’nın kaçırdığı gol tuhaf. Oyuncu gol kaçırır mı kaçırır. Ama topun geliş yeri, kalenin olduğu yer, Güiza’nın bulunduğu yer, vuruşu ve topa vuruş açısına baktığınızda kaçması mucize. Güiza onu başardı.

Wade ve LeBron'un gecesi!

Şampiyonluğun iddialı ekiplerinden Cleveland Cavaliers, United Center'da konuk olduğu Chicago Bulls'u 121-98 yendi ve Doğu Konferansı play-off ilk tur serisinde 3-1 öne geçti. Yıldız basketbolcu LeBron James 'triple-double' yaparak maça damgasını vurdu.

United Center'da 23 binden fazla basketbolseverin izlediği karşılaşmada Chicago Bulls'un konuğu olan Cleveland Cavaliers rakibini 121-98 yendi ve seride 3-1 öne geçerek konferans yarı finali yolunda önemli bir adım attı ancak Cleveland'ın galibiyeti kadar maçı önemli kılan bir başka unsur daha vardı: LeBron James.

Cleveland'ın 'Kral' lakaplı yıldız basketbolcusu LeBron James, Chicago karşısında 37 sayı, 12 ribaunt, 11 asist, 2 top çalma ve 1 blokla oynayarak 'triple-double' yaptı. 2 saat boyunca salonu dolduran 23 binden fazla seyirciye basketbol şöleni yaşatan LeBron James ayrıca orta sahadan attığı basketbolla da tıpkı reklamlarda olduğu gibi 'Yok Artık LeBron' dedirtti. Kral, maçtan sonra yaptığı açıklamada, "Kendimi çok iyi hissediyordum. Maça iyi odaklanmıştım. Bugün kazanmamız gereken bir maçtı. Belki de sezonun en önemli maçıydı. Bugün sadece işime odaklandım" dedi.

Cleveland'da Antawn Jamison 24 sayı üreterek takımı adına skora önemli katkı sağlarken, Mo Williams 19, Anthony Parker da 12 sayıyla maçı tamamladılar.

LeBron James'i durduramayarak geceyi sahasında aldığı mağlubiyetle kapatan Chicago Bulls'ta ise Joakim Noah 21 sayı, 20 ribauntluk başarımıyla 'double-double' yaparken, Derrick Rose, 21, Luol Deng de 16 sayıyla maçı tamamladı.

İki takım arasındaki serinin 5. maçına Cleveland ev sahipliği yapacak. Cleveland bu maçı da kazanması halinde Konferans yarı finaline adını yazdırmış olacak.

MEHMET OKUR'SUZ UTAH, TURA BİR ADIM DAHA YAKLAŞTI
Milli basketbolculardan Mehmet Okur'un sakatlığı nedeniyle forma giyemediği maçta takımı Utah Jazz, Denver Nuggets'ı 117-106 yendi ve Batı Konferansı play-off ilk tur serisinde 3-1 öne geçti.

Salt Lake City'deki EnergySolutions Arena'da Denver Nuggets'ı ağırlayan Utah Jazz rakibini 117-106 mağlup etti ve evinde oynadığı ikinci maçı da kazanarak seride 3-1 öne geçti. Büyük bir avantaj elde eden Utah Jazz rakibiyle deplasmanda karşılaştıktan sonra mağlup olsa bile evine 3-2'lik skorla dönecek. Utah'ın tur atlaması için 1 galibiyete ihtiyacı var.

Utah Jazz adına maçı 31 sayı, 13 ribaunt, 5 asistle tamamlayan Carlos Boozer karşılaşmaya damgasını vuran isim olurken, Deron Williams da 24 sayı, 13 asistle maçı tamamladı ve 'double-double' yapan ikinci Jazz oyuncusu oldu. Toplam 5 oyuncunun çift haneli sayılara ulaştığı Utah Jazz'da C.J Miles attığı 21 sayıyla skora önemli katkı sağlarken Wes Matthews 18, oyuna kenardan dahil olan Paul Milsap da 12 sayıyla mücadeleyi tamamladılar.

Geceyi mağlubiyetle kapatarak tur şansını iyice azaltan Denver Nuggets'ta ise yıldız basketbolcu Carmelo Anthony'nin 39 sayı, 11 ribaunt, 4 top çalmalık başarımı galibiyet için yeterli olmazken, Kenyon Martin ve Chauncey Billups 14'er sayıyla maçı tamamladılar. Nene ise 10 sayı,, 11 ribaunt, 2 asistlik başarımıyla Denver adına 'double-double' yaptı.

İki takım arasındaki serinin 5. maçına Denver Nuggets ev sahipliği yapacak. Utah Jazz maçı kazanması halinde konferans yarı finaline yükselecek. Utah Jazz'ın milli basketbolcu Mehmet Okur ve Rus yıldız Andrei Kirilenko olmadan Denver Nuggets karşısında bu kadar rahat maçlar çıkaracağı tahmin edilmiyordu.

DWYANE WADE, BOSTON CELTİCS'E DUR DEDİ
Doğu Konferansı play-off ilk turunda Miami Heat karşısında rahat bir seri geçiren ve 3-0 öne geçen Boston Celtics'e Dwyane Wade 'dur' dedi. Miami Heat yıldız basketbolcusunun 46 sayı attığı maçta durumu 3-1'e getirdi.

Amerikan Airlines Arena'da Boston Celtics'i ağırlayan Miami Heat rakibini 101-92 yendi ve 3-0 geride olduğu seride maç kazanmayı hatırladı. Miami'de yıldız basketbolcu Dwyane Wade özellikle son çeyrekte etkili olduğu karşılaşmayı 46 sayı, 5 ribaunt, 5 asist, 2 top çalmayla noktalayarak maça damgasını vurdu.

Quentin Richardson attığı 20 sayıyla takımı adına skora önemli katkı sağlarken, Michael Beasley de 15 sayı üreterek maçı çift haneli sayılarda noktaladı.

Geceyi mağlubiyetle kapatan ve seride sürpriz bir yenilgi alan Boston Celtics'te ise Rajon Rondo attığı 23 sayıyla takımının en skorer ismi olurken, Kevin Garnett 18, Paul Pierce, 16 ve Ray Allen 15 sayıyla maçı tamamladılar.

SAN ANTONİO, DALLAS'I YENEREK SERİDE DURUMU 3-1 YAPTI
AT&T Center'da Dallas Mavericks'i ağırlayan San Antonio Spurs rakibini 92-89 yenerek Batı Konferansı play-off ilk tur serisinde durumu 3-1 yaptı ve konfernas yarı finali yolunda büyük bir avantaj yakaladı.

San Antonio Spurs'te George Gilli attığı 29 sayıyla hem takımının hem de maçın en skorer ismi olurken, Manu Ginobili 17 sayı, 4 ribaunt, 7 asistle maçı tamamladı. Richard Jefferson'un 15 sayı attığı maçta 34. yaş gününü kutlayan Tim Duncan yalnızca 4 sayı üretebildi.

Geceyi yenilgiyle kapatan Dallas'ta ise Alman yıldız Dirk Nowitzki 17 sayı, 11 ribauntluk başarımıyla 'double-double' yaparken, Caron Buttler de 17 sayı, 6 ribauntla maçı tamamladı. Shawn Marion'ın 14 sayıyla oynadığı maçta, oyuna kenardan gelen Jason Terry de 12 sayıyla skora katkı sağladı.

Heyecan dorukta!

Ligin 31. haftasında alınan sonuçlardan sonra 67 puanla liderliğe yükselen Fenerbahçe, son 3 haftaya 1 puan farkla önde girerken, mutlu sona ulaşmak için büyük avantaj yakaladı.

32. haftada sahasında Eskişehirspor'u konuk edecek olan sarı-lacivertliler, 33. haftada Ankaragücü ile deplasmanda, ligin son haftasında ise sahasında Trabzonspor ile karşı karşıya gelecek.

Haftaya 65 puanla ilk sırada giren, ancak Galatasaray ile deplasmanda 0-0 berabere kalarak liderliği kaybeden Bursaspor ise son 3 haftalık periyotta Ankaraspor maçından alacağı hükmen galibiyetin yanında, kalan 2 maçtan da 3 puanla ayrılarak, kaybettiği koltuğu geri alabilmek için mücadele edecek.

Yeşil-beyazlılar, 32. haftada sahasında Kayserispor'u konuk ederken, 33. haftayı ise Ankaraspor maçı nedeniyle ''bay'' geçecek. Yeşil-beyazlılar, ligin son haftasında ise sahasında Beşiktaş ile karşılaşacak.

Fenerbahçe ve Bursaspor'un ardından 61 puanla 3. sırada yer alan Galatasaray, en azından Şampiyonlar Ligi'ne katılabilmek adına, kalan 3 maçından da galibiyetle ayrılmayı hedefliyor. Sarı-kırmızılılar, son 3 haftalık periyotta, deplasmanda İstanbul Büyükşehir Belediyespor, sahasında Antalyaspor ve deplasmanda Gençlerbirliği ile karşı karşıya gelecek.

31. haftada Sivasspor ile berabere kalarak şampiyonluk yarışında rakiplerinin gerisinde kalan Beşiktaş ise Şampiyonlar Ligi şansını da kaybetti. 32. haftada deplasmanda Diyarbakırspor'a konuk olacak siyah-beyazlılar, 33. haftada sahasında Manisaspor'u konuk edecek ve ligi deplasmanda Bursaspor ile yapacağı maçla noktalayacak.

-DENİZLİSPOR, LİGDEN DÜŞEN 2. TAKIM OLDU-
Turkcell Süper Lig'de küme düşmeme mücadelesi veren takımlardan Denizlispor, sahasında Ankaragücü ile 0-0 berabere kalarak, ligden düşmesi kesinleşen ikinci takım oldu.

Ligden düşecek 3. takımı belirleyecek son 3 haftalık sürede ise Diyarbakırspor, Sivasspor ve Manisaspor, Turkcell Süper Lig'de kalabilmek için tüm güçlerini yeşil sahaya yansıtacak.

Ligin 31. haftasını Ankaraspor maçı nedeniyle 3 puanla kapatan ve puanını 27'e çıkaran Diyarbakırspor, gelecek hafta sahasında Beşiktaş'ı konuk edecek. 33. haftada Kasımpaşa deplasmanına gidecek Diyarbakırspor, ligin son haftasında ise sahasında Eskişehirspor'u ağırlayacak.

Haftayı 31 puanla 15. sırada geçen Sivasspor ise gelecek hafta sahasında Kasımpaşa'yı ağırlayacak. 33. haftada deplasmanda Eskişehirspor ile karşılaşacak olan Sivasspor, sezonun son maçında ise sahasında Ankaragücü ile karşı karşıya gelecek.

31. haftada deplasmanda Kayserispor'u yenerek puanını 33'e çıkaran ve ligde kalma yolunda büyük bir adım atan Manisaspor da Ankaraspor maçı nedeniyle bu haftayı maç yapmadan geçecek ve hanesine 3 puan daha yazdıracak. Ligin 32. haftasında Beşiktaş ile karşılaşacak Manisaspor, son haftada ise sahasında Kasımpaşa'yı konuk edecek.

Şampiyonluk yarışı yapan ve küme düşme hattında yer alan takımların kalan maçları şöyle:

-ŞAMPİYONLUK YARIŞI-

FENERBAHÇE: 67
Eskişehirspor
Ankaragücü (D)
Trabzonspor

BURSASPOR: 66
Kayserispor
Ankaraspor
Beşiktaş

GALATASARAY: 61
İstanbul Büyükşehir Belediyespor (D)
Antalyaspor
Gençlerbirliği (D)

BEŞİKTAŞ: 58
Diyarbakırspor (D)
Manisaspor
Bursaspor (D)

-KÜMEDE KALMA MÜCADELESİ-

SİVASSPOR: 31
Kasımpaşa
Eskişehirspor (D)
Ankaragücü

DİYARBAKIRSPOR: 27
Beşiktaş
Kasımpaşa (D)
Eskişehirspor

Play-off heyecanı başlıyor..

Normal sezonun bitmesinin ardından ligi ilk 8 sırada bitiren Efes Pilsen, Fenerbahçe Ülker, Banvit, Beşiktaş Cola Turka, Türk Telekom, Pınar Karşıyaka, Bornova Belediyesi ve Erdemir play-off çeyrek finalde mücadele etme hakkı kazandı.

Play-off çeyrek final mücadelesi, 28 Nisan Çarşamba günü Banvit-Pınar Karşıyaka ve Fenerbahçe Ülker-Bornova Belediyesi karşılaşmalarıyla başlayacak. 29 Nisan Perşembe günü Efes Pilsen-Erdemir ve Beşiktaş Cola Turka-Türk Telekom karşılaşmalarıyla devam edecek heyecan, seri ilerledikçe yükselecek.

''Sezonun en ateşli zamanı başlıyor'' sloganıyla start alacak play-off mücadelesi öncesi Swiss Otel'de düzenlenen basın toplantısında, Basketbol Federasyonu yöneticileri ve çeyrek finalde yer alacak takım temsilcileri bir araya geldi.

Basın toplantısının açılışını yapan Basketbol Federasyonu Asbaşkanı İmran Işıldar, heyecanıyla coşkusuyla bir normal sezonu daha tamamladıklarını, geçmiş dönemde yaşadıkları güzelliklerin artarak devam etmesini umduğunu ifade ederek, play-off'ta mücadele edecek bütün takımlara başarılar diledi.

Federasyon Asbaşkanı ve Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Metin Şahin ise çok heyecanlı bir süreci geride bıraktıklarını belirterek, şunları söyledi:
''Türkiye Kupası dahil 271 müsabaka geride kaldı. MHK olarak canımızın sıkıldığı anlar oldu. Basketbol bir hata oyunu sonuçta. 8 takımımız final grubuna başlıyor. Kolay bir süreç değil. Sezonu burada tamamlayacağız. Play-off sürecinde yaşanacak coşku ve çabanın 2010 Dünya Şampiyonası öncesinde basketbol kamuoyu için de önemli bir işlevi olacağını düşünüyorum. Milli takımımızın kıymetli sporcuları bu takımlardan çıkacak. Biz en az hatayla maçları yönetmeye çalışacağız. Görevlendirdiğimiz arkadaşları titizlikle seçtik. Umuyoruz en az hatayla yönetecekler. Büyük bir çaba göstereceğiz ve bizler de sizin gibi heyecanı yaşayacağız. Bu bakımdan herkese başarılar diliyorum.''

Ligler Direktörü Ahmet Araşan ise ligdeki heyecanı tüm halkla taşımak için bir iletişim planı yaptıklarını, bu amaçla play-off oynanan şehirlerde maçlara gelecek basketbolseverlerin hediye kazanma şansı yakalayacaklarını dile getirdi.

-TAKIM TEMSİLCİLERİNİN GÖRÜŞLERİ-
Basketbol Federasyonu yetkililerinin ardından play-off'ta mücadele edecek takımların temsilcileri çeyrek final ile ilgili görüşlerini açıkladılar.

Beko Basketbol Ligi'nin normal sezonunu lider olarak tamamlayan ve çeyrek finalde Erdemir ile karşılaşacak Efes Pilsen'in antrenörü Ergin Ataman, takımını gösterdiği performanstan dolayı kutlayarak, ''İkinci sezonda üst üste 27 galibiyetle en fazla sayı atıp, en az sayıyı yedik. Şimdi play-off'larda ciddi takımlarla oynayacağız. Çeyrek finaldeki rakibimiz son 10 maçta bizi en zorlayan takımlardan biri oldu. Kadro kapasitesi olarak ve hedef olarak favori gözüksek de Erdemir de son iki sezondaki yapısıyla lige renk katan bir takım. Favori biziz. Kapasitemizi sahaya yansıtıp hedefe doğru ilerlemek istiyoruz'' diye konuştu.

Ataman, Avrupa Ligi'nden elenmelerinin ardından Avrupa'nın farklı takımlarıyla hazırlık maçları yaptıklarını, bu karşılaşmaların tempoyu yükseltmeleri açısından faydalı olduğunu dile getirdi.

Efes Pilsen'in başarılı oyuncusu Kaya Peker ise normal sezonda 3 maç kaybetmelerine rağmen play-off'ta işlerin farklı olduğunu söyledi.

Lacivert-beyazlı oyuncu, şampiyonluğa ulaşmak için Erdemir'i geçmeleri gerektiğini vurgulayarak, ''Erdemir iyi takım. Sezon başında Efes Pilsen'in çok hedefi vardı. Bunlardan biri olan sezonu lider olarak bitirmek önemliydi'' dedi.

Efes Pilsen'in rakibi Erdemir'in genç antrenörü Ahmet Çakı ise favorinin rakipleri olduğunu ifade etti.

Çakı, bu sezona play-off hedefiyle başladıklarına dikkat çekerek, ''Play-off oynamak mutluluk verici. Tarihimizde ilk kez play-off oynayacağız. Sonuçta ligin en iyi takımlarından biriyiz. Kadromuzdaki çok sayıda oyuncu ve benim için ilk play-off heyecanı olacak. Efes Pilsen bizden üstün. Amacımız rakibimiz karşısında iyi mücadele edip maç veya maçlar kazanmaya çalışmak'' diye konuştu.

Erdemir'in oyun kurucusu Erdal Bibo ise Efes Pilsen'in şampiyonluk için oynadığını, yine de serinin çekişmeli geçeceğini söyledi.

-FENERBAHÇE ÜLKER-BORNOVA BELEDİYESİ EŞLEŞMESİ-
Çeyrek finalin bir diğer eşleşmesinde ise Fenerbahçe Ülker ile Bornova Belediyesi karşı karşıya gelecek.

Antrenör Bogdan Tanjevic'in yokluğunda takımın başında bulunan yardımcı antrenör Ertuğrul Erdoğan, hastalığı nedeniyle ameliyat olan Tanjevic hakkında bilgiler vererek, şunları söyledi:
''Her gün Tanjevic ile birlikteyiz. Ameliyattan sonra kaybettiği kiloları almaya başladı. Antrenmanlara geliyor ve izliyor. Söylenmesi gerekenleri de söylüyor. Rakibimiz Bornova Belediyesi ligin en başarılı takımlarından biri. Seri zorlu geçecek. Hedeflerimiz doğrultusunda kazanmak istiyoruz. Bu sezon çok sakatlık yaşadık. Antrenörümüzün durumunu da ekleyince daha dramatik oluyor. Oyuncularımız iş disipliniyle ve azimle çalışıyor. Tahmin ediyorum Ukic'in takıma dönmesiyle daha da güç kazanacağız.''

Fenerbahçe Ülker oyuncusu Mirsad Türkcan da sakatlığının geçtiğini ve iyi durumda olduğunu, takımın en önemli oyuncularından Ukic'in de oynayacak duruma geldiğini söyledi.

Tecrübeli oyuncu, her sezon olduğu gibi bu sezon da şampiyonluk istediklerini ve bu amaçla Bornova Belediyesi'ni geçmek istediklerini sözlerine ekledi.

Bornova Belediyesi Antrenörü Aclan Kavasoğlu ise ilk sezonlarının gelecek adına önemli olduğunu belirterek, ''Fenerbahçe Ülker'in rakibi olmak zevk verici. Gücü ve kadrosu üst seviyede. Biz önce kendi oyunumuzu sahaya yansıtmak istiyoruz. Maçın sonucunu etkileyeceğimizi düşünüyorum. Bu seride gücümüzü kullanmak istiyoruz. İyi basketbol oynayacağımıza inanıyorum'' dedi.

İzmir temsilcisinin tecrübeli oyuncusu Cüneyt Erden, Fenerbahçe Ülker karşısında az da olsa iddiaları olduğunu, İstanbul'da maç kazanmaları halinde serinin farklı geçeceğini dile getirdi.

Play-off çeyrek finalin bir diğer eşleşmesinde Türk Telekom'un rakibi olan Beşiktaş Cola Turka'nın takım menajeri Murat Murtazaoğlu, seriye 1-0 önde başlayacaklarını, İstanbul'daki ilk maçı kazanarak Ankara'ya 2-0 önde gitmenin avantajını kullanmak istediklerini ifade etti.

Türk Telekom Genel Menajeri Ahmet Arif Tuğran da takım olarak her zaman hedeflerinin şampiyonluk olduğunu anlatarak, ''Bu amaçla yola çıkıyoruz. İlk dördü hedefledik, ama 5. olduk. Beşiktaş Cola Turka karşısında iki maçı da kaybettik. İlk maçı İstanbul'da oynayacağız. Eğer o maçı kazanırsak geride kalan iki maçı Ankara'da oynayacağız. Yarı finale yükselmek istiyoruz. Tutku Açık sakatlığı nedeniyle oynayamayacak. Ümit Sonkol yetişecek. İlk hedefimiz yarı finale kalmak ve ardından da finale yükselmek diye konuştu.

Çeyrek finalde karşı karşıya gelecek Banvit ile Pınar Karşıyaka temsilcileri ise hava muhalefeti nedeniyle toplantıya katılamadılar.

-PLAY-OFF PROGRAMI-
Basketbol Federasyonu'ndan yapılan açıklamada, play-off çeyrek finalde 3 galibiyete ulaşan takımların yarı finale yükseleceği bildirildi.

Çeyrek finalde yer alacak takımlarından Efes Pilsen ile Beşiktaş Cola Turka, Erdemir ve Türk Telekom'u normal sezonda iki kez yendikleri için rakipleri önünde seriye 1-0 önde başlayacaklar. Banvit-Pınar Karşıyaka ve Fenerbahçe Ülker-Bornova Belediyesi eşleşmeleri ise 0-0 beraberlikle başlayacak.

Yapılan açıklamaya göre play-off çeyrek final serisinin programı şöyle:

28 Nisan Çarşamba
18.30 Banvit–Pınar Karşıyaka (Banvit Kara Ali Acar) (0-0)
20.30 Fenerbahçe Ülker–Bornova Belediyesi (Abdi İpekçi) (0-0)

29 Nisan Perşembe
18.00 Efes Pilsen–Erdemir (Darüşşafaka Ayhan Şahenk) (1-0)
20.00 Beşiktaş Cola Turka–Türk Telekom (Beşiktaş Cola Turka) (1-0)

30 Nisan Cuma
Banvit-Pınar Karşıyaka (Banvit Kara Ali Acar)
Fenerbahçe Ülker-Bornova Belediyesi (Abdi İpekçi)

2 Mayıs Pazar
Erdemir-Efes Pilsen (Erdemir)
Türk Telekom-Beşiktaş Cola Turka (Ankara Atatürk)

3 Mayıs Pazartesi
Bornova Belediyesi-Fenerbahçe Ülker (Halkapınar)
Pınar Karşıyaka-Banvit (Karşıyaka)

Bu karşılaşmalar sonrasında takımlar 3 galibiyete ulaşamadığı takdirde seri mücadelesi devam edecek.

Kafalar karışmasın!

Fenerbahçe’nin liderliğini şampiyonluk marşına dönüştürenleri anlamak mümkün değil.
Spor basının büyük bir bölümü işin bittiğini ima ediyor. Rıza Çalımbay’ın Eskişehir’ini ve Bursa’nın kadim dostu Ankaragücü’nü yok saymak şaşırtıcı. “İpler Fenerbahçe’nin elinde” tabirinden, Eskişehirspor, Ankaragücü ve Trabzonspor hoşlanmayacak gibi...

Son yedi lig müsabakasının kazanılması Fenerbahçe’nin şampiyonluk yarışındaki kararlılığını ortaya koymakla birlikte, bu maçların altısında alınan 1-0’lık skorlar ve rakiplere verilen pozisyonlar olası bir kazanın habercisi sanki…
Takım gol yediğinde büyünün bozulması sürpriz olmaz.

Özer basit mi oynamalı?
Futbol basınında gündemi belirleyen bazı spor yorumcusu arkadaşlarımızın Özer Hurmacı’nın basit oynaması gerektiğine dair eleştirileri, oyuncu-sorumluluk ilişkisi tespitini yerinde yapamadıklarını gösterir nitelikte.

Futbolda zirveyi hedefleyen hiçbir takım ofansif görevler yüklediği oyunculardan basit oynamalarını beklemez.
Özer, Arda, Holosko, Delgado, Alex, Sercan, Giovanni Dos Santos, vs… tipindeki oyuncuların yetenek ve sorumlulukları oyunlarını basite indirgemeye izin vermez. Onlar genç yaştan itibaren büyük oynamak zorundadırlar.
Yaşları ilerledikçe neyi, ne zaman ve nasıl yapmaları gerektiği konusunda olgunlaşırlar, daha az hata yaparlar. Bu da onların basit oynamaya başladıklarını göstermez.
Örneklemede belirtilen; Johan Cruyff’un, ”Futbol basit bir oyundur, zor olan onu basit oynayabilmektir” sözleri total futbola dair ifadelerdir ve kendisi gibi, yaratıcı, hızlı, dripling yeteneği yüksek, risk alan oyuncuların basit oyunu benimsemeleri gerektiği anlamını taşımaz.

“Sağlam” duruş!
Bursaspor’u, Galatasaray karşısında, ne yaptığını bilen, gerçekçi ve akılcı futbol duruşundan dolayı kutlarım. Kazanmak için gereken hamleleri yaptılar ama olmadı. En azından kaybetmediler ki; bir büyüğün daha şampiyonluk yarışı içinde olması Ertuğrul hocanın işine gelmeyecekti. Takımın ikinci sıraya düşmesi şampiyonluk yolunda alınmış büyük bir yara olarak değerlendirilmemeli. Fikstürde iki iç saha maçı gözüküyor. Hedefi olmayan takımlara karşı oynanacak iki iç saha maçı…

Ertuğrul Sağlam’ın maç sonu yorumları sırasındaki sakin duruşu ve gizlemeye çalıştığı sinsi gülüşü önümüzdeki haftalarda çanların kimin için çalacağının öngörüsü olabilir mi?

Ve Zafer Yelen'le yollar ayrıldı!

Bordo-mavili kulüpten yapılan açıklamada, ''Gurbetçi oyuncu Zafer Yelen, teknik direktörümüz Şenol Güneş'in önerisi, yönetim kurulumuzun kararıyla sezon sonuna kadar kadro dışı bırakıldı. Zafer Yelen ile ilgili son karar sezon sonunda verilecek'' denildi.

Zafer Yelen'in bundan sonra çalışmalarına kendisine verilen program doğrultusunda Futbol Federasyonu Haluk Ulusoy Kamp ve Eğitim Merkezi'nde gerçekleştireceği bildirildi.

Güiza hikaye, defans şahane!

Turkcell Süper Lig'de 2009-2010 sezonunun son 3 haftasına girilirken liderliğe yükselerek şampiyonluk yarışında avantaj sağlayan Fenerbahçe'nin, son 7 maçlık çıkışında savunma oyuncuları büyük bir paya sahip oldu.

Ligde çıktığı son 7 maçta gol yemeyen savunmada bazı oyuncular, bu görevi başarıyla tamamlamanın yanında golcülüğe de soyunarak takımın gizli forveti oldular.

Fenerbahçe son 7 maçta aldığı 6 galibiyet 1 beraberlikte rakip fileleri 7 kez havalandırırken, 4 gol savunmacılar Andre Santos, Selçuk, Lugano ve Bekir'den, 3 gol de kaptan Alex ve forvet Güiza ile Gökhan Ünal'dan geldi.

-SON 7 MAÇ VE GOLLERİ ATANLAR-
Ligin 23. haftasında İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşısında 83. dakikada yediği golün ardından kalesinde gol görmeyen Volkan Demirel'in de performansıyla öne çıktığı son 7 maçlık dönemde alınan sonuçlar ve golleri atan futbolcular şöyle:

MAÇ SONUÇ GOLÜ ATANLAR
24. Fenerbahçe-Antalyaspor 1 - 0 Andre Santos
25. Gençlerbirliği-Fenerbahçe 0 - 0 -
26. Fenerbahçe-Gaziantepspor 1 - 0 Güiza
27. Galatasaray-Fenerbahçe 0 - 1 Selçuk
28. Fenerbahçe-Kayserispor 2 - 0 G.Ünal, Lugano
30. Fenerbahçe-Beşiktaş 1 - 0 Alex
31. Kasımpaşa-Fenerbahçe 0 - 1 Bekir

Sarı-lacivertliler, 29. haftada ligden düşen Ankaraspor ile karşılaşacağı maç yapmadan 3-0 hükmen galibiyetle 3 puan aldı.

-GÜİZA'DAN TEK GOL-
Fenerbahçe'de bir türlü beklenen performansı ortaya koyamayan Güiza, 7 maçlık dönemi sadece 1 golle geride bıraktı.

Sarı-lacivertli takımın oynadığı son 7 maçın 6'sında forma giyen ve ilk 11'de sahaya çıkan İspanyol forvet, 26. haftada Kadıköy'de Gaziantepspor karşısında elde edilen 1-0'lık galibiyeti getiren golü kaydetti.

Güiza'nın forma giyip gol atamadığı 5 maçın 4'ünde savunmacılar ön plana çıkıp İspanyol oyuncunun görevini üstlendi.

"Hem şikayetçi oldular hem de kazandılar"

Şenol Güneş'in maç sonu açıklamalarından spordagundem.blogspot.com'un derledikleri:

"Şartlar ne olursa olsun kazanmamız gereken bir maçtı. Kalite ve oyun farkı olarak rakibimiz iyiydi. Bizim iyi olmamız gerekiyordu ama kötü sonuçla bitirdik. Bu bizin için ikinci mağlubiyet oldu. Kayserispor maçında da son dakikalarda yediğimiz gol ile mağlup olmuştuk. Yenilmeyeceğimiz iki takıma yenildik. 10 kişi kalmamıza rağmen iyi mücadele ettik. Son beş dakikada pozisyon hataları yaptık. Rakibimizin kanatlardan orta yapmasına izin verdik. Son dakikalara girilirken, oyuncularımın yorulduğunu hissettik. Son dakikalarda rakibin kalemizde olması panik etkisi yarattı. Kazanan onlar oldu tebrik ederiz. Hakemin uzatmış olması, oyuncumuza itirazdan dolayı sarı kart görmesi ardından kırmızı kart ile oyundan alınması, rakip oyuncuların hem yan hakemi hem de yan hakemlere itirazda bulunup bir şey göstermemesi bizim sorunumuz değil. Alınan skor bize yakışmadı. Rakip takım oyuncuları hem hakemden şikayetçi oldular hem de kazandılar.

Oyuna başladığımız zaman takımımızda olmayan oyuncular bizi etkiledi. Bizim oyuncularımız birlik olmayınca iyi oynayamıyorlar. Bugün onu gördüm bizim için ders oldu. Büyük olmanın ilk adımı performansını en iyi şekilde sahaya yansıtmalısın. Yüzde yüz performansını vermeyenler ile yarı yolda kalırsınız biz de bugün bunu gördük. Bu mücadele bizim için büyük bir ders oldu. Böyle oynarsak başarılı olamayız”

"Guiza'yı mutlu görmüyorum"

İspanya'nın Marca gazetesinde bugün yayımlanan demecinde Daum, Güiza'nın, sezon başında yaşadığı fiziksel sonrunlara, özel hayatındaki çalkantılara rağmen profesyonelce davrandığını belirtti.

Daum, ''Dani, şu anda çok daha iyi ve bunu takım da hissediyor. Özellikle kişisel sorunları onu çok etkiledi ve halen endişelendiriyor. Boşanmasıyla ilgili olarak aniden İspanya'ya gitmek zorunda kaldı. Tüm bunlara tahammül etmesi zor oluyor'' diye konuştu.

Güiza'yı ''her zaman ciddi ve üzgün'' olarak değerlendiren Alman teknik adam, ''İçine kapanıyor ve yapacak hiçbir şey yok. Güiza'yı mutlu görmüyorum, ama iyi bir profesyonel, takıma ihtiyacı olanı veriyor'' ifadelerini kullandı.

Daum, Güiza ile antrenmanda çalışılan pozisyonları maçta denemeye çalıştıklarını, ancak belli bir oyun düzeni olmadığını anlatarak, ''O, sahada beklenmedik zamanda ortaya çıkan bir futbolcu. Çim üzerinde büyük şeyler yapmadan bir saat kalabilir ve aniden, güzel bir hareketle gol atabilir. Dani meydan okumaya bayılıyor, zoru kolaya çevirme yeteneğine sahip'' değerlendirmesinde bulundu.

Alman teknik direktör, kendisinin Fenerbahçe'de olmaktan çok memnun olduğunu, burada saygı gördüğünü söyledi ve şampiyonluğu kastederek, ''İnşallah taraftarımıza büyük bir neşe veririz'' diye konuştu.

Daum, 2010 Dünya Kupası için net bir favorisi olmadığını kaydederek, Brezilya, Almanya, İspanya, İngiltere, İtalya ve Hollanda'yı kupayı kazanmaya yakın takımlar olarak sıraladı.

16 Nisan 2010 Cuma

''Şen'' ola Bursa ''Şen'' ola..

NOTLAR.. NOTLAR.. NOTLAR..
Turkcell Süper Lig'deki Bursaspor-Gaziantepspor maçına, yeşil-beyazlı taraftarlar büyük ilgi gösterdi.

Atatürk Stadı'ndaki maçta, yeşil-beyazlı taraftarlar şampiyonluk şarkıları söyledi, atkı şov yaptı. Maç öncesi taraftarlar, futbolcuları tek tek tribünlere çağırarak yumruk şov yaptırdı.

Bursaspor'un ''TBMM'nin 90. yılı kutlu olsun'' pankartıyla çıktığı maçta, tribünlerdeki ilginç pankartlar da dikkati çekti.

Kapalı kale arkası tribünde, ''Teslim ol İstanbul'' yazan ve çizgi roman karakteri Red Kit ile Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş forması giymiş Dalton kardeşlerin ellerini kaldırmış haliyle resmedildiği büyük boy pankart açıldı.

Maraton tribününde açılan ''1 Haziran 1963'te kuruldu, 85-86 Türkiye Kupası'nı kazandı, 95-96 İntertoto efsanesi, 2009-10 sezonu... onlar başardı siz de başarabilirsiniz'' pankartıyla da taraftarlar, şampiyonluk inançlarını yansıttılar.

285 gazetecinin akredite olduğu maçta, Anadolu Spor Gazetecileri Derneği ile Güneydoğu Gazeteciler Cemiyetince bu sezon futboldan çok olaylarla gündeme gelen Bursaspor-Diyarbakırspor maçlarının olumsuz etkisinin ortadan kaldırılması amacıyla hazırlanan ''Bursa-Diyarbakır Dostluk Projesi'' kapsamında Bursa'ya gelen yaklaşık 30 kişilik heyet de tribünlerdeki yerini aldı.

VE MAÇ..

BURSASPOR: 2 - GAZİANTEPSPOR: 0
Stat
Atatürk

Hakemler
Cüneyt Çakır xx, Alpaslan Dedeş xx, Cemal Bingül xx

Bursaspor
Ivankov xx, Ömer xx, Hüseyin xx, Bekir Ozan xxx, Zapotocny xx, Mustafa xxx, Turgay xxx (Dk. 83 Iglesias x), Ozan İpek xx, Sercan xx (Dk. 71 Ergiç xx), Ali xxx, Volkan xxx (Dk. 88 Veli ?)

Gaziantepspor
Mahmut xx, Zurita xx, Jorginho xx, Deumi xx, Serdar xx (Dk. 88 Ahmet ?), Erman xx (Dk. 65 Murat xx), Ferdi xx (Dk. 60 Beto xx), Tolga xxx, Olcan xxx, Ivan xx, Julio Cesar xx

Goller
Dk 45 ve 79 Volkan (Bursaspor)

Sarı kartlar
Dk. 59 Volkan (Bursaspor), Dk. 40 Olcan, Dk. 55 Julio Cesar, Dk. 58 Mahmut (Gaziantepspor)

::MAÇTAN DAKİKALAR::
12. dakikada Mustafa'nın sol kanattan ceza sahası içine ortası, Gaziantepspor defansından döndü. Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam ve futbolcuların elle oynandığı yönündeki hakem Cüneyt Çakır'a itirazları, sonuçsuz kaldı.

14. dakikada Ali'nin sağ kanattan kullandığı serbest atışta, ceza alanı içinde topla buluşan Hüseyin'in kafa vuruşunda meşin yuvarlak, auta çıktı.

18. dakikada Bursaspor adına sol kanattan kazanılan korner atışını, Ali kullandı. Ali'nin ortasında Ömer'in kafa vuruşunda top, kale direğinin yanından az farkla auta çıktı.

24. dakikada Mustafa'nın sol kanattan ortasında Turgay, ceza alanında topla buluştu. Gaziantepspor savunması, Turgay'ın vuruşuna engel olarak, tehlikeyi uzaklaştırdı.

28. dakikada ceza alanı içine giren Julio Cesar'ın sağ çaprazdan şutu, savunmaya çarparak kornere çıktı.

35. dakikada sağ kanattan kazanılan serbest atışı, Ali kullandı. Ali'nin ortasında Turgay'ın kafayla kaleye gönderdiği topu, kaleci Mahmut son anda kornere çeldi.

39. dakikada sol kanattan ceza sahasına giren Olcan'ın şutu, Hüseyin'in müdahalesiyle kornere çıktı.

45. dakikada gelişen Bursaspor atağında, ceza alanı içinde topla buluşan Turgay, meşin yuvarlağı ceza alanı dışındaki Volkan'a aktardı. Volkan'ın düzeltip sert vuruşunda top, Bursaspor kaptanı Ömer'e çarparak ağlarla buluştu: 1-0

Maçın ilk yarısı, ev sahibi takımın 1-0 üstünlüğüyle sona erdi.

49. dakikada Bekir Ozan'ın pasında Sercan, topla buluştu. Sercan, önüne almak istediği topu kontrol edemeyince meşin yuvarlak, kaleci Mahmut'ta kaldı.

58. dakikada gelişen Bursaspor atağında Turgay, orta sahada topu Sercan'ın önüne aktardı. Kaleci Mahmut, ceza sahasına girmek üzere olan Sercan'ın önündeki topa elle müdahale ederek, sarı kart pahasına tehlikeyi önledi.

68. dakikada Bursaspor yarı sahasının ortasından kazanılan serbest atışı, Julio Cesar kullandı. Julia Cesar'ın şutunda top, üstten auta çıktı.

79. dakikada gelişen Bursaspor atağında Turgay, Ergiç'ten aldığı meşin yuvarlağı bekletmeden sağ kanattaki Volkan'a aktardı. Kaleci Mahmut'la karşı karşıya kalan Volkan'ın şutunda top, önce kaleciye sonra tekrar Volkan'a çarptıktan sonra ağlarla buluştu: 2-0

Bursaspor, Gaziantepspor'u 2-0 yenerek, haftayı lider kapattı.

İşte Santos'un 11'i..

Fenerbahçe'nin Brezilyalı futbolcusu Andre Santos, Beşiktaş derbisinin, tüm sezonun bir özeti olacağını, tüm sezonun emeğinin boşa gitmemesi için bu maçı kazanmak zorunda olduklarını söyledi.

Fenerbahçe TV'de ''Feneronline'' programına katılan ve taraftarlar, takım arkadaşları ve spor yazarlarından gelen soruları yanıtlayan Andre Santos, Beşiktaş maçıyla ilgili görüşleri sorulduğunda, ''Sezon başında şampiyonluk hedefliyorduk ve bu doğrultuda hata yapma lüksümüz yok. Bu maç tüm sezonun bir özeti bizim için. Kazanıp, şampiyonluk iddiamızı pekiştirmek istiyoruz. Bütün sezonun emeğinin boşa gitmemesi için kazanmak zorundayız'' dedi.

Brezilya'da büyük derbilerde forma giydiğini, ancak Fenerbahçe formasıyla oynadığı Galatasaray derbisini çok farklı bir yere koyduğunu anlatan Andre Santos, ''Kariyerimde oynadığım en büyük maçlardan biriydi. Dünya derbileri içinde kesinlikle bir numara. Hafta başından itibaren derbinin atmosferini tesislerde, dışarda, restoranda, kısaca her yerde hissediyorsunuz. Bu yüzden, bugüne kadar oynadığım en büyük derbi, Fenerbahçe-Galatasaray derbisiydi'' diye konuştu.

Bir soru üzerine, Brezilya ve Türkiye'deki futbolun büyük benzerlikler taşıdığını, taraftarların takımlarına bağlılığı ve tutku konusunda ise Türk taraftarların, Brezilya'daki taraftarlara göre bir adım önde olduğunu ifade eden Andre Santos, bu durumu hayranlıkla izlediğini dile getirdi.

Fenerbahçe'yi, ''Kazanan, müthiş olanaklara ve tesislere sahip bir kulüp'' olarak niteleyen Brezilyalı futbolcu, takım arkadaşı Emre Belözoğlu'nun ''Bir Brezilyalı olarak Türkiye'de uyum sorunu yaşadı mı''sorusuna, ''Ben Emre'ye İtalyanca Papito derim. Anlamı, saygı duyulması gereken kişi, yani baba demek. Gördüğüm en yetenekli Türk futbolcu Emre'dir. Soruya gelince, Türkiye'de taraftarların ve kulübün ilgisi beni büyüledi. İlk maçlardan itibaren gollerimi atmaya başlayınca da üzerimdeki baskı ortadan kalktı. Dolayısıyla çok fazla uyum sorunu yaşamadım'' yanıtını verdi.

Sezon başında gerçek mevkisi olmayan bir yerde oynadığını, ancak teknik direktör Daum'un verdiği görevi en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştığını belirten Andre Santos, bir süre sonra gerçek mevkisi olan sol bek pozisyonuna geçtikten sonra performansının her maç biraz daha arttığını kaydetti.

Brezilya Milli Takımı'nda forma giyen oyunculardan kimin Fenerbahçe'de oynamasını istediği yönündeki soruya ''Kaka ve Robinho'' diye yanıt veren Andre Santos, dünyanın en iyi 11'ini de Julio Cesar, Alves, Lucio, Lugano, Andre Santos, Xavi, İniesta, Kaka, Messi, Cristiano Ronaldo, Drogba olarak açıkladı.

"Galatasaray'ı rahat bırakın"

Galatasaray'ı rahat bırakın
Kulübün resmi internet sitesinde yer alan açıklamada, geçen hafta sonunda Ali Sami Yen Stadı'nda oynanan Diyarbakırspor maçında, tribünlerde futbol takımı ve bazı futbolcular aleyhine protestolar gerçekleştirildiği hatırlatıldı.

Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
''Ne yazık ki, pazar gününden itibaren yayınlanan bazı yazı ve haberlerde, Galatasaray Kulübü yönetiminin protestoları organize etmek suçlamasıyla, asılsız şekilde töhmet altında bırakıldığını görüyoruz. Değerli Galatasaraylıların ve tüm spor kamuoyunun kesinlikle bilmesi gerekiyor ki protestoları Galatasaray yönetiminin yaptırdığını söylemek, en yalın söylemle bir iftiradır. Bu iddiaları seslendirenleri ve bununla ilgili spekülatif haberlere imza atanları Galatasaray Spor Kulübü olarak kınıyoruz. Bu tür spekülatif düşünce içinde bulunanlardan tek bir ricamız var: Lütfen kulübümüzü, futbol takımımızı, futbolcularımızı ve taraftarımızı, kendi dünyalarınızda yarattığınız tasarımlarınızın içine çekmeyin. Galatasaray'ı rahat bırakın.''

Beşiktaş'ta sıra dış transferde..

Beşiktaş'ta sıra dış transferde..
Siyah-beyazlı kulübün başkanı Yıldırım Demirören ve futbol komitesi üyeleri Serdal Adalı ile Cengiz Zülfikaroğlu'nun, İtalya'da görüşmelerini sürdürdüğü açıklandı.

Demirören ve yöneticilerin, İnter ile Juventus kulüplerinin yöneticileriyle bir araya geldikleri, daha sonra başka ülkelerde temaslarını sürdürecekleri kaydedildi.

Trabzon'dan "Ş.Urfa" açıklaması

Trabzon'dan Ş.Urfa açıklaması
Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
"Takımımızın 5 Mayıs 2010 Çarşamba günü Fenerbahçe'yle oynayacağı Ziraat Türkiye Kupası final müsabakasının Şanlıurfa'da yapılması gerek medyaya yansıyan haberler, gerekse de Türkiye Futbol Federasyonu'ndan ulaşan bilgilerle büyük ölçüde netleşmiştir. Öncelikle kulübümüzün gerek tribün zenginliği gerek taraftarların ulaşım imkanları, gerekse de atmosferin markaya katkısı düşünülerek final müsabakasının yeriyle ilgili tercihi Atatürk Olimpiyat Stadı olmasına rağmen alınacak böylesi bir kararı da saygıyla karşılıyoruz. Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'nun Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dan Güneydoğu açılımına destek amacıyla kendilerine gelen talimatı dikkate alarak bu yönde tavır sergilemesini de normal buluyoruz" denildi.

Müsabakanın oynanacağı Urfa GAP Arena Stadı'nın güvenlik ve saha zemini başta olmak üzere tüm yan unsurlarıyla finale ev sahipliği yapabilecek donanımla hazır hale getirilmesini diledikleri belirtilerek, "Stadyum ışıklandırmasının yetersizliği nedeniyle finalin gündüz oynanması ihtimalinin yüksekliğinin Mayıs ayı koşullarında bölgede oluşması muhtemel hava sıcaklığıyla oyuncular üzerinde ne tür etkiler yaratacağı ve yayıncı kuruluşa ne yönde katkılar sağlayacağını Türk futbol kamuoyuyla birlikte hepimiz izleyeceğiz. Final müsabakası nedeniyle doğacak yoğunluğun, konaklama anlamında yaşanması muhtemel sorunları göz önünde bulunduran kulübümüz, maçın Urfa'da oynanmasına katkı yapacak yeni bir açılıma öncü olmaya da hazırdır. Buna göre futbolun Fair-play ruhuna uygun davranarak değerli rakibimiz Fenerbahçe'yle aynı oteli paylaşmayı düşünebiliriz. Her yönüyle bir futbol müsabakasından çok dostluk, kardeşlik, bütünlük havasına büründürülen bu finalde bizlerin de üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğinden hiç kimsenin şüphesi olmasın" ifadeleri kullanıldı.

Açıklama şöyle sona erdi:
"Her ne kadar İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynanacak finalin kulübümüze milyon liralar seviyesinde bir tribün getirisi olacakken oluşan bu tablo karşısında açılıma destek vermekten başka yapacak bir şeyimiz kalmamaktadır. Trabzonspor gibi Türkiye'nin ve dünyanın her köşesinde taraftarı bulunan bir kulübün elbette arkasındaki destek Şanlıurfa'da da kendisini yalnız bırakmayacaktır. Kurallar gereği stadyumun kulübümüze ayrılacak yarı kapasitesinin tamamının taraftarlarımızca ve bizi destekleyecek Şanlıurfalı vatandaşlarımızla doldurulacağına olan inancımız tamdır. Trabzon ile Şanlıurfa kentleri arasındaki Anadolu birlikteliğine dayanan dostluk eminiz bu müsabakaya da yansıyacaktır. Bu arada finalin Şanlıurfa'da oynanmasını ısrarla talep eden eski Valimiz Sayın Nuri Okutan'ın gerek takımımıza gerekse de taraftarlarımıza en güzel misafirperverliği göstereceğini biliyoruz. Bu vesileyle hedefimiz Fenerbahçe'yle oynayacağımız ilk final müsabakasında sahadan galibiyetle ayrılarak Ziraat Türkiye Kupası'nı müzemize taşımaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."

Makukula bu işten memnun değil!

Makukula bu işten memnun değil!
Kayserispor'un Portekizli yıldızı Ariza Makukula, transferiyle ilgili son gelişmeleri anlattı.

Makukula, yaptığı açıklamada gönlünün Kayserispor'da kalmaktan yana olduğunu ancak kendisine bu sezon aldığı paradan daha az bir para teklif edilmesinin şaşkınlığını yaşadığını söyledi.

Makukula, konuyla ilgili olarak, "Benim bonservisim Benfica'da. Opsiyonum Kayserispor'da ama bu opsiyon sezon sonuna kadar geçerli. Ben futbol oynamaya Kayserispor'da devam etmek istiyorum. Hakkımda takımdan ayrılmak istediğime dair çıkan haberler gerçek dışıdır. Tabi ki Kayserispor'da kalmamın bir bedeli olacaktır. Kulübümün gelecek sezon için bana bu sezondan daha az bir para teklif etmesine çok şaşırdım. Bunun için ortak bir noktada bulunulması gerekiyor. Umarım ortak bir yolda buluşuruz ve ben de gelecek sezon gollerimi Kayserispor forması altında atmaya devam ederim" ifadelerini kullandı.

Toraman: ''Hocam görev verirse..''

Toraman: ''Hocam görev verirse..''
Sakatlığı düzelen ve bugün ilk kez takımla çalışan İbrahim Toraman, Lig TV'ye yaptığı açıklamada, durumunun iyi olduğunu belirterek, ''Biraz ağırlarım var, ama bugün takımla idmana katıldım. Şu anda iyiyim. Hocamız görev verirse elimden geleni yapacağım'' dedi.

Derbinin iki takım için de zor olacağını vurgulayan İbrahim, ''Sakatlığı olan arkadaşlarımız var, ama genç bir kadroya sahibiz. Görev alan arkadaşlar ellerinden gelenin en iyisini yapıp, takıma faydalı olacaktır. Ben de nerede görev verilirse hakkını verdiğimi düşünüyorum. Gönlümüzden geçen kazanmak. Kazanmak için oraya gideceğiz. İnşallah iyi bir sonuçla döneriz'' diye konuştu.

İbrahim Toraman, Fenerbahçeli Alex ile ilgili bir soru üzerine ise ''Alex, etkili ve her an oyunu etkileyecek bir oyuncu. Bunun farkındayız, ancak özel önlem alınacağını tahmin etmiyorum. Fakat tabii ki herkes tarafından dikkat edilecek bir oyuncu'' değerlendirmesini yaptı.

15 Nisan 2010 Perşembe

Ceyhun İsveç'in yolunu tuttu!

Ceyhun İsveç'in yolunu tuttu!
Türk futbolunun tecrübeli isimlerinden Ceyhun Eriş, çalkantılı futbol kariyerine bir yenisini daha ekledi. Türkiye'de bugüne kadar Galatasaray, Fenerbahçe, Trabzonspor ve Ankaragücü gibi önemli takımların da formasını giyen Assyriska'ya transfer oldu.

İsveç'te yaşayan Süryanilerin desteklediği takım olarak bilinen Assyrika'nın en önemli özelliği ise Osmanlı İmparatorluğu döneminde kendilerine ve Ermenilere soykırım yapıldığını iddia etmelerini her fırsatta dile getirmeleri ve eylemlerde bulunmaları.

İsveç'in başkenti Stockholm'e 45 kilometre mesafede bulunan Södertalje şehrinin iki takımının biri olan Assyriska'nın Ceyhun Eriş'le 1 yıllık sözleşme imzaladığı duyuruldu. Ve çok önemli bir not. Södertalje şehrinin iki takımı Assyriska ve Syrianska takımları her yıl 24 Nisan'da Stockholm'ün merkezindeki Sergel Meydanı'nda Soykırım iddiasıyla protesto ve anma gösterilerine katılıyorlar. Eğer 24 Nisan maç günlerine ya da yakın tarihlere denk gelirse, her iki takım futbolcuları kollarında siyah bantlarla sahaya çıkıyorlar. Şimdi merak edilen konu ise Ceyhun Eriş'in bu etkinliklere katılıp katılmayacağı ve olası maçlara siyah bantla çıkıp çıkmayacağı.

Holosko da sakatlandı..

Holosko da sakatlandı..
BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde, teknik direktör Mustafa Denizli yönetimindeki idmanda siyah-beyazlı oyuncular, pas ve şut çalışmalarının ardından 40 dakika süren taktik çalışmalar yaptı.

-HOLOSKO DA SAKAT-
Son haftalarda sakatlık konusunda büyük sıkıntı yaşayan Beşiktaş'ta sakat oyunculara Filip Holosko da eklendi.

Holosko'nun yanı sıra, sakatlıkları olan ve tedavilerine devam edilen Ramazan, Nobre, Yusuf ve Ekrem ile 19 Yaş Altı Milli Takımı'nda bulunan Necip, çalışmada yer almadı.

Kulüp doktoru Devrim Urgun, Holosko'nun ameliyat olan dizine top geldiğini, ağrısı olduğu için bugünkü idmana katılmadığını ve tedavisinin yapıldığını söyledi.

Dr. Urgun, kulübün internet sitesinde yer alan açıklamasında, bir diğer sakat oyuncu Yusuf Şimşek'in ise sağ üst baldırına darbe geldiğini ve tedavisinin yapıldığını ifade etti.

Bu arada, siyah-beyazlılarda sakatlıkları süren Nihat, Tabata, İbrahim Toraman ve Tello takımdan ayrı üst sahada koşu yapıp, test çalışmasına tabi tutuldular.

-DENİZLİ-DELGADO PASLAŞMASI-
Güzel bir havada geçen idmanda sözleşmesinin dondurulması nedeniyle sezon başından beri forma şansı bulmayan Arjantinli oyuncu Delgado ile teknik direktör Mustafa Denizli'nin paslaşmaları dikkati çekti.

İkili bir süre paslaştıktan sonra topu alan Denizli, kısa süreliğine ayağında sektirirken, daha sonra güzel bir şut attı.

Bu arada Denizli, zorlu derbi mücadelesi öncesi futbolcularını antrenman sırasında sık sık uyardı. Futbolcularından çabuk davranmalarını isteyen tecrübeli teknik adam, oyuncuların bulundukları alanda rakibe baskı yapmaları konusunda uyarılarda bulundu.

Beşiktaş, Fenerbahçe maçı hazırlıklarını yarın gerçekleştireceği idmanla sürdürecek.

Derbi kralı Fenerbahçe

Fenerbahçe, pazar günkü rakibi Beşiktaş ile ligde oynadığı son 9 maçtan ise 6'sını kazanıp, 2'sinde berabere kalırken, sadece son randevuyu kaybetti.

Sarı-lacivertliler, Galatasaray ile oynadığı son 11 lig maçından ise 9'unu kazanıp, 1'inde berabere kalıp, yine sadece 1'ini yitirdi.

Ezeli rakipleri ile yaptığı son 20 lig maçında sadece 2 kez yenilen, 15'ini kazanan, 3'ünde de berabere kalan ''Sarı Kanaryalar'', bu maçlarda rakip fileleri toplam 33 kez havalandırıp, kalesinde 15 gol gördü.

-FENERBAHÇE-BEŞİKTAŞ-
Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında Turkcell Süper Lig'de yapılan son 9 maçın sonucu şöyle:
Tarih Stat Sonuç (FB-BJK)
18.09.2005 BJK İnönü 2 - 1
26.02.2006 FB Şükrü Saracoğlu 2 - 2
19.11.2006 FB Şükrü Saracoğlu 0 - 0
05.05.2007 BJK İnönü 1 - 0
03.11.2007 FB Şükrü Saracoğlu 2 - 1
29.03.2008 BJK İnönü 2 - 1
29.11.2008 FB Şükrü Saracoğlu 2 - 1
03.05.2009 BJK İnönü 2 - 1
21.11.2009 BJK İnönü 0 - 3
-FENERBAHÇE-GALATASARAY-
Fenerbahçe ile Galatasaray arasında yapılan ve son 11 lig maçının sonuçları şöyle:
Tarih Stat Sonuç (FB-GS)
22.05.2005 FB Şükrü Saracoğlu 1 - 0
27.11.2005 Ali Sami Yen 1 - 0
22.04.2006 FB Şükrü Saracoğlu 4 - 0
03.12.2006 FB Şükrü Saracoğlu 2 - 1
19.05.2007 Ali Sami Yen 2 - 1
08.12.2007 FB Şükrü Saracoğlu 2 - 0
27.04.2008 Ali Sami Yen 0 - 1
09.11.2008 FB Şükrü Saracoğlu 4 - 1
12.04.2009 Ali Sami Yen 0 - 0
25.10.2009 FB Şükrü Saracoğlu 3 - 1
28.03.2010 Ali Sami Yen 1 - 0

Kadıköy'de kaç Beşiktaşlı olacak?

Kadıköy'de kaç Beşiktaşlı olacak?
Turkcell Süper Lig'de Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında 18 Nisan Pazar günü yapılacak derbi maç öncesinde İl Spor Güvenlik Kurulu toplantısı yapıldı.

İstanbul Valiliği'nde, Vali Yardımcısı Ali Bakoğlu başkanlığında yapılan toplantıya, kulüpleri temsilen Fenerbahçe Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Turhan Şahin ile Beşiktaş Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Saka katıldı.

Toplantı sonrasında Bakoğlu'nun yaptığı açıklamaya göre, derbi maçta 2 bin 266 polis, 950 özel güvenlik olmak üzere toplam 3 bin 216 görevli güvenliği sağlayacak. Derbide 184'ü stat, 25'i polis kamerası olmak üzere 209 kamera da kayıt yapacak.

Konuk ekip Beşiktaş seyircisine maçın yapılacağı Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda 2 bin 525 bilet ayrıldığı, biletlerin yarın saat 11.00'de satışa çıkacağı bildirildi.

Emniyet tedbirleri saat 14.00'ten itibaren alınacak ve stat kapıları saat 15.00'te açılacak.

Vali Yardımcısı Ali Bakoğlu, Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında dostluğu pekiştirecek bir karşılaşmanın centilmenlik ölçülerinde geçeceğine inandığını belirterek, ''İyi oynayan kazansın'' dedi.

Bu arada, toplantıda İstanbul Büyükşehir Belediyespor-Gençlerbirliği maçında alınacak güvenlik önlemlerinin de görüşüldüğü, bu karşılaşmada 336 polis, 200 özel güvenlik olmak üzere toplam 566 görevli tarafından güvenliğin sağlanacağı ve karşılaşmanın 46 kamerayla izleneceği kaydedildi.

İşte İddaa'nın derbi oranları..

İşte İddaa'nın derbi oranları..
İki takım arasında 18 Nisan Pazar günü, FB Şükrü Saracoğlu Stadı'nda yapılacak maçta oranlar ise Fenerbahçe'nin galibiyetine 1.75, Beşiktaş'ın galibiyetine ve beraberliğe 3.20 olarak belirlendi.
Bu arada, derbide ''Altı-Üstü'' oyunu için alt oranı 1.70, üst oranı ise 1.65 olacak.

İddaa, bu maça özel ''Kim gol atar'', ''İlk golü kim atar'', ''Son golü kim atar'', ''İlk gol zamanı'', ''İlk golü hangi takım atar'', ''Kırmızı kart sayısı'' ve ''Toplam penaltı sayısı'' oyunlarına da yer verecek.

''Kitabımda pes etmek yok''

''Kitabımda pes etmek yok''
Trabzonspor maçı sonrası sol dizinde kemik ödemi oluşan ve 3 hafta sahalardan uzak kalacağı açıklanan Ekrem, siyah-beyazlı kulübün çocuklara yönelik çıkardığı aylık Yavru Kartal dergisinin nisan sayısında, derginin fun club üyeleri Esra Özkan ve Sencer Süleymanoğlu'nun BJK Nevzat Demir Tesisleri'nde sorularını yanıtladı.

Beşiktaş'a geldiğinde başlangıçta yedek kaldığını hatırlatan Ekrem, ''Ama başarılı olacağıma yine de inanıyordum. O sebeple benim kitabımda pes etmek yok. Her zaman devam'' ifadelerini kullandı.

UEFA Şampiyonlar Ligi'nde İngiltere'nin Manchester United takımını deplasmanda yendikleri maçı unutamadığını anlatan Ekrem Dağ, unutamadığı golün sorulması üzerine de, bu sezon Turkcell Süper Lig'de Eskişehirspor'a deplasmanda attığı golü gösterdi.

Beşiktaş taraftarına övgüde bulunan gurbetçi futbolcu, ''Bu seyircilerin önünde oynamak herkese nasip olmuyor. Gerçekten coşkulu bir seyirci potansiyelimiz var. Zamanında takım kötü gittiğinde bile ateşlediği anlar oluyor ve o zaman insan her şeyini sahada veriyor. O sebeple onların önünde futbol oynamaktan çok memnunum'' diye görüşlerini aktırdı.

Beşiktaş'ta jübile yapmak istediğini belirten Ekrem, zaman zaman kendisini eleştirdiğini vurgulayarak, ''Kendimi yüzde 100 beğenmiyorum. Mesela bir pozisyon oluyor, şut çekmem gereken yerde çekmiyorum. Pas veriyorum ya da topu kaybediyorum. Maçtan sonra 2-3 gün boyunca o anı düşünüyorum'' ifadelerini kullandı.

Ekrem, ''Beşiktaş'ın hayatınızdaki yeri nedir?'' sorusuna ise, ''Beşiktaş, her şeydir! Özel hayatım bile Beşiktaş... Her gün sabah kalkıyorum ve buraya geliyorum. Aynı zamanda Beşiktaş'ın taraftarıyım'' yanıtını verdi.

14 Nisan 2010 Çarşamba

Messi Fabregas'ı bekliyor..

Messi Fabregas'ı bekliyor..
İngiliz Daily Express gazetesine konuşan Arjantinli yıldız futbolcu, 2003 yılında Arsenal'a transfer olana kadar Fabregas ile Barcelona'nın altyapısında beraber oynadıklarını hatırlatarak, ''Fabregas'ın kalbinde Arsenal'e ait bir yer var ama Barcelona onun kanında. Futboldaki en büyük ödülleri kazanmak isteyecektir, umarım bunu Barcelona'da yapar'' dedi.

Fabregas'ın Barcelona'ya ne zaman döneceğini bilmediğini, ancak bir noktada tekrar takım arkadaşı olmayı beklediğini belirten Messi, ''Menajer Arsene Wenger ve Fabregas'ın baba-oğul ilişkisine sahip olduklarına eminim. Fabregas'ın Arsenal taraftarlarıyla çok özel bir ilişkisi var. Bir kulüpte büyüdüğünüz zaman, o kulüp sizin için sadece kulüp olmaktan fazlası oluyor. Menajerler, oyuncular, kulüp çalışanları aileniz oluyor. Fakat Barcelona onun kenti ve Barcelona takımı onun kulübü ve ailesi'' ifadelerini kullandı.

Dünyada takımlarını ileriye götüren sayılı futbolcu bulunduğunu aktaran Messi, Fabregas'ın da onlardan biri olduğunu kaydetti.

Gelecekte İngiltere Premier Lig takımlarından birinde oynamak isteyip istemediğiyle ilgili olarak ise Arjantinli yıldız, ''Ömür boyu Barcelona'da olmak isterim. Onlar istediği sürece burada kalacağım. Bana verdiği şans ve hayatımı değiştirdiği için Barcelona'ya çok şey borçluyum'' dedi.

Cesc Fabregas ile Lionel Messi, Avrupa Şampiyonlar Ligi çeyrek final eşleşmesinde karşı karşıya gelmişlerdi. Emirates Stadı'nda oynanan karşılaşma Fabregas'ın 85. dakikada penaltıdan attığı golle 2-2 berabere bitmişti. Sakatlığı nedeniyle Fabregas'ın forma giymediği Nou Camp Stadı'ndaki rövanş mücadelesinde ise yıldız futbolcu Messi ortaya koyduğu performansla futbolseverleri büyülemiş ve attığı 4 golle takımını yarı finale taşımıştı.

İspanya Milli Takımı'nın da formasını giyen orta saha oyuncusu Fabregas'ın şu anda Premier Lig'de 3. sırada yer alan Arsenal ile 2014 yılına kadar sözleşmesi bulunuyor.

Ronaldo'ya meydan okuyan Türk!

Ronaldo'ya meydan okuyan Türk!
FIFA 2010 Dünya Kupası Sponsoru Castrol’ün, dünya çapında start verdiği “Ronaldo’ya Meydan Oku” yarışmasına başvuran binlerce futbol tutkunu içinden Eskişehirli Çınar Arpınar (38), Madrid’e gitmeye hak kazandı.

Çınar Arpınar, dünyanın dört bir yanından gelen diğer futbolseverlerle birlikte 16 Nisan’da Cristiano Ronaldo ile antrenmana çıkacak. Arpınar, bu karşılaşmada Ronaldo’nun antrenmanda ulaştığı performanstan daha iyi olduğunu kanıtlamaya çalışacak ve Real Madrid’li futbolcuya karşı hız, güç ve çeviklik sınavı verecek.

Eskişehir’de Odunpazarı Toplum Sağlığı Merkezi’nde görev yapan Çınar Arpınar, "Bu karşılaşmayı heyecanla bekliyorum. Ronaldo en beğendiğim futbolculardan biridir. Onun performansına dair bilgileri okuyunca çok heyecanlandım. Ronaldo ile aynı sahada olmak inanılmaz bir şans.." dedi.

Amatör olarak halı sahalarda arkadaşlarıyla maç yaptığını ve futbola büyük ilgi duyduğunu belirten Çınar Arpınar’ın Ronaldo’yla bir araya geleceği haberi Eskişehir’de de büyük heyecan uyandırdı.

Eskişehirli doktor, ailesinin ve 11 aylık oğlunun verdiği motivasyonla bu karşılaşmaya hazırlanıyor. Arpınar, “Eşim her gün sıkı bir beslenme planı uyguluyor. Her gün mesaiden sonra halı sahada çalışıyorum. Arkadaşlarım ve ailem de çalışırken beni destekliyor. Hepimiz çok heyecanlıyız. Castrol’ün bu yarışması sayesinde hayallerime kavuştum” şeklinde konuştu.

RONALDO GİBİ OLMAK(!)
Dünya yıldızı Ronaldo’yu bu denli ulaşılmaz yapan onun sıkı bir antrenman programıyla maçlara hazırlanıyor olması.

Çınar Arpınar’ı da Madrid’de zorlu bir sınav bekliyor. Çünkü tam ağırlık çalışması sırasında, Ronaldo 16 tane Toyota Prius otomobili ağırlığı kadar ağırlık kaldırıyor.
Ronaldo’nun futbol oynarken pozisyonlar karşısında gösterdiği anlık reaksiyon zamanı, en hızlı sürat treninin ekvator üzerinde attığı bir turdan 31 saat daha hızlı. Dahası Ronaldo bir maçta, bir Formula 1 yarış arabasının Monaco Grad Prix’de yaptığı dönüşten daha fazla sağ ve sol atak yapıyor. Ronaldo bir sezonda, maraton koşan bir atletten 900 kez daha fazla depar atıyor.

Helvacı: "Jo'da ölçü kaçtı"

Helvacı: Jo'da ölçü kaçtı
Helvacı, Galatasaray Kulübü Divan Kurulu'nun bugün yapılan başkanlık seçimi toplantısının ardından, soruları yanıtladı.

Galatasaray'ın şampiyonluk ümidinin hep devam ettiğini ifade eden Mehmet Helvacı, ''Ligin sonucunu beklemek gereken bir süreçteyiz. Kardemir Karabükspor gibi, sezon sonu gelmeden aradaki farkı açıp şampiyonluğu ilan etmedikten sonra herkes sezon sonunu beklemek zorunda. Matematiksel olarak şampiyonluk şansı devam ettiği sürece, Galatasaray'ın şampiyonluk şansı devam eder. Ayrıca Galatasaray'ın şampiyonluk şansı matematiğe bağlı olarak değil, gücü itibariyle zaten var. Benim düşüncem, Galatasaray bu sezonu şampiyon bitirecektir. Bu bir inanç veya temenni değil'' diye konuştu.

-''HAKEMLER DE HERKES GİBİ HATA YAPABİLİR''-
Helvacı, hakemlerin de futbol oyununun bir bir parçası olduğunu vurgulayarak, ''Hepimiz biliyoruz ki oyun kurallarında hakeme çarpan top kaleye girerse gol oluyor. Demek ki hakemler oyunun bir parçası. Varlıkları tartışılmaz. Bu oyunun içinde bulunan her unsur, ayrı ayrı hata yapabiliyor. Belki yapmasalar daha iyi olabilir, ama hata yapıyorlar. Futbolcular, teknik direktörler, yöneticiler hata yapabiliyor. Hakemler de aynı şekilde hata yapabilirler, bunu hepimizin bilmesi lazım'' dedi.

Hakemler konusunda bütün bir maç boyunca, bir pozisyona bağlı olarak yorum yapıldığını anlatan Helvacı, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ama o hakem 90 dakika sahada kalıyor ve yüzlerce pozisyonda gözlem yapıyor. O pozisyonları hiçbirimiz görmüyoruz. O, her pozisyonu aynı dikkat ve özenle izlemek zorunda. Bu kadar yoğun bir konsantrasyon ve baskının altındaki bir kişinin de zaman zaman hata yapabilme olasılığının olduğunu var saymak lazım. Ben herhangi bir kasıt olmadığı sürece hatanın her zaman affedilebilir ve mazur görülebilir olduğunu düşünüyorum. Hiç kimse de hatalar üzerinden bir sonuç elde etmemeli veya bir sonuç çıkarmamalı. Olabilir, zaman içinde hataya bağlı olarak bir şampiyonluk bile kaybedilebilir. Kaybedilmese iyi olur, ama bir hata sonucu oluşan bir durumu da sportmence, olgunca karşılamalıyız. Canı yanan insanların feveran etmesi çok doğal, bu bize de oluyor. O zaman içimizden kızabiliyoruz, ağlayabiliyoruz, ama mümkün mertebe dışarıya yansıtmamak lazım. Hata her zaman olacaktır.''

-''TERS YOLLA MOTİVASYON YAPTILAR''-
Taraftarlarının, Diyarbakırspor'a sahip çıktığını ve bunun örnek bir davranış olduğunu anlatan Helvacı, oyunculara yaptıkları protestonun ise ters yolla gerçekleşen bir motivasyon olduğunu savundu.

İkinci başkan Helvacı, Galatasaray seyircisinin Diyarbakırspor maçında yaptığı tek şeyin protesto olmadığını dile getirerek, şunları söyledi:
''Galatasaray seyircisi, o gün bütün Türkiye'ye, hatta bütün dünyaya örnek bir tavır sergiledi. Diyarbakırspor gibi Türkiye açısından normalleşmeye çok ihtiyacı olan bir kulübü, orada bağrına bastı, destekledi, tribüne çağırdı, alkışladı. Diyarbakırspor seyircisi ile birlikte tezahürat yaptı. Farklı bir yorum getirilebilir ve taraftarların bunu takımlarını protesto etmek için yaptıkları söylenebilir, ama bence öyle değil. Onlar Galatasaray'ın büyüklüğüne ve Galatasaray'ın, Türkiye olduğu gerçeğine uygun davranış göstererek, Diyarbakırspor'u desteklediler. Diyarbakırspor da yenilmesine rağmen oradan mutsuz ayrılmadı. Bu, sporun içinde olan, gerçeğine uygun bir şeydir. Zaten taraftarlardan biri yenilecek, biri yenecektir. Galatasaray seyircisi, Diyarbakırspor'un mağlup olmasına rağmen, üzülmeden ayrılmasını sağladı. Bu, takıma yapılan protestodan çok daha önemlidir ve Türkiye'nin buna ve bunun gösterilmesine ihtiyacı var.''

Diyarbakırspor konusunda bu olgunluğu gösteren taraftarın, protestoya da hakkının olduğunu söyleyen Helvacı, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Taraftar nasıl spora olumlu bir davranışıyla katkı yapabiliyorsa, aynı zamanda olumsuz bir davranışıyla yine katkı yapabilir. Oynayan takıma motivasyon, bazen düz yolla, bazen ters yolla verilebilir. O gün bence Galatasaray taraftarı, takımına ters yolla bir motivasyon sağladı. Takımın mücadelesinden memnun olmadığını ortaya koydu. Tabii bunun dozu çok önemli. Hepimiz Galatasaraylıyız, taraftarlarımızın da Galatasaray sevgisiyle bunu yaptığına inanıyorum, ama Galatasaray sevgisi önümüzdeki maçlarda artık bu protestoyu bırakıp takımı desteklemeye yöneltecektir onları. Takım da bu desteği gördüğünde, aralarındaki o sevgi bağı yeniden tazelenecek ve bunun sonucu olarak Galatasaray takımı önemli motivasyon kazanacaktır.''

-''JO'DA ÖLÇÜ KAÇTI''-
Helvacı, bazen toplu hareketlerde psikolojik nedenlerle ölçünün kaçabileceğini, Jo örneğinde de bunun gerçekleştiğini söyledi.

Hakemler, yöneticiler ve futbolcuların yapabileceği hatanın, seyirciler için de geçerli olduğunu vurgulayan Helvacı, sözlerini şöyle tamamladı:
''Onlar da hata yapabilir. Seyircisiz maçların ne kadar sıkıcı olduğunu hepimiz biliyoruz. Artık o kadarcık hatayı taraftarlar da yapsın. Bunu, Galatasaray'ı çok sevdikleri için yaptıklarından hiç şüphem yok. Artık, geçtiğimiz hafta itibariyle taşlar yerli yerine oturmuştur. Onlar da net bir şekilde bu takımın şampiyon olmaması için hiçbir nedenin olmadığını görmüşlerdir. İnşallah bu hafta Manisaspor maçını kazanacağız ve Bursaspor'u ağırlamak için bekleyeceğiz. Taraftarlarımız o maça gelecek ve takımlarını şampiyon yapacak maçlardan biri olan Bursaspor karşılaşmasında futbolcuları destekleyeceklerdir.''

Topal'ı taraftar da istiyor!

Topal'ı taraftar da istiyor!
İspanya'nın Birinci Lig takımlarından Valencia'nın, Galatasaray'da forma giyen Mehmet Topal ile ilgilendiği iddialarına bugün de devam eden Valencia bölgesinin spor gazetesi "Superdeporte", taraftarın da Türk futbolcunun gelmesinden yana olduğunu yazdı.

Mehmet Topal'ın Valencia'ya olası transferiyle ilgili internet sitesinde anket yapan gazete, sonuçta ankete katılan taraftarların yüzde 74'ünün Topal'ı istediğini açıkladı.

Valencia'da defansif ortasaha mevkinde sadece David Albelda'nın bulunduğunu belirten Superdeporte, bu yerin kuvvetlendirilmesinin şart olduğunu ve en iyi adayın 24 yaşındaki Mehmet Topal olduğunu savunuyor.

Deplasman analizi..

Turkcell Süper Lig'de Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında 18 Nisan Pazar günü yapılacak sezonun son derbi maçı öncesi deplasmana çıkacak Beşiktaş, rakip sahalardaki 13 lig maçından 6'sını kazanabildi.

BJK İnönü Stadı dışındaki 13 lig maçından 5'inde berabere kalan, Galatasaray ve Gaziantepspor'a yenilen siyah-beyazlılar, 6 maçtan 3 puanla ayrıldı.

Deplasman maçlarında toplam 12 gol atan ''Kara Kartallar'', 10 gol yedi.

Son 2 deplasman maçından beraberliklerle ayrılan Beşiktaş, rakip sahalardaki 13 maçından 4'ünde gol atamadı, buna karşın 7 maçta kalesini gole kapadı.

-EN GOLCÜSÜ BOBO-
Beşiktaş'ın deplasman maçlarında kaydettiği toplam 12 golü, 6 farklı oyuncusu attı.

Siyah-beyazlıların 11 golle en skorer ismi olan Bobo, deplasman maçlarında da 5 kez fileleri havalandırarak, ön plana çıktı. Beşiktaş'ın deplasmandaki diğer gollerini Ekrem Dağ (2), Rodrigo Tello (2), Michael Fink (1), Fabian Ernst (1), Filip Holosko (1) attı.

-DEPLASMANDA BEŞİKTAŞ-
Beşiktaş'ın bu sezon Turkcell Süper Lig'de deplasmanda yaptığı maçlarda aldığı sonuçlar ve gol atan futbolcular şöyle:

Tarih Maç Sonuç Gollerini Atanlar
07.08.2009 İBB Spor - Beşiktaş 1 - 1 (Fink)
22.08.2009 Gençlerbirliği - Beşiktaş 0 - 0
12.09.2009 Galatasaray - Beşiktaş 3 - 0
24.10.2009 Eskişehirspor - Beşiktaş 0 - 1 (Ekrem)
07.11.2009 Trabzonspor - Beşiktaş 0 - 2 (Ernst, Bobo)
29.11.2009 Sivasspor - Beşiktaş 0 - 1 (Bobo)
13.12.2009 Manisaspor - Beşiktaş 1 - 1 (Bobo)
29.01.2010 Antalyaspor - Beşiktaş 0 - 1 (Bobo)
13.02.2010 Gaziantepspor - Beşiktaş 2 - 0
27.02.2010 Kayserispor - Beşiktaş 1 - 2 (Tello, Ekrem)
15.03.2010 Denizlispor - Beşiktaş 0 - 1 (Holosko)
19.03.2010 Kasımpaşa - Beşiktaş 2 - 2 (Tello, Bobo)
02.04.2010 Ankaragücü - Beşiktaş 0 - 0

Kadıköy analizi..

Turkcell Süper Lig'de Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında 18 Nisan Pazar günü yapılacak sezonun son derbi maçı öncesi ev sahibi Fenerbahçe, kendi evindeki 13 lig maçından 10'unu kazandı.

Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda bu sezon yaptığı 13 lig maçının 10'undan 3 puanla ayrılan sarı-lacivertli ekip, Kasımpaşa ve Bursaspor'a yenilirken, Diyarbakırspor ile de berabere kaldı.

Kadıköy'deki lig maçlarında toplam 26 gol atan ''Sarı Kanaryalar'', kalelerinde ise 12 gol gördü.

-BÜTÜN MAÇLARDA GOL ATTI-
Fenerbahçe, kendi evinde bu sezon yaptığı 13 lig maçının tamamında rakiplerine gol attı.

Kadıköy'deki lig maçlarında en az bir kez gol sevinci yaşayan sarı-lacivertli ekip, 6 maçta ise kalesini gole kapattı.

Fenerbahçe, iç sahada son 3 maçında ise rakiplerine gol izni vermedi.

-ALEX, GÜİZA VE ANDRE SANTOS-
Fenerbahçe'nin Kadıköy'deki 13 lig maçında filelere gönderdiği toplam 26 golüne 10 ayrı futbolcusu imza attı.

Takım kaptanı Alex de Souza 7 golle iç sahadaki en golcü isim olarak ön plana çıkarken, Daniel Güiza 6, Andre Santos ise 5 gol kaydetti.

Fenerbahçe'nin Kadıköy'deki lig maçlarında diğer gollerini Diego Lugano (2), Kazım Kazım (1), Emre Belözoğlu (1), Semih Şentürk (1), Gökçek Vederson (1), Özer Hurmacı(1) ve Gökhan Ünal (1) attı.

-KADIKÖY'DE FENERBAHÇE-
Fenerbahçe'nin bu sezon Turkcell Süper Lig'de kendi evinde oynadığı maçlarda aldığı sonuçlar ve gollerini atan futbolcular şöyle:

Tarih Maç Sonuç Golleri Atanlar
16.08.2009 Fenerbahçe - Sivasspor 3 - 0 (Kazım, Emre, Andre Santos)
30.08.2009 Fenerbahçe - Manisaspor 2 - 1 (Güiza, Semih)
20.09.2009 Fenerbahçe - İBB Spor 1 - 0 (Vederson)
04.10.2009 Fenerbahçe - Gençlerbirliği 3 - 0 (Alex-2, Lugano)
25.10.2009 Fenerbahçe - Galatasaray 3 - 1 (Alex-2, Güiza)
28.11.2009 Fenerbahçe - Kasımpaşa 1 - 3 (Güiza)
12.12.2009 Fenerbahçe - Ankaragücü 3 - 2 (Alex-2, Güiza)
22.01.2010 Fenerbahçe - Denizlispor 3 - 1 (Andre Santos, Özer, Güiza)
07.02.2010 Fenerbahçe - Diyarbakırspor 1 - 1 (Andre Santos)
22.02.2010 Fenerbahçe - Bursaspor 2 - 3 (Alex, Andre Santos)
07.03.2010 Fenerbahçe - Antalyaspor 1 - 0 (Andre Santos)
20.03.2010 Fenerbahçe - Gaziantepspor 1 - 0 (Güiza)
04.04.2010 Fenerbahçe - Kayserispor 2 - 0 (Gökhan Ünal, Lugano)

13 Nisan 2010 Salı

Gençler'de Sinan şoku..

Gençler'de Sinan şoku..
Beştepe İlhan Cavcav Tesisleri'ndeki antrenman 1,5 saat sürdü. İdmana Boşnak stoper Ivan Radeljic katılmadı. Bursaspor maçında dizine darbe gelen Kahe tedavisini yaptırırken, Sandro ve Tozo sadece koşu yapmakla yetindi.

Antrenmana hafif koşu ile başlayan başkent ekibi, daha sonra 5'e 2 oynadı. Yarı alandaki pas çalışmasının ardından oyuncular son olarak yarı alanda çift kale maç oynadı. Bu çalışma sırasında Sinan'ın sağ dizi döndü. Genç oyuncu, saha içinde yapılan ilk müdahalenin ardından tedaviye alındı.

Gençlerbirliği, karşılaşmanın hazırlıklarını yarın yapacağı antrenmanla sürdürecek.

Aslan günü izinli geçirdi..

Teknik direktör Frank Rijkaard'ın verdiği izinle günü dinlenerek geçiren sarı-kırmızılılar, maçın hazırlıklarını yarın yapacakları antrenmanla sürdürecek.

Fatih Çakıroğlu gümüşte kaldı..

Fatih Çakıroğlu gümüşte kaldı..
Şampiyonaya çok iyi bir başlangıç yapan Fatih Çakıroğlu, sabah seansındaki 3 müsabakasını da çok rahat şekilde kazanırken, rakiplerine puan dahi vermedi.

İlk turda İtalyan Petta Miano'yu 2-0 (6-0/3-0), ikinci turda Bulgar Kumchev'i 2-0 (1-0/2-0) ve yarı finalde de Ukraynalı Ivan Ischenko'yu 2-0 (1-0/2-0) mağlup eden Çakıroğlu, akşam seansında iki kez dünya şampiyonluğu bulunan Rus Bilyal Makhov ile altın madalya müsabakasına çıktı.

Güçlü rakibi karşısında başa baş bir müsabaka çıkaran Fatih Çakıroğlu, ilk periyodun son saniyelerinde tırpanla rakibini indirerek minder dışına attı, ardından da bastırarak 3 puan aldı. Çakıroğlu bu periyotu 3-0 kazandı. İkinci periyotta her iki sporcu da oyun yapamazken, son saniyede Rus güreşçi Fatih Çakıroğlu'nu iterek minder dışına çıkardı ve puan aldı. Bu puana Türk Milli Takımı antrenörlerinin itirazı haksız bulununca, Rus sporcu bir puan daha aldı ve periyotu 2-0 alarak, müsabakada dengeyi sağladı. Son periyotta da oldukça yorulan Rus güreşçi karşısında Fatih Çakıroğlu oyun arayan taraf oldu. Fakat istediği puanı bir türlü alamazken, son saniyelerde yine rakibine bir puan verdi ve periyotu 1-0 müsabakayı da 2-1 kaybetti.

Müsabaka sonrası Fatih Çakıroğlu'nun babası ve antrenörü Enis Çakıroğlu ve Güreş Federasyonu Başkanı Osman Aşkın Bak başta olmak üzere Türk Milli Takımı'nın teknik ekibi ve yöneticiler büyük üzüntü yaşadı.

Fatih Çakıroğlu'na gümüş madalyasını FILA Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Ayık verdi.

-ÇAKIROĞLU: ''HERKESTEN ÖZÜR DİLİYORUM''-
Fatih Çakıroğlu, madalya töreni sonrasında yaptığı açıklamada, yenebileceği bir sporcuya mağlup olduğunu belirterek, ''Böyle olunca insan kahroluyor. İstediğim güreşi yapamadım. Herkesten özür diliyorum'' dedi.

Çakıroğlu, ikinci periyot sonunda Türk Milli Takım antrenörlerinin itirazlarının reddedilmesiyle ilgili olarak ise ''Bu tür şeylere sığınmak istemiyorum. Bu akşam eze eze yenmeliydim. Fakat bu güreş. Bir sonraki müsabakada görüşeceğiz'' diye yanıt verdi.

Hido'nun yüzü güldü..

Hido'nun yüzü güldü..
Palace Auburn Hills'deki karşılaşmaya ilk 5'te başlayan ve 22 dakika sahada kalan Türkoğlu, 8 sayı ve 4 asist yapıp, 7'si savunma olmak üzere 8 ribaunt aldı. Raptors'da Andrea Bargnani 33 sayı, 7 ribaunt ve 1 asistle maçın en skorer ismi olurken, Amir Johnson da 26 sayı, 4 asist ve 2 ribaunt kaydetti. Jarett Jack de 15 sayı, 12 asist ve 4 ribauntla ''double-double'' yaparak, galibiyete katkı sağladı.

Ev sahibi Detroit Pistons'da ise Ben Gordon'un 24, Tayshaun Prince'in 17, Charlie Villanueva'nın 16 sayılık çabası, yenilginin önüne geçemedi.

Raptors, maçın ilk çeyreğini 26-24 geride, devreyi ise 58-46 önde kapattı. Üçüncü çeyreği de 89-72 üstün bitiren Toronto temsilcisi, sahadan 111-97 galip ayrıldı.

-BUCKS SAHASINDA MAĞLUP-
Milwaukee Bucks'ın sahasında Atlanta Hawks'a 104-96 yenildiği maçta milli basketbolcu Ersan İlyasova 4 sayı üretti.

Bradley Center'daki karşılaşmaya sonradan giren ve 19 dakika sahada kalan İlyasova, 4 sayı, 4 ribaunt ve 1 asistle oynadı. Bucks'ta John Salmons'ın 28, Brandon Jennings'in de 21 sayısı yenilginin önüne geçemedi.

6 oyuncunun çift haneli sayılara ulaştığı Hawks'ı galibiyete götüren isimler ise 31 sayı, 7 ribaunt ve 3 asist üreten Joe Johnson, 18 sayı atan Marvin Williams ve 13'er sayıyla oynayan Al Horford ve Mike Bibby oldu. Eski Ülkersporlu basketbolcu Zaza Pachulia da 23 dakika kaldığı oyunda 10 sayı, 7 ribaunt ve 4 asistle galibiyete katkı sağladı.

Bucks, maçın ilk çeyreğini 30-21, devreyi de 55-48 geride kapattı. Üçüncü çeyreği de 78-70 geride bitiren Milwaukee temsilcisi, sahadan da 104-96 mağlup ayrıldı.

Ligde alınan diğer sonuçlar şöyle:
Indiana Pacers - Orlando Magic: 98-118
Philadelphia 76ers - Miami Heat: 105-107
New Jersey Nets - Charlotte Bobcats: 95-105
New York Knicks - Washington Wizards: 114-103
San Antonio Spurs - Minnesota Timberwolves: 133-111
Denver Nuggets - Memphis Grizzlies: 123-101
Portland Trail Blazers - Oklahoma City Thunder: 103-95
Sacramento Kings - Houston Rockets: 107-117
Los Angeles Clippers - Dallas Mavericks: 94-117

Lige, TSİ yarın sabaha karşı yapılacak 4 maçla devam edilecek.

''Şampiyonu belirleyecek maçlar''

''Şampiyonu belirleyecek maçlar''
Fenerbahçe'nin Brezilyalı yıldız futbolcusu Alex de Souza, Ziraat Türkiye Kupası yarı final rövanş maçında Manisaspor, ardından Turkcell Süper Lig'de Beşiktaş ile yapacakları maçlara atıfta bulunarak, ''Yoğun ve zor bir hafta olacak'' dedi.

Alex, internetteki resmi sitesinden yaptığı değerlendirmede, Turkcell Süper lig'in 29. haftasında rakiplerinin puan kaybetmesine ilişkin ''Bizim için iyi sonuçlandı'' yorumunu yaptı.

Brezilyalı yıldız, ''Ligde halen 15 puan daha var. Bursaspor, Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'tan herhangi biri şampiyon olabilir. Bu 5 haftada, rakiplerle de oynayacağız ve bu maçlar şampiyonun belirlenmesinde önemli olacak'' ifadelerini kullandı.

Beşiktaş ile Pazar günü yapacakları maç için de Alex, ''Geçmemiz gereken çok zor bir engel'' derken, Ziraat Türkiye Kupası'nda finale kalmak için Manisaspor'a karşı ilk maçtan gelen 2-0'lık üstünlüğü korumaları gerektiğini vurguladı.

Öte yandan Alex, yakından takip ettiği Brezilya futbolundaki kupa mücadelerinde sonlara doğru yaklaşıldığını, bu yüzden gelecek haftalarda ''sıcak karşılaşmaların'' oynanacağını belirtti

Alper Balaban hayatını kaybetti!

Alper Balaban hayatını kaybetti!
Almanya'nın Karlsruhe kenti yakınlarındaki Bretten'de 5 Nisan'da geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanan Fenerbahçe'nin eski futbolcusu Alper Balaban (23) hastanede vefat etti.

Hastane yetkilileri, Balaban'ın dün akşam yerel saatle 20.47 civarında hayatını kaybettiğini bildirdi.

Balaban cenazesinin büyük olasılıkla yarın Sakarya'nın Pamukova ilçesine gönderileceği ve orada toprağa verileceği kaydedildi.

Alper Balaban, Karlsruhe yakınlarındaki Bretten'de 5 Nisan'da gece geç saatlerde, B-293 numaralı kara yolu üzerinde otomobiliyle Eppingen yönüne giderken kaza geçirmiş ve ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılmıştı.

Almanya'nın Karlsruhe kentinde doğan ve Hoffenheim takımının altyapısından yetişen Balaban, 2005 yılında bu takımdan Fenerbahçe'ye transfer olmuş, daha sonra Kocaelispor, Bucaspor, İnegölspor, Eskişehirspor ve son olarak da Tavşanlı Linyitspor'a oynamıştı.

-FENERBAHÇE'DEN BAŞSAĞLIĞI MESAJI-
Fenerbahçe Kulübü de resmi İnternet sitesinden Alper Balaban için başsağlığı mesajı yayınladı. Siteden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Almanya'nın Karlsruhe kentinde geçirdiği trafik kazası sonucu ağır yaralanan, Profesyonel Futbol ve PAF takımlarımızın eski oyuncularından Alper Balaban'ın, yaklaşık 1 haftadır tedavi gördüğü hastanede, bugün yaşamını yitirdiğini büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Alper Balaban'a Tanrı'dan rahmet, yakınları ve sevenlerine başsağlığı dileriz."

-FEDERASYONDAN BAŞSAĞLIĞI MESAJI-
Futbol Federasyonu'ndan yapılan açıklamada, ''Ümit Milli Takım forması da giymiş olan Alper Balaban, Almanya'da geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetti. 1987 doğumlu olan Balaban, ülkemizde Fenerbahçe, Kocaelispor, Bucaspor, İnegölspor, Eskişehirspor ve TKİ Tavşanlı Linyitspor takımlarında da forma giydi. Alper Balaban'a, Allah'tan rahmet ailesi ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz'' denildi.

Fener'den Kuranyi'ye servet (!)

Fener'den Kuranyi'ye servet (!)
Gazetenin haberinde, Kuranyi'ye 10'un üzerinde teklif geldiği, teklif yapan kulüpler arasında Juventus, Dynamo Moskova ve Fenerbahçe'nin de bulunduğu belirtilerek, Fenerbahçe'nin Kuranyi'ye 3 yıllık sözleşme için yılda 6 milyon Euro önerdiği ifade edildi.

Schalke 04 Teknik Direktörü Felix Magath da, bu sezon sonunda sözleşmesi bitecek olan Kevin Kuranyi için başka takımlardan, çok daha iyi tekliflerin geldiğine inandığını söyledi.

Kuranyi'nin yurt dışında daha fazla para kazanabileceğini ifade eden Magath, "Kuranyi için Schalke'nin yapabileceği teklifler diğer kulüplerin yanında yetersiz kalır" şeklinde görüş bildirdi.

Magath'ın, Kuranyi'ye ancak Schalke'nin Şampiyonlar Ligi'ne kalması durumunda bir teklif götürülebileceklerine inandığı kaydedildi.

''Mustafa Denizli ufkumu genişletti..''

''Mustafa Denizli ufkumu genişletti..''
Beşiktaş'ın efsane kalecilerinden Zafer Öğer, geçen sezon Mustafa Denizli'nin takımın başına gelmesiyle Tayfur Havutçu ile birlikte tecrübeli hocanın yardımcıları olarak göreve geldi. Teklif aldığı gün sabaha kadar uyuyamadığını ve eşiyle duygusal anlar yaşadığını söyleyen Öğer, Bugün Gazetesi'nden Ali Karaboğa'ya özel açıklamalarda bulundu.

Beşiktaş geçen sezon çifte kupayla sezonu kapattı. Neler hissettiniz?
Yıllarca formasını giydiğim Beşiktaş'ta antrenör olarak şampiyonluk yaşamak bana gurur verdi. Böyle bir duyguyu tarif etmek gerçekten zor. Yaşamak gerekir. Her insana da bu nasip olmaz.

Mustafa Denizli ile çalışmak nasıl bir duygu?
Mustafa hocayla çalışmak apayrı bir duygu. Tecrübeli bir teknik adamla çalışmak bana büyük şeyler kattı. Ufkum genişledi. Bugüne kadar yaptığım çalışmaları Mustafa hocayla yüzde yüz değiştirdim. Daha iyisini öğrendim. Bunu yaptım. Bana faydası gerçekten büyük oldu. Sadece futbolcular bir şeyler öğrenmedi. Ben ve Tayfur'da bundan nasibimizi aldık. Bezim için büyük bir kazanç.

Denizli'nin şampiyonluktaki yüzdesi nedir?
Tabii ki yüz de yüz. Geçen sezon Ertuğrul Sağlam'ın gitmesiyle göreve geldik. Avrupa'dan elenmiş bir takım vardı. Hedefi Türkiye Ligi'nde ve kupasında başarıyı yakalamaktı. Zaman zaman sakatlıklardan dolayı istemediğimiz sonuçlar aldık. Ancak Mustafa Denizli işte burada devreye girdi. 'Önce kendisi inandı sonra bizlere aktardı ve daha sonra da futbolcularına bunu aşıladı. Bize her zaman şunları söyledi, 'Siz inanmazsanız başkaları hiç inanmaz. Önce sizin inanmanız gerekiyor ki başarıyı yakalayalım' derdi. Gerçekten de dedikleri tek tek çıkmaya başladı. Takım kötü olduğunda 'tek sorumlu benim' demesini bildiği gibi başarıda ise 'Bu hepimizin' diyerek hoş görüde bulundu. İşte liderlik de budur. Bu nedenle Beşiktaş aldığı kupada en büyük etken Mustafa Denizli'nindir.

Mustafa Denizli'nin sezon bitmeden yeni sözleşme imzalamasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Ayrıca Denizli neden 3 yıllık sözleşmeye yanaşmadı?
Başarılı iki sezon geçirdi. Şu an da gitmesi için de bir neden yoktu. Hocamız da biz de burada olmaktan mutluyuz. İstendiğimiz sürece de kalacağız. Fenerbahçe maçı sonrası Mustafa Denizli ve bizler yeni sözleşme yapacaktık. Ancak yönetimimiz bu konunun fazla uzatılmasının takımada yansıyabileceğini düşünerek imzayı erkene aldı. Hocamız da bu görüşe katıldığı için sözleşme yaptı. Bilindiği gibi Mustafa Denizli yıllarca bir prensip edinmiştir. Bu da ne kulübü ne de kendisini sıkıntıya sokacak olan uzun dönemli sözleşmelerden kaçınmak. Yani her zaman olduğu gibi 1 yıllıkta karar kılmıştır. Mustafa Denizli'nin yanında olmak Beşiktaş'a hizmet vermek onur verici. Kendi açımdan soracak olursanız daha yıllarca burada görev yapacağız. Başarılar da bu emeğimizin kanıtı olacaktır.

Beşiktaş'taki kaleciler size göre hedefi büyükten bir ekip için yeterli mi? Rüştü'nün imzasıyla Hakan'ın halen sözleşme yapmamasını nasıl değerlendirirsiniz?
Rüştü, Hakan ve Korcan geçen sezonun şampiyon ekibinin kalesini korudu. Rüştü ligde iyi performans taşırken, Hakan ise Türkiye Kupası'nda kendini gösterdi. Her ikisi de takımlarına katkı sağladı ve Beşiktaş iki kupayı da aldı. Korcan genç bir arkadaşımız. Daha öğreneceği çok şey var. Ancak inanıyorum ki Korcan'da Rüştü ve Hakan gibi başarılara imza atacak günlere gelecektir. Yani üç kalecimizden de memnunuz. Bunlarla da yolumuza devam edeceğimize inanıyorum. Rüştü'nün imzalaması beni sevindirdi. Hakan da imza atacaktır. Zaten ayrılmayı da düşünmüyor. Korcan konusunda ise şu an A2'nin kalesini koruyor.

Peki ya devre arasında aldığınız Ramazan'ın durumu nedir?
Ramazan Avrupa'da başarılı olmuş bir kaleci. Beşiktaş'ın yararlanacağını düşünerek alındı. Şu an bir sakatlık dönemi geçiriyor. Tabii ki bazı eksikleri var. Bunu da çalışkanlığı ile tamamlayacağına inanıyorum. Kendisiyle ilgili olarak sezon sonu bir karar vermeyi düşünüyoruz. Bu konuda bugünden bir şeyler söylemek yanlış olur.

Kalecilere baktığım da hepsi de birbirinde kaliteli ve performans olarak iyi durumdalar. Bunu nasıl dengede tutuyorsunuz? Ne gibi özel çalışmalar yapıyorsunuz?
Evet tüm kalecilerimizi her zaman oynayacak gibi hazırlamaya çalışıyoruz. Böylelikle yaşanan şanssızlıklara karşı bir önlem de almış oluyoruz. Ancak bu sezon bu şanssızlıklar bizim zor durumda bıraktı. Önce Rüştü burnundan sakatlandı. Daha sonra Hakan elinden sakatlandı. Korcan ise tecrübesizliğinin kurbanı oldu. Ramazan ise uyum döneminde kaleye geçti. Anlayacağınız tüm bunlara rağmen bugün şampiyonluk adayları arasında yer alıyoruz. Kalemiz yıkılmadı. Son haftalarda Rüştü'nün performansı mağlubiyet almamamızı sağladı. Onların formda kalması da kaleci antrenörünün başarısıdır. O kadar da etkimiz olsun yani. Ama şunu çok önemli hoca-oyuncu ilişkileri çok önemli. Buradaki başarı da bundan dolayı çıkmıştır.

Rüştü, Milli Takım'a geri dönecek mi?
Onu bu Milli Takım'a geri göndermeyi düşünüyoruz. Gösterdiği bu performansla da bunu hak ediyor. Biliyorsunuz daha önce Rüştü ayrıldığını söylemişti ama dönmüştü. Zaten bana da 'Eğer bana ihtiyaçları olurda çağırırlarsa giderim' dedi. Ben de kendisine senin çağırmadan göndereceğiz dedim. Çünkü bugün Beşiktaş'ın kalesini koruyorsa Milli Takım'ı kalesini neden korumasın ki.

Galatasaray-Fenerbahçe maçını seyretmişsinizdir. Volkan'ın yapmış olduğu hareket için ne diyorsunuz?
Kendisi zaten maçtan sonra özür diledi. Tabii ki yanlış bir davranış. Ancak bunun üstüne bu kadar da gitmek Volkan'ı yıpratır. Sonuçta, Volkan, Milli Takım'ın da kalesini koruyan biri. Sayıları az olan kalecilerimizin bu şekilde dışlanması veya sorgulaması sadece ona değil herkese zarar verir. Hatasını anlamış ve özür de dilemiştir. İnanıyorum ki Volkan da bir daha böylesi bir hatayı yapmaz.

Yine aynı derbide Franco'nun yemiş olduğu gol herkesi şaşırttı. Siz ne diyorsunuz bu pozisyon için?
Kaleci talihsizliği. Bu tür olaylar zamanında bizimde başımıza geldi. Bilindiği gibi kalecilerin yapmış olduğu hatalar her zaman daha çok dikkat çekiyor. Bunun nedeni ise sonuca etken yaptıklarından. Türkiye'de bazen eleştirilerin dozunu aşırı olarak kaçırıyorlar. Tabii ki bu sadece Franco'yu değil camiayı etkiliyor. Hedef Franco gösterilmesi de yanlış. Bu bir takım oyunudur. Nasıl golcü kaçırıyorsa bazen de kaleciler de hatalı gol goller yiyor.

Geçmiş ile bugün arasındaki kalecileri nasıl değerlendirirsiniz?
Ben Şeref Stadı'nda yetiştim. Bugünkülere bakın çim sahalarda idman yapıyor. Yani şartlar onların lehine daha çok. Ancak bakıldığında o dönemin kalecileri bugün halen konuşuluyor. Şenol Güneş, Engin İpekoğlu, Hayrettin, Yaşar'ı kime sorsanız bilirler ve anlatırlar. Bu da onların ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor. Yani yetenek hiçbir zaman kulak arkası edilmemeli. Bizler bu yeteneklerimizi şimdiki gençlere aktarıyoruz. değerimiz bilinmeli.

Peki kafanızda gerçekleştirmek istediğiniz bir proje var mı?
Evet. İnşallah bunu Beşiktaş'ta gelecek sezon gerçekleştiririz. Takımların başındaki teknik direktörler gibi bir kulübün de kaleci teknik adamın olmasını düşünüyoruz. Yani A takımdan en alta ki ekibe kadar yer alan kaleciler bir ekip tarafından çalıştırılmalı ve bunların başına da teknik direktör olarak bir olmalı. O zaman daha iyi kaleciler olur. Çünkü hepsini değerlendiren biri olduğundan yetenekleri görmenizde daha kolay oluşur.

Türkiye'de geleceği parlak gördüğünüz kaleciler kimlerdir?
Çanakkale Dardanel'den Ferhat, Denizlispor'dan Cenk var.

Ufuk var Galatasaray'a gelen bunun için ne diyorsunuz?
Manisa'da oynasaydı onun için daha iyiydi. Çünkü oynadığınız bir ekipten bir takıma 3'üncü kaleci olarak gelmek bana göre çok yanlış. Kendini geliştirmek bakımından. Ufuk iyi bir kaleci ama kalsaydı daha iyi olurdu diye düşünüyorum.

Trabzonspor beraberliği şampiyonluk yolunda sizi çok etkiledi mi?
Böylesine bir maçtan tabi ki 3 puanla ayrılmayı hesaplıyorduk. Ancak eldeki sakatlıklar kadro kurmamızda sıkıntı yarattığı bir gerçek. Tüm bunlara rağmen buna sığınmak da bizim gibi büyük bir takıma yakışmaz. Daha önümüzde 5 hafta var. Her takım bizim gibi puan ve puanlar kaybedecek maçlar oynayacak. İşte bu dönemde az hata yapan takım ipi göğüsleyecektir. Unutmamak lazım bizin sadece saha içindeki mücadeleniz yetmiyor. Bakın Trabzonspor maçında hakemin mutlak bir penaltımızı es geçmesi 2 puanımıza neden oldu. Burada kulüpler kadar hakemler ve federasyona daha büyük görevler düşmekte. Bu çocukların emeğini bu kadar basit hatalarla yok etmeye kimsenin hakkı yoktur. Beşiktaş camiası bu tür oyunlar karşısında her dönem karşı karşıya gelmiş ve hakkını da savunmuştur. Türk futbolu eğer ilerlemek istiyorsa öncelikle kendi içindeki bu olayları yaşatmamalı.

Son olarak ne söylemek istersiniz?
Öncelikle taraftarlarımızdan kalan haftalarda takımlarını yalnız bırakmamasını istiyorum. Bizler ne kadar oyuncularımızı maça hazırlasak da seyircinin stattaki gücü onları daha da motife ediyor. Coşkuları ve destekleri oyuncularımızın inanç ve güvenlerini yüksek noktaya çıkarıyor. Yani 12'inci adam her zaman en büyük silah olmuştur. Bu gücü de Beşiktaş taraftarlarından bekliyoruz. Bizler şampiyonluğu istiyorsak camia olarak dış güçlere karşı kilitlenmemiz gerekiyor. Kişiler değil camialar önemli olduğunu unutmamak gerekir. Oyuncularımız hata yapabilir ama bunları hoş görüyle görmesi gereken de taraftarıdır.

Dünya Kupası İstanbul'da..

Dünya Kupası İstanbul'da..
FIFA Dünya Kupası Turu özel uçağıyla, Yunanistan'dan İstanbul Atatürk Havalimanı'na getirilen kupaya, yaptığı gol sevinçleri ile Dünya Kupası tarihinin unutulmazları arasına giren eski ünlü Kamerunlu futbolcu Roger Milla da eşlik etti.

Basın mensupları Atatürk Havalimanı'nda özel uçakların yanaştığı Genel Havacılık (E) Kapısı'na yanaşan uçakta, kupayı görüntüleyerek Roger Milla ile röportaj yapma imkanı buldular.

FIFA Dünya Kupası, yarın akşam Coca-Cola Türkiye Başkanı Galya Frayman Molinas ve FIFA İcra Komitesi Üyesi Şenes Erzik'in ev sahipliğinde düzenlenen bir etkinlikle iş, spor ve cemiyet hayatının önde gelen isimleri ile buluşacak. Kupa, 15 Nisan Perşembe günü ise Cevahir Alışveriş ve Eğlence Merkezi önünde düzenlenecek açık hava etkinliği ile İstanbul'daki futbolseverlerle de bir araya gelecek. Sporseverler, Coca-Cola tarafından kurulan özel çadırda çeşitli futbol oyunlarına katılma, özel sergiyi gezme ve FIFA Dünya Kupası Güney Afrika 2010 Finali'nde kazanan takımın kaldıracağı FIFA Dünya Kupası ile hatıra fotoğrafı çektirme şansı da elde edecek.

-EN BÜYÜK KUPA TURU-
Coca-Cola'nın FIFA Dünya Kupası Güney Afrika 2010 kapsamında düzenlediği FIFA Dünya Kupası Turu, gelmiş geçmiş en büyük kupa turu olarak biliniyor.

FIFA Dünya Kupası Turu ile 18 karat altından yapılmış orijinal FIFA Dünya Kupası tüm dünyada 84 ülkeden 92 şehri ziyaret edip, 138 bin 902 kilometre yol kat ediyor. Türkiye, FIFA Dünya Kupası Turu'nda 78. ülke, İstanbul ise 85. şehir olarak yer aldı.

Orijinal, bir eşi ya da benzeri olmayan FIFA Dünya Kupası, 36,8 santimetre yüksekliğinde ve 6 kilo 175 gram ağırlığında bulunuyor. Kupa ile birlikte Türkiye'ye gelen Kamerunlu eski futbolcu Roger Milla, 1990 yılında 38 yaşında olmasına rağmen İtalya'da düzenlenen Dünya Kupası'nda gösterdiği performans ve attığı gollerden sonra yaptığı danslarla dikkati çekmişti. Milla, 1994 Dünya Kupası'nda ise 42 yaşında Rusya'ya gol atarak ''Dünya Kupalarında gol atan en yaşlı futbolu'' unvanını almıştı.

Son düzlükte Fener gazladı..

Son düzlükte Fener gazladı..
Lig lideri Bursaspor, 5 haftalık süreçte elde ettiği 3 galibiyet, bir beraberlik ve bir yenilgiyle hanesine 10 puan yazdırdı. Bir ara rakiplerine 5 puanlık fark atan yeşil-beyazlı takım, 29. haftaya Fenerbahçe'nin sadece 1 puan önünde 62 puanla lider girdi.

Ligde Manisaspor'u 2-0, Denizlispor'u da 2-1 yenerek iki maçta hanesine 6 puan yazdıran yeşil-beyazlı takım, İstanbul Büyükşehir Belediyesi deplasmanında 2-1'lik yenilgiyle hayal kırıklığı yaşadı.

Daha sonra evinde ağırladığı Antalyaspor'u 2-1 yenmeyi başaran Bursaspor, başkentte Gençlerberliği ile oynadığı maçın golsüz bitmesiyle ancak 1 puan alabildi.

Ligi zirvede bitirip Trabzonspor'un ardından şampiyon olan ikinci Anadolu takımı olmak isteyen yeşil-beyazlı takım, son 5 haftada yitirdiği 5 puana karşın liderliğini sürdürdü.

-FENERBAHÇE ŞANSINI ARTIRDI-
Fenerbahçe ise Turkcell Süper Lig'deki son 5 haftayı tartışmasız en başarılı ve karlı geçen takım oldu. 5 maçlık süreçte Bursaspor gibi sadece 0-0 biten Gençlerbirliği maçında 1 puanla yetinen sarı-lacivertli takım, Gaziantepspor, Galatasaray ve Kayserispor maçlarında galibiyete ulaştı. Fenerbahçe, Ankaraspor maçından da hükmen 3 puan kazandı.

-GALATASARAY ÇÖKTÜ-
Galatasaray ise son 5 haftanın en başarısız zirve takipçisi oldu. 25. haftada Ankaragücü'nü 3-0 yenen sarı-kırmızılı takım, daha sonra oynadığı Trabzonspor ve Fenerbahçe maçlarını 1-0 yitirirken, Sivasspor deplasmanından ise 1-1'lik skorla bir puanla döndü.

Haftasonu Diyarbakırspor'u 4-1 yenerek 3 haftanın ardından galibiyetle tanışan Galatasaray, 5 maçlık periyotu 2 galibiyet, 2 yenilgi ve bir beraberlikle 7 puanla kapattı.

-KARTAL İRTİFA KAYBETTİ-
Ligin bir diğer zirve takipçisi Beşiktaş da son 5 haftada yenilgi yüzü görmese de topladığı 9 puanla çok başarılı bir grafik çizemedi. 25. haftada Denizlispor'u 1-0 yenen siyah-beyazlı takım, daha sonra Kasımpaşaspor ile 2-2 berabere kaldı. Sahasındaki Eskişehirspor maçından 3-2'lik skorla 3 puan çıkarmayı başaran siyah-beyazlı takım, golsüz biten Ankaragücü ve Trabzonspor maçlarında ise hanesine toplam 2 puan yazdırabildi.

-SON DURUM-
Bu sonuçlara göre, 24. hafta sonunda 52 puanla lider durumda bulunan Bursaspor, bu süreçte hanesine yazdırdığı 10 puanla puanını 62'ye yükseltti ve zirvedeki yerini korudu.

Aynı hafta 48 puanla Bursaspor ve Galatasaray'ın ardından 3'ncü sırada yer alan Fenerbahçe, 5 maçlık süreçte kazandığı 13 puanla, 29. haftayı 61 puanla Bursaspor'un bir puan gerisinde 2'nci bitirdi.

Galatasaray, topladığı 7 puanla puanını 57'ye çıkarırken, ligde 3'ncü sıraya yerleşti.

Beşiktaş ise 5 maçlık süreç sonunda kazandığı 9 puanla puanını 48'den 57'ye çıkardı ve 4'ncü sıradaki yerini korudu.

11 Nisan 2010 Pazar

Toraman'dan kötü haber..

Toraman'dan kötü haber..
Beşiktaş'ta, Fenerbahçe ile 18 Nisan Pazar günü yapılacak derbi maçta İbrahim Toraman da forma giyemeyecek.

Kulübün resmi internet sitesinde yapılan açıklamada, sakatlıkları nedeniyle derbide oynayamayacakları açıklanan Mert Nobre ve Ekrem Dağ'ın ardından, çekilen MR sonucunda sol ayak bileğinde zorlamaya bağlı ödem meydana gelen İbrahim Toraman'ın da Fenerbahçe karşısında forma giyemeyeği bildirildi.

Trabzonspor maçında sakatlanarak oyundan çıkan kaleci Rüştü'nün de bugün MR'ının çekildiği, sağ üst baldırında zorlamaya bağlı ödem tespit edilen tecrübeli kalecinin tedavisine hemen başlandığı kaydedildi.

-NOBRE AMELİYAT OLDU-
Trabzonspor maçında sağ eli kırılan Nobre, bugün Maslak Acıbadem Hastanesinde ameliyat oldu.

Kulüp doktoru Şenol Akman'ın da yer aldığı operasyonda, sağ el dördüncü tarak kemiğinde üç kırık olan Nobre'ye metal plaka takıldığı ifade edildi. Sezonu kapattığı açıklanan Nobre'nin bu geceyi hastanede geçireceği, yarın taburcu olacağı belirtildi.

Sol dizinde kemik ödemi oluşan Ekrem Dağ'ın tedavisinin de üç hafta süreceğini ifade edildi..

''4-1'' yandan protesto..

''4-1'' yandan protesto..
NOTLAR.. NOTLAR.. NOTLAR..
Turkcell Süper Lig karşılaşmasında Diyarbakırspor'u ağırlayan Galatasaray, son haftalarda kritik puanların kaybedilmesi nedeniyle taraftarının tepkisiyle karşılaştı.

Şampiyonluk yarışında önemli darbe alan Galatasaray takımı, taraftarının pankartlı protestosu altında Ali Sami Yen Stadı'na çıktı.

Yitirilen puanlar nedeniyle tepkili olan Galatasaray taraftarları, tribüne, ''Acıtmıyor canımızı yitip giden hayaller, öldürdü bizi sahadaki ruhsuz yürekler'', ''Derbi gider, kupa gider, ruh gitmesin bize yeter'', ''Öpmekle olmaz formayı, vermek lazım hakkını'' ve ''Ali Sami Yen, Hagi, Metin Oktay. Onları unutmadı bu taraftar. Herkese nasip olmaz ıslatmak bu formayı. Kırmayın kalbimizi, mevzu bahis sarı-kırmızı'' yazılı pankartlar astılar.

Taraftarlarca takıma yönelik hazırlanan yeni bir tezahürat da hep birlikte söylendi. Tezahüratta, futbolculara tepkiler sürdürülerek, ''Kimisi gece alemlerinde, kimisi sinema peşinde. Galatasaray ruhu yok hiçbirinde, düşmüşler paranın peşine. Söyleyin sizden çok mu şey istedik. Formanın hakkını verin dedik. Biz 14 sene bekledik. Sizin gibi ruhsuz görmedik'' ifadeleri yer aldı.

Diğer yandan, Ultraslan taraftar grubunca hazırlanan ve sezon başından beri tüm statta asılı olarak duran takımı destekleyici pankartların tamamı ise ters çevrildi.

-DİYARBAKIRSPOR TRİBÜNLERE ÇAĞRILDI-
Takımlarına tepkili olan Galatasaray taraftarları, maç öncesi rakip takımı tribünlere çağırdı.

Sahaya çıkan sarı-kırmızılı futbolcuları ıslıklayıp, yuhalayarak tepki gösteren Galatasaraylı taraftarlar, Diyarbakırspor takımını ise tezahüratlarla tribüne çağırarak, alkışladılar.

Sarı-kırmızılı taraftarların en fazla tepkisini alan isim Fenerbahçe derbisinde yediği hatalı golle gözden düşen kaleci Franco olurken, kaleci Aykut ile Baros yalnızca yeni açık tribünde bir grup taraftarca çağrılarak alkışlandı.

-5 DAKİKA SESSİZLİK-
Sarı-kırmızılı taraftarlar, karşılaşmanın başlamasından itibaren de takımlarına tepkilerini devam ettirirken, ilk 5 dakika tribünde sessizce oturdular.

Maçın başlamasıyla birlikte Ali Sami Yen Stadı adeta sessizliği bürünürken, yalnızca yaklaşık 250 kişilik Diyarbakırspor taraftar grubunun sesleri duyuldu.

Galatasaray taraftarları, karşılaşmanın 5. dakikasının dolmasının ardından tezahüratlarına başladılar.

-DİYARBAKIRSPOR TARAFTARINA JEST-
Turkcell Süper Lig'deki birçok deplasman maçında rakip takım taraftarlarının olumsuz tavırlarıyla karşılaşan Diyarbakırspor taraftarları, Ali Sami Yen Stadı'nda konukseverlikle ağırlandı.

Sarı-kırmızılı taraftarlar tribünde, ''Hoş geldin Diyarbakır'' pankartı açarken, iki takım taraftarları zaman zaman birlikte tezahürat yaptılar.

Karşılıklı olarak Diyarbakırspor taraftarının, ''Sarı'' diye seslenmesine, Galatasaray tribünlerinden, ''Kırmızı'' denilerek karşılık verildi.

Öte yandan, Diyarbakırspor taraftarlarının Bursaspor aleyhine yaptıkları tezahüratlar dikkat çekti.

-BAROS İLK 11'DE DÖNDÜ-
Galatasaray'da uzun süren sakatlığı sonrası son maçlarda forma giymeye başlayan, Sivasspor maçında ise sarı-kart cezalısı olması nedeniyle forma giyemeyen Milan Baros, Diyarbakırspor karşısına ilk 11'de sahaya çıktı.

Teknik direktör Frank Rijkaard, son haftaların tartışılan ismi Jo'yu Diyarbakırspor karşısında yine yedek soyundururken, ilk 11'de forveti Baros'a emanet etti.

Sivasspor maçına ilk 11'de çıkan isimlerden Ayhan, Mustafa ve Servet'i yedeğe çeken Hollandalı teknik adam, sakatlığı geçen Arda ve sarı kart cezasını Sivasspor karşısında tamamlayan Caner'i ilk 11'de sahaya sürdü.

Sarı-kırmızılı takımda, kırmızı kart cezalısı Barış ile sakatlığı devam eden Kewell, takımdaki yerlerini alamadılar.

Öte yandan, Sivasspor maçında aldığı darbe nedeniyle burnunda kırık olan Mehmet Topal, Diyarbakırspor karşısında maske ile mücadele etti.

-6400 BİLET SATILDI-
Galatasaray-Diyarbakırspor karşılaşması için toplam 6 bin 400 biletin satıldığı öğrenildi.

Biletli seyirci sayısı az olmasına karşın, özellikle kombine sahibi seyircilerin ilgisinin yüksek olması nedeniyle Ali Sami Yen Stadı tribünleri önemli ölçüde doldu.

TARAFTAR MEMNUN DEĞİL
Sarı-kırmızılı taraftarlar, üst üste puan kayıpları yaşayıp, şampiyonluk yarışında geriye düşen Galatasaraylı futbolculara, karşılaşma öncesinde olduğu gibi, maç süresince de tepki göstermeyi sürdürdü.

Maç oynanırken devamlı bir şekilde oyuncular protesto edildi ve ''Kimisi gece alemlerinde, kimisi sinema peşinde. Galatasaray ruhu yok hiçbirinde, düşmüşler paranın peşine. Söyleyin sizden çok mu şey istedik. Formanın hakkını verin dedik. Biz 14 sene bekledik. Sizin gibi ruhsuz görmedik'' sözleri tribünlerden yükseldi.

Taraftarların lehinde tezahürat yaptığı tek oyuncu kaleci Aykut oldu ve teknik direktör Frank Rijkaard'ı da tribünler lehte tezahüratlarla karşıladı.

-TAKIM GOLE KENDİ İÇİNDE SEVİNDİ, TARAFTAR ISLIKLADI-
Galatasaray takımının ilk yarıda bulduğu goller sonrası Ali Sami Yen Stadı'nda ilginç görüntüler ortaya çıktı.

Milan Baros'un attığı ilk golden sonra oyuncular tribüne değil de yedek kulübesindeki arkadaşlarına gidip sevinç yumağı oluştururken, tribünlerden ise protesto ıslıkları yükseldi.

Baros'un attığı ikinci golde de saha içinde oyuncular sevinirken, bu kez ıslıklarla birlikte, ''Sevgimiz renklere, sizlere değil'' tezahüratları yükseldi.

Bu sırada, tribünden maçı izleyen Kewell'ın, takım arkadaşı Emre Aşık'a, tribünlerin ne dediğini sorması dikkat çekti.

-TARAFTARLAR BÖLÜNDÜ-
Mücadele oynanırken bir grup taraftarın takımı destekleyen tezahüratlar yapmaya başlaması, diğer tribünlerin tepkisiyle karşılaştı.

Maraton tribündeki taraftarların destekleyici tezahüratlarına diğer bölümlerden ıslıklı tepki gelirken, ''Sosyete şaşırma, sabrımızı taşırma'' tezahüratları yapıldı.

::VE MAÇ..

GALATASARAY: 4 - DİYARBAKIRSPOR: 1
Stat
Ali Sami Yen

Hakemler
Kuddusi Müftüoğlu xxx, Baki Tuncay Akkın xxx, Mehmet Metin xxx

Galatasaray
Aykut xx, Sabri xx, Neill xxx, Hakan Balta xx, Caner xx, Arda xx (Dk. 61 Emre Çolak x), Elano xx (Dk. 74 Ayhan x), Mehmet Topal xx, Giovani xx, Keita xxx, Baros xxx (Dk. 77 Jo x)

Diyarbakırspor
Metin xx, Musa xx (Dk. 71 Abdullah x), Burak x, Martinovic x (Dk. 42 Adnan x), Celaleddin xx, Barış xx, Stankovski xx, Erdal xx, Tjikuzu xx, Erhan x (Dk. 33 Diallo x), Bebbe xx

Goller
Dk. 18, 28 ve 52 Baros, Dk. 51 Neill (Galatasaray), Dk. 72 Bebbe (Diyarbakırspor)

Sarı Kart
Dk. 44 Caner (Galatasaray)

::MAÇTAN DAKİKALAR::
6. dakikada bir anda Galatasaray defansını geçerek ceza sahasına giren Erhan'ın şutunda, top yandan az farkla auta gitti.

15. dakikada soldan çalımlarla çizgiye inen Arda'nın ortaladığı topa kale önünde Baros oldukça kötü bir vuruş yapınca, meşin yuvarlak kaleci Metin'de kaldı.

18. dakikada hızlı gelişen Galatasaray atağında, sağdan Keita'nın ortaladığı topu, ceza sahası içinde müsait durumdaki Baros şık bir kafa vuruşuyla ağlara gönderdi: 1-0.

21. dakikada sağ kanatta korner direğine yakın bir bölgeden Arda'nın yaptığı ortaya, Baros ön direkte topuğuyla dokunurken, top yandan auta çıktı.

28. dakikada Baros yine kafayla attığı golle farkı 2 çıkarttı. Sağdan yine Keita'nın yaptığı ortada, kale önünde Baros kafayla meşin yuvarlağı filelerle buluşturdu: 2-0.

35. dakikada sol çaprazdan Caner'in ortaladığı topa ceza sahası içinde Neill ayak koyarken, köşeye giden meşin yuvarlağı kaleci Metin uzanarak kontrol etti.

40. dakikada soldan Keita'nın ortaladığı topa, ceza sahası sağ çaprazından Neill'in vuruşunda, kaleci Metin son anda dokunarak meşin yuvarlağı kornere çeldi.

Maçın ilk yarısı 2-0 Galatasaray'ın üstünlüğünde tamamlandı.

51. dakikada Galatasaray, farkı 3'e çıkardı. Sağdan kullanılan korner atışında Diyarbakırspor ceza sahasında oluşan karambolde Giovanni'nin yaptığı kötü rovaşata vuruşunda, top arka direkte bulunan Neill'e geldi. Bu futbolcu, bekletmeden yaptığı vuruşla, meşin yuvarlağı filelere yolladı: 3-0.
52. dakikada aldığı uzun pasla soldan ceza sahasına giren Baros, önünde bulunan rakip oyuncuyu çalımladıktan sonra yaptığı sert vuruşla, dar açıdan topu ağlarla buluşturdu: 4-0.

56. dakikada Sabri'nin Neill'e atmak istediği pasta araya giren Bebbe, topla ceza sahasına girdi. Bu futbolcu, kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda meşin yuvarlağı ayağından açınca, kalesini terk eden Aykut meşin yuvarlağa sahip oldu.

66. dakikada Emre Çolak'ın uzaktan sert şutunda savunmaya çarpan top, az farkla direğin dibinden kornere gitti.

72. dakikada Diyarbakırspor, farkı 3'e indirdi. Sağdan çizgiye inen Stankovski'nin ceza sahasına yaptığı ortada altıpasta müsait durumda bulunan Bebbe, iyi yükselerek kafa vuruşuyla topu ağlara yolladı: 4-1.

75. dakikada Sabri'nin sağdan yaptığı ortada ceza sahasında topla buluşan Emre Çolak'ın vuruşunda, top az farkla üstten auta çıktı.

Kalan sürede önemli bir pozisyon olmadı ve Galatasaray, karşılaşmadan 4-1 galip ayrıldı.