25 Eylül 2010 Cumartesi
24 Eylül 2010 Cuma
17 Eylül 2010 Cuma
16 Eylül 2010 Perşembe
13 Eylül 2010 Pazartesi
Beşiktaş'a Q7 müjdesi
Beşiktaş'ın yıldız ismi Quaresma'nın Çarşamba günü takımla çalışmalara katılacağı açıklandı.
Siyah-beyazlı kulüpten yapılan açıklamada, Quaresma'nın bugün yapılan kontrollerinde, iki gün sonra takımla antrenman yapmasına engel bir durum olmadığının belirlendiği bildirildi.
Teknik direktör Bernd Schuster'in görev vermesi halinde Quaresma'nın 16 Eylül Perşembe günü yapılacak CSKA Sofya maçında görev alabileceği öğrenildi. Ancak antrenman eksiği nedeniyle Portekizli futbolcunun UEFA Avrupa Ligi maçında riske edilmeyip hafta sonundaki Fenerbahçe derbisinde görev alma ihtimali de bulunuyor.
KAYNAK : http://ntvspor.net/haber/futbol/23146/besiktasa-q7-mujdesi
SİZİNLE GURUR DUYUYORUZ
12 Dev Adam, Amerika'ya 81-64 yenilerek dünya ikincisi oldu. Herşeye rağmen bize yaşattıklarınız için teşekkürler milli takım.
MAÇIN KRİTİK ANLARI
Büyük final Derrick Rose'un sayıları ile başladı. Maçın ilk dakikalarında Kevin Durant'in sayılarına engel olamadık. İlk çeyreğin bitimine 6 dakika kala Hidayet'in üçlüğü geldi ve tribünler de havaya girdi. Skor da 14-12'ye geldi.
Çeyreğin bitmesine 3 dakika kaldığında Durant yine üç sayılık atışla durumu 17-17'ye getirdi. Son 1 saniyede de ABD, Westbrook'un kullandığı serbest atışlarla ilk çeyreği 22-17 önde tamamladı.
İkinci çeyrekte Westbrook'un sayıları ile başladı. Kerem Tunçeri'nin serbest atışları ile ilk yarının bitime 7 dakika kala fark 6 sayıya indi ve durum 27-21'e geldi.
Bu dakikadan sonra Kevin Durant yine sahneye çıktı ve üç sayılık atışla farkı 10 sayıya çıkardı, 31-21.
Hidayet ilk yarının son 4 dakikasında farkı 7'ye indiren sayıları bulsa da, son dakikaya girilirken Rudy Gay'in sayıları ile karşılaşmada durum 40-31'e geldi. İlk yarı da ABD'nin 42-32 üstünlüğü ile sona erdi.
İlk yarıda iyi savunma yapan milliler, hücumda bir türlü istediği pas trafiğini sağlayamadı. Top kayıplarında ABDli oyuncuların agresif savunmasının büyük payı vardı.
İkinci yarı da Kevin Durant'ın attığı iki 3 sayılık ile başladı. ABD, bir anda farkı 48-32 ile 16'ya kadar çıkardı.
Üçüncü çeyrekte son 4 dakikada Ender'in istekli oyunu ile durum 52-41'e geldi. Bu dakikada ABD mola almak zorunda kaldı.
Son çeyreğin bitimine 2 dakika kaldığında Ersan'ın sayıları ile maçtaki durumu57-43'e geldi.
Üçüncü periyot 48-61 ABD'nin üstünlüğü ile sona erdi. Son çeyreğe 13 sayı geride giren ay yıldızlılar, hücumda etkisiz kaldı ve farkın açılmasını engelleyemedi.
ABD, hızlı hücumlarla da sayılar bulmaya başlayınca, maçın bitimine 6 dakika kala fark ABD lehine 19 sayıya ulaştı, 74-55.
Maçın bitimine 3 dakika kalmışken Westbrook'un üçlüğü ile fark 20 sayı oldu, 79-59.
Hidayet'in ilk çeyrekte sakatlanması maç boyunca 12 Dev Adam'ın oyununu çok olumsuz etkiledi.
Tribünlerdeki taraftarlar, tarih yazan 12 Dev Adam'a maç sonunda müthiş bir sevgi gösterisinde bulundu. Dakikalarca ayakta alkışlanan Dev'ler, Dünya Basketbol Şampiyonası Finali'nden, 81-64 mağlup ayrılarak büyük bir başarıya imza atıyor.
ABD, RİBAUNTLARDA ÜSTÜN
Şampiyonanın birincisi ABD, final maçında Türkiye'ye ribauntlarda 42-34 üstünlük sağladı.
Türkiye, maç boyunca takım halinde sadece 8 asist yapabilirken, ABD ise 16 asistle oynadı.
MİLLİLER, ÜÇ SAYILIK ATIŞLARDA BAŞARILI OLAMADI
(A) Milli Takım, mücadele boyunca üç sayılık atışlarda sıkıntı yaşadı.
Rakip potaya 18 üç sayılık atış gönderen milliler, bunların sadece 7'sini sayıya çevirerek yüzde 39 gibi bir oran yakaladı.
ABD ise 33 üç sayılık atıştan 11'ini sayıya çevirdi. Bunlardan 13'ünü kullanan Durant, 7'sinden sayı çıkardı.
KAYNAK : http://ntvspor.net/haber/turkiye-2010/23116/sizinle-gurur-duyuyoruz
11 Eylül 2010 Cumartesi
10 Eylül 2010 Cuma
7 Eylül 2010 Salı
Şenol Güneşten Bomba Açıklamalar !
Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, Fatih Tekke'nin Beşiktaş transferinden Umut ve Colman'ın durumuna kadar merak edilen her konuda çarpıcı açıklamalar yaptı.
Antalyaspor maçının oyun olarak hayal kırıklığı olduğunu ifade eden Güneş, "Bu sezona baktığımızda takım olarak iyiye gittiğimiz işaretini gördük ve bunu hep olumlu kullandık. Bir maçı kazanarak büyük olup, bir maçı kaybederek küçük olmadığımızı göstermek istiyoruz. Bunu söylüyoruz. Bunu söylerken de yanlış anlaşılmaları engellemek istiyoruz" dedi.
UEFA Avrupa Ligi play-off turunda Liverpool karşısında kaybettiklerinde oyun olarak iyi işler yaptıklarını söylediklerini dile getiren Güneş, şöyle devam etti:
"Avrupa Ligi'ne kalma şansımızı kaybetmemize karşın bunu hoşgörüyle karşıladık. Oysa Antalyaspor maçında sadece iki puan kaybettik. Bu maç sonrası olumsuz konuşmamızla ilgili yanlış anlaşılmalar var. Bizim söylediğimiz, bizim yapmamız gerekenleri o gün yapmamaktı. Sonuçta yenemeyebiliriz. Onun için yanlış algılamalardan çıkıp kamuoyu oluşturduğunuz zaman yanlış şeylere varıyoruz. Bu hem takıma hem kulübe zarar veriyor. Ben oyuncularıma eleştiriyi toplantıdan önce de sonra da yapıyorum. Çünkü kendi gerçeklerinizi görüp açık ve samimi olarak söyleyeceğiz. Söylemekteki amacımız onları birbirimizi kötülemek değil. Tam tersine sorunlarımızı bilmek ve çözümlemek. Kaldı ki ben şikayetçi değilim, tam tersine çözüm için buradayım. Bunları söylememdeki düşünce, bunlar kamuoyunda konuşulsun, paylaşılsın, tekrar bize eksiğimiz varsa doğru olarak gelsin. Doğru söylemişsek kamuoyu tarafından kabul edilip geliştirilsin diye söylüyorum. Yoksa ben düşüncelerimi zaten biliyorum, uyguluyorum. Bana ait olan düşüncemin bende olmasından çok kamuoyuyla paylaşmak da önemli. Kamuoyuna katkı yapmasını sağlayarak takım üzerinde olumlu hava yaratmak istiyoruz. Bazı ifadeler karmaşık hale getiriliyor. Bu da sağlıklı değil."
Bordo-mavili takımın Liverpool'a elenmesinden büyük üzüntü duyduğunu ifade eden Güneş, şunları söyledi:
"Çünkü bir yıl boyunca Avrupa maçlarından uzak kalıyorsunuz ve bir daha o kupada mücadele etmek için bir yıl daha çalışmak lazım. Bu kadar emeğin karşılığında gayet soğukkanlı davranan bir kişi olarak 2 puan kaybettiğimiz Antalyaspor maçında oyuncuları suçlayan asla olmadım, ama eleştiririm ya da şöyle söyleyeyim, görüşlerimi paylaştım. Biz yönetici, teknik heyet, oyuncu, medya, taraftar olgusunu birlikte olduğu bir takım oluşturmak istiyoruz. Bu takım içinde düşüncelerin gezmesini istiyoruz. Biz bir gemideyiz. Bu gemi yüzebilmesi için içindekilerin de bu işi bilmesi gerekiyor. Taraftarın olumlu katkısını, medyanın eleştirisini alırız. Oyuncuları da çalıştırırız. Biz kendi içimizde eksiklikleri konuşuruz, ama amacımız iyi bir Trabzonspor oluşturmak."
Güneş, takımda iyi oyuncuların olduğunu vurgulayarak, "Çoğunun yıldız oyuncular olabileceğini düşünüyorum, ama yıldızlar duman çıkarmaz, kıvılcım çıkarırlar. Parlarlar, ışık verir, katkı yaparlar. O nedenle yetenekli yıldız oyuncular asla tembel olmayacaklar, çalışkan olacaklar. Onların gelişimi için var olan değerlerini teknik, taktik, fizik güç mental olarak değiştirmek için uğraşıyoruz. İşi iyi yaptıkları zaman da 'yine eksikleri var' diyoruz. Kazandığımız zaman da eksik taraflar oluyor. Bunları oluşturmakta fayda var. Kamuoyunu yönlendirebilirsek daha iyi bir Trabzonspor yaratırız" diye konuştu.
Trabzonspor'da şu anda Trabzonlu oyuncuların sayısının azaldığını dile getiren Güneş, "Bu bir günde olmamıştır. Hiçbir çiçek vaktinden önce yetişmez. Çiçek yetiştirmeyi de iyi bilmek lazım. Antalya maçında sonuca bakarak toz duman havası oluşturmayı doğru bulmuyorum. Bunun camia üzerinde olumsuz etkisinin yararı Trabzonspor'un düşmanlarına olur" dedi.
FATİH TEKKE'NİN BEŞİKTAŞ'A TRANSFERİ
Güneş, Fatih Tekke'nin Beşiktaş'a transferinde işleyen bir sürecin olduğunu kaydederek, "İşleyen süreç sonunda, Trabzonsporlu Fatih, Trabzonspor'u seven başarılı olan Fatih, Beşiktaşlı olmuştur. Kendisine hayırlı olsun diyorum, başarılar diliyorum. Süreç, şartların gereği olarak onu Beşiktaş'a getirdi. O da onu planlamış değil, biz de planlamış değiliz. Şartlar, hayatın şartları içinde oyuncular transferinde beklenmeyen gelişmeler olabilir. Önemli olan orada işini iyi yapabilmesi. Yarın ne olur onu bilemeyiz. Bunun böyle süreçten sonra Trabzonspor'a ve Fatih'e zarar verecek bir işleyişi doğru biliyorum. Bu konu, kapanmıştır. Ben iyi oynamasını istiyorum, ama Beşiktaş'ın başarılı olmasını istemiyorum. Onu da özellikle söylüyorum" diye konuştu.
"COLMAN'IN KAFASI KARIŞIK"
Güneş, Arjantinli oyuncu Gustavo Colman'ın alacağı ücrette iyileştirme konusunun kapandığını belirterek, şunları söyledi:
"Colman'ın başarılı başarısız dönemleri var. Ama Colman, Trabzonspor'a gelen yabancı oyunculardan en iyilerden bir tanesi. Bu yıl kafasının karışık olduğunu düşünüyorum. Bunun olmaması gerekir. Baktım ki vücudu ile beyni aynı uyumu göstermiyor. Transferde iyileştirme talebi oldu. İyileştirme hep benim dönemime rastlıyor. Bu politika ile kulübün ortasına dinamiti atıp bitiriyorsun. Colman, işini yapacak. Kötü oynadığı zaman alacağı ücret düşürülüyor mu? Türkiye hariç bütün ülkelerde ekonomik krize bakıldığı zaman fiyatlar aşağı düşüyor. Hiçbir oyuncu bunu yapmamalı. Bu yıl Colman'ın git gelleri fazla oldu. Liverpool maçında oyunu öne çıktı. Dikkatini verdiği zaman daha iyi. Dikkatini vermesini sağlamamız lazım. Bizim görevimiz de bu. Ekstra para isteme transfer şartlarında yoksa bana göre gereksiz."
Yattara'nın iyi çalıştığını ve iyi bir profesyonellik örneği gösterdiğini anlatan Güneş, "Verim olarak Fenerbahçe maçındaki verimini Antalyaspor maçında gösteremedi. Öyle sıkıntısı var. Uzun süre oynamadı, coşkulu oyun tarzını bulamadı belki. Fenerbahçe maçında golün dışında ikinci yarı başında iyi çıkışlarla gol pozisyonları araması vardı, sonra oyundan düştü. İstikrarsızlığı var. Bu oyun yapısıyla daha fazla üstüne koymalı" dedi.
Jaja'nın yetenekli bir oyuncu olduğunu belirten Güneş, "Topu aldığı zaman olumlu kullanıyor. Tipik pivot santrfor değil. Oynar, ama yumuşak santrfor tipi. Daha çok orta sahaya faydalı olur diye düşünüyorum. İdman eksiği vardı. Bıraktığı zaman kilo almaya müsait vücudu var, ağırlaşan oyuncu. Top ile birlikte çabuk hareketli bir oyuncu" diye konuştu.
"UMUT'UN TRANSFER İŞLEYİŞİNDE HATA YAPILMIŞTIR"
Güneş, Liverpool maçı öncesi Fransa'nın Toulouse takımının istediği Umut Bulut ile bu konuya ilişkin yaşanan gelişmeler konusunda ise "Umut, Trabzonspor'a imza atmıştı. 3 yıl daha sözleşmesi sürüyor. Teklif gelebilir, ama bunun uygulanması o dönem yanlış işledi. O dönemde hata yapılmıştı, kulüp, oyuncu zarar görmüştür, ama bitmiştir. Artık kulüp, oyuncu zarar görmeyeceği yapıda cezası da verilip yola devam edilmelidir. Böyle transfer gelişmeleri olabilir, ama oyuncu da idmanına, maçına çıkar ve oynar. Biz 24 oyuncunun hepsinden faydalanmak istiyoruz. Transferde bu tür gelişmelerden etkilenmeden oynamaları gerekiyor. Zamanı gelince transfer konuşulur. Umut'un etkilenmemesi lazım. Bu durumu aşması için ortam müsait. Antalya maçında onu bu gelişmelerden etkilenmiş gördüm. Önümüzdeki maç ne olur onu bilmiyorum" dedi.
KAYNAK : http://ntvspor.net/haber/futbol/22825/gunes-fatih-iyi-oynasin-besiktas-degil
ABD'den orantısız güç! Abd 55 sayı fark attı !
Dünya Basketbol Şampiyonası'nın en büyük favorisi Amerika Birleşik Devletleri, 2. tur maçında Angola'yı ağır bir yenilgiye uğrattı.
Sinan Erdem Spor Salonu'ndaki maçın ilk dakikasından itibaren farkı açmaya başlayan ABD, sahadan 121-66 galip ayrılarak, son 8 takım arasına katıldı.
Karşılaşmada Angola 15 top kaybıyla oynarken, ABD rakibine ribauntlarda da 48-23 üstünlük kurdu.
'Rüya Takım'ın çeyrek finaldeki rakibi ise bu akşam oynanacak Rusya-Yeni Zelanda maçının galibi olacak.
İLGİ AZDI
2010 Dünya Basketbol Şampiyonası'nın favorilerinden ABD'nin Angola ile yaptığı 2. tur maçına basketbolseverler fazla ilgi göstermedi.
Sinan Erdem Spor Salonu'nda yapılan karşılaşmada, tribünlerde büyük boşluklar göze çarptı. Tribünde az sayıda ABD ve Angola taraftarı yer alırken, şampiyonada mücadele eden diğer ülke taraftarları ve Türk taraftarlar da karşılaşmayı izledi.
Bu arada ABD'li ünlü yönetmen Spike Lee de ABD-Angola maçını izledi. Şampiyonanın favori takımları arasında gösterilen ABD'nin karşılaşmalarda neler yapacağını merak ettiği için Türkiye'ye geldiğini açıklayan Lee, karşılaşmayı locadan takip etti.
KAYNAK : http://ntvspor.net/haber/turkiye-2010/22844/abdden-orantisiz-guc
Haka dansı kısa sürdü!
Rusya ilk yarıda zorlandığı maçta Yeni Zelanda'yı ikinci yarıdaki etkili oyunuyla 78-56 yenerek çeyrek finalde ABD'nin rakibi oldu.
Karşılaşma öncesi Yeni Zelanda takımı geleneksel ''Haka'' danslarını yaparken, Penney, Abercrombie ve Vukona'nın basketleriyle 4. dakikayı 9-2 önde geçti. Rusya, kenardan gelen Mozgov ve Fridzon ile bulduğu basketlerle farkı kapatıp, 8. dakikada (11-11) beraberliği sağladı, ancak ilk periyod 15-13 Yeni Zelanda'nın üstünlüğüyle sona erdi.
İkinci periyotta Rusya, düşük şut yüzdesiyle oynayan rakibine üstünlük kurdu. 15. dakika içinde Vorontsevich'in basketiyle 22-21'lik skorla öne geçen Rusya, Yeni Zelanda 4 dakika 34 saniye sayı atamayınca, Monya'nın basketleriyle devrenin bitimine 3 dakika 41 saniye kala farkı 8 sayıya (29-21) çıkardı ve ilk yarıyı 31-27 önde tamamladı.
İkinci yarıda daha iyi savunma yapan ve ribauntlarda rakibine üstünlük kuran Rusya, farkı açmaya başladı. Periyodun bitimine 1 dakika 25 saniye kala Ponkrashov'un basketiyle farkı 16 sayıya (51-35) çıkaran Ruslar, son periyoda da 51-40 önde girdi.
Son periyodun başında 31. dakika içinde Yeni Zelanda, Penney'in faul atışlarından bulduğu 3 sayıyla farkı 8 sayıya (51-43) indirdi. Ancak rakibinin farkı daha fazla azaltmasına izin vermeyen Rusya, Vorontsevich ve Mozgov'un basketleriyle farkı yeniden açarak, karşılaşmadan 22 sayı farkla 78-56 galip ayrıldı.
Rusya 9 Eylül Perşembe günü çeyrek finalde ABD ile karşı karşıya gelecek.
KAYNAK : http://ntvspor.net/haber/turkiye-2010/22850/haka-dansi-kisa-surdu
Milli Takım NTV ve HD-en'de
A Milli Futbol Takımı'nın EUEO 2012 Elemeleri'nde bugün Belçika ile oynayacağı karşılaşma NTV ve HD-en'den canlı yayınlanacak
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda saat 21.00'de başlayacak karşılaşmayı Sloven hakem Damir Skomina yönetecek. Skomina'nın yardımcılıklarını Marko Stancin ve Primoz Arhar yapacak. Maçın dördüncü hakemliğini ise Darko Ceferin üstlenecek.
Milli takım, gruptaki ilk maçında deplasmanda Kazakistan'ı 3-0 yenerken, Belçika ise sahasında grubun güçlü takımlarından Almanya'ya 1-0 yenilmişti.
A Grubu'nda bugün Avusturya-Kazakistan ve Almanya-Azerbaycan maçları da oynanacak. Gruptaki ilk maçını oynayacak olan Avusturya, Kazakistan'ı Salzburg'daki Salzburg Arena'da konuk ederken, Almanya-Azerbaycan karşılaşması da Köln'deki Müngersdorfer Stadı'nda yapılacak.
NTV VE HD-EN'DEN CANLI
Hiddink'li Milli Takım, EURO 2012 Grup Elemeleri'ndeki ikinci maçını İstanbul'da Belçika ile yapacak. A Milli Takım’ın resmi yayıncısı NTV, Ay-Yıldızlı ekibimizin 2010 yılında evinde oynayacağı son maçı canlı yayınla ekrana getirecek. Ercan Taner’in anlatacağı Rıdvan Dilmen’in yorumlayacağı mücadeleyi yüksek çözünürlüklük kalitesiyle izlemek isteyenler de D-Smart HD 116. kanalda HD-en’den takip edebilecek.
MİLLİ MAÇ ÖZEL
Türkiye-Belçika maçı öncesi 19:30’da ise Rıdvan Dilmen, Sergen Yalçın, Güntekin Onay ve Mehmet Demirkol 'Milli Maç Özel' programında bir araya gelecek. Karşılaşmanın önemi, neler yapabileceğimiz, nasıl oynanması gerektiği, takımın son durumu değerlendirilecek, stattaki atmosfer yansıtılacak ve milli maç coşkusu doyasıya ekrana gelecek. Program, maçın ardından 23:00’de NTV Spor’da devam edecek. Futbolcu, teknik heyet ile saha içi röportajlar, maçın özet görüntüleri de yayında yer alacak.
2010’NUN SON İÇ SAHA MAÇI NTV’DE
Türkiye, Belçika karşısında yeni teknik direktörü Guus Hiddink ile ikinci resmi maçını çıkacak. Türkiye’nin A Grubu’ndaki rakipleri Almanya, Avusturya, Belçika, Kazakistan ve Azerbaycan. Almanya ile birlikte grubun favorisi olan Milli Takımımız, grupta dengeleri değiştirebilecek takımlardan biri olan ve eski başarılı günlerini arayan, guptaki ilk maçında Almanya’ya evinde 1-0 yenilen Belçika karşısında kazanmak zorunda. Kaybedilecek puanın bedelinin ne olduğunu 2010 Dünya Kupası Elemeleri'nde yaşayarak öğrenen Türkiye, grup liderliği için 8 Ekim’deki Almanya karşısına kayıpsız çıkması gerekiyor.
Türkiye ve Belçika, 2010 Dünya Kupası Elemeleri'nde de aynı grupta yer almış, İstanbul’da iki yıl önce oynanan ilk maç 1-1 sona ermişti. Geçen yıl oynanan ikinci karşılaşmayı ise Belçika 2-0 kazanmayı bilmişti.
KAYNAK : http://ntvspor.net/haber/futbol/22739/milli-takim-ntv-ve-hdende
Hiddink: Gençleri oynatmaktan korkmamalıyız
% 100 Futbol'un konuğu olan A Milli Takım Teknik Direktörü Guus Hiddink, önemli açıklamalarda bulundu. Hollandalı teknik adam, Belçika maçında 'kontrollü saldırı' yapacaklarını belirtirken, Türk futboluna yönelik de çarpıcı tespitlerde bulundu.
Güntekin Onay ve Rıdvan Dilmen'in sorularını yanıtlayan Hiddink, milli takım ve Türk futboluyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Sözlerine bugün oynanacak Belçika maçıyla başlayan Guus Hiddink, "Belçika maçı çok önemli. Almanya karşısında ilk maçlarını kaybettiler ancak moralsiz değiller. İyi durumdalar. Bizim için Kazakistan zayıf rakipti, galibiyet aldık ve bize moral oldu" dedi.
Belçika karşısında orta saha hakimiyetini ön plana alacaklarını belirten Hollandalı çalıştırıcı, "Dembele, Hazard gibi hızlı oyuncuları var. Ancak ben defansif oynamalarını bekliyorum. Biz de kontrollü atak anlayışı içinde olmalıyız. Çok fazla saldırı durumuna geçersek ve orta saha pozisyonumuzu kaybedersek kötü sonuca sebebiyet verebilir. Yarınki taktiğimiz kontrollü saldırı olacak" diye konuştu.
Hiddink, Belçika Teknik Direktörü Leekens'in milli takımımızı İspanya'ya benzetmesiyle ilgili olarak ise, "Bence güzel kompliman yapmış. Ben de Rusya'yı çalıştırırken İspanya'ya karşı mücadele verdim. Oldukça çekici bir futbol oynuyorlar, ama henüz biz o seviyede değiliz" dedi.
HIDDINK'IN DİĞER SORULARA YÖNELİK AÇIKLAMALARINDAN SATIR BAŞLARI ŞÖYLE;
"HER OYUNCUM SÜREKLİ OYNAMALI""Kadroya çağırdığım isimlere girmek istemiyorum ama Türkiye'de bu sorunla yüzleşmek zorundayım.
Eleştiriler sürekli oluyor. Ama beni endişelendiren oyuncularımın sürekli oynamaması... Her oyuncumun takımlarında oynamasını istiyorum. Kendi takımlarında oynamadıkları söylenen oyuncular sezon öncesi kampta hazırlandılar, ilk 3 haftada oynamadılar. Ancak Almanya mçına yaklaştığımızda aynı oyuncular yine oynamamaya devam ederlerse problem yaşarız. Çünkü maç ritmini yakalamaları gerekiyor."
"F.BAHÇE, G.SARAY VE TRABZON'UN ELENMESİ KÖTÜ OLDU""Federasyonla 2+2 yıllık sözleşmem var 2 yıl sonunda ben veya onlar 'tamam' deyebilir ya da iki taraf da mutluysa devam edebiliriz. Kadromuzda bazı oyuncular 2012'den sonra kariyerlerini tamamlamış olacak. Bizim yeni planlamamız yeni jenerasyonu yakalamak olacak. Bu bağlamda yeni yetenekleri izliyoruz ve onların a milli seviyede olup olmadıklarını inceliyoruz. Diğer dezavantajımız da Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor'un Avrupa'da maç yapmayacak olmaları. Genç oyuncular, kendilerini göstereceği üst düzey arena bulamayacaklar. Mesela Ömer Erdoğan iyi bir oyuncu ve Kazakistan maçında da iyi iş çıkardı. Ama benim tercih şansım olsa; aynı özelliklere sahip 22-23 yaşında bir oyuncuyu oynatırdım. Bu anlamda hedefimiz kadroyu yenilemek ve aynı anda EURO 2012'ye gitmeyi başarmak olmalı."
"GENÇLERİ OYNATMAKTAN KORKMAMALIYIZ"
"Avrupa'nın üst düzey takımlarında oynayan Türk oyunculara baktığımızda Hamit istisna olarak görünüyor. Ancak burada laf dönüp dolaşıp altyapıya geliyor. Oyuncularımızı rekabetçi ve üst düzeyde oynatabiliyor muyuz? Benim bulunduğum konum, birilerinin yetiştirdiklerinden istifade etmeyi gerektiriyor. Ancak 18-19 yaşındaki oyuncuları a takımda oynatmaktan korkmamalıyız. Mesela Ümit Milli Takım'da 1-2 oyuncu kendi takımında ya oynuyor ya oynamıyor. Benim gözümde 21-22 yaşındaki oyuncu genç değildir. Burada neden oynamadıkları konusunda kafa yormalıyız, birbirimizi suçlamamalıyız. Kendi içinden yetişmiş futbolcuyu görmek taraftarı da mutlu edecektir. Var olan genç oyuncunun yerine gelen yabancı çok fazla katkı yapmalı ve gençlere birşeyler verebilmeli. Teknik direktörler ve oyuncular da bu anlamda yüreklendirilmeli. İki taraf da hata yapmaktan korkmamalı."
"YETENEĞİ DİSİPLİNLE BİRLEŞTİRMELİYİZ"
"Çok yönlü oyuncularımız var. Ömer, İbrahim Toraman, Gökhan Gönül ve Aurelio işlerini gayet iyi yapıyor. Bu anlamda geriden oyunu iyi başlatabilen oyuncuları tercih ediyorum. Defansif anlamda da yaratıcılık ve denge gerekiyor. İkisini de yapabilen oyuncular lazım. Mesela İspanya iyi bir örnek. Futbol oynamaktan zevk alıyorlar, ama aynı zaamanda çok disiplinliler."
KAYNAK : http://ntvspor.net/haber/futbol/22851/hiddink-gencleri-oynatmaktan-korkmamaliyiz
4 Eylül 2010 Cumartesi
Renault hisselerini geri istiyor
Fransız firması, geçtiğimiz yıl Genii Capital'e yüzde 85'ini sattığı hisselerini geri almak istiyor.
Renault takımı, bu sezon geçen seneye göre daha iyi sonuçlar elde ediyor. Yarış kazanamasalarda Robert Kubica, takıma 3 podyum getirmeyi başardı. Her şey geçtiğimiz sezona göre daha iyi gözükse de Renault takımı ortağından şikayetçi. Fransız firması, ortaklarının gelişim sürecine yeterince kaynak ayırmadığı, bu yüzden ortaklığı bitirerek tek başına yola devam etmek istediği belirtildi.
Renault takımı, takımlar sıralamasında 123 puanla 5. sırada bulunuyor.
KAYNAK : http://ntvspor.net/haber/motor-sporlari/22730/renault-hisselerini-geri-istiyor
Krizin adı Red Bull
Çok iyi bir sezon geçiren Red Bull takımında sular durulmuyor. Webber, artık takımın birinci pilotunun kim olduğunun belirlenmesi gerektiğini belirterek yeni bir tartışma başlattı.
"Red Bull şampiyonluk istiyorsa, birinci pilotunu belirlemek zorunda" şeklinde konuşarak takım patronuna göndermede bulunan Mark Webber'e yanıt Horner'dan geldi.
Takım patronu Christian Horner yaptığı açıklamada, "Takım emri hem yasak hem de bizim tercih edeceğimiz bir yol değil" diyerek Webberle aynı görüşte olmadığını dile getiren Red Bull'un patronu, Belçika'da çok kötü bir yarış çıkartan Sebastian Vettel'e de sahip çıktı.
"Sebastian harika bir pilot ve hatalarından ders çıkarabilecek olgunluğa sahip" ifadeleriyle genç pilota destek veren Horner, Vettel'in şampiyonlukta iddiasını sürdürdüğünü belirtti.
Red Bull, takımlar sıralamasında 330 puanla birinci sırada bulunuyor.
KAYNAK : http://ntvspor.net/haber/gunun-haberleri/22637/krizin-adi-red-bull
Lorenzo-Pedrosa kapışması
Moto GP'de sezonun 12. yarışı, 5 Eylül Pazar günü San Marino'da koşulacak. Şampiyona lideri Jorge Lorenzo, en yakın rakibi Dani Pedrosa'nın 68 puan önünde başlayacağı yarışta yine podyumun en üst basamağını hedefliyor.
Geçen hafta sonu koşulan Indianapolis Grand Prix'sinde üçüncü olan ve bu sezonki en kötü derecesini yapan Lorenzo, San Marino'da bu kez podyumun en üst basamağını hedefliyor. İspanyol sürücü, “Geçen yıl güzel bir yarış oldu. Valentino Rossi'nin ardından 2. oldum. Bu pisti ve burada yarışmayı seviyorum” dedi.
Geçen yıl San Marino'da kazanan Valentino Rossi, sakatlık dönüşü henüz formunu bulabilmiş değil. San Marino'da İtalyan seyircilerden destek beklediğini belirten şampiyon sürücü, “Son 2 yıldır burada mükemmel işler çıkardık. 2 harika yarış geçirdik. Bu yarış şampiyona için büyük önem taşıyor. Seyircilerin de beklentisi yüksek. Ben de onlardan destek istiyorum” diye konuştu.
Moto GP San Marino Grand Prix'si, bu pazar saat 17:00'den itibaren NTV Spor ekranlarında olacak.
KAYNAK : http://ntvspor.net/haber/motor-sporlari/22711/lorenzopedrosa-kapismasi
"Hamit, Kazakistan'ın umutlarını yıktı"
EURO 2012 grup eleme maçında Türkiye'nin deplasmanda Kazakistan'ı 3-0 yenmesi, Macaristan spor medyasında geniş yer buldu.
Kazakistan'ın elemelere iyi başlamak istediğini, ancak Türkler'in Kazaklar'a göre çok daha iyi bir takım olduğu görüşünde birleşen Macar medyası, Hamit Altıntop'un golünden sonra Kazaklar'ın dirençlerinin kaybolduğunu belirttiler.
Altıntop'un attığı golün 'yılın golü' olabilecek güzellikte olduğuna değinen Macar spor medyasında, (A) Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Hiddink'in Türkiye'yi iyi yerlere taşıyacağı yorumları yapıldı.
KAYNAK : http://ntvspor.net/haber/futbol/22746/hamit-kazakistanin-umutlarini-yikti
İpek Şenoğlu Elendi
Teniste sezonun 4. ve son grand slam mücadelesi olan Amerika Açık Tenis Turnuvası'na beşinci gün maçlarıyla devam edildi.
Çift bayanlarda ilk turu geçmeyi başaran milli tenisçi İpek Şenoğlu, ikinci turda elendi.
Şenoğlu ve Vitalia Diatchenko çifti, ikinci turda karşılaştıkları 14 numaralı seribaşı Wimbledon finalisti Rus ikili Elena Vesnina ve Vera Zvonareva'ya 6-1 ve 6-1'lik setlerle 2-0 yenilerek turnuvaya veda etti.
KAYNAK : http://ntvspor.net/haber/tenis/22747/senoglu-elendi
Zafer Yelen affedildi
Trabzonspor'da bir süredir kadro dışı olan gurbetçi futbolcu Zafer Yelen, takımla birlikte çalıştı.
Antrenmana milli takımlar kamplarında bulunan kaleci Onur, Selçuk, Yattara ile tedavisi süren Glowacki katılmadı.
Teknik direktör Güneş, antrenman öncesi futbolcularıyla saha ortasında bir süre toplantı yaptı.
Antalyaspor maçının ardından bordo-mavili takımın ortaya koyduğu futbol ile ilgili eleştirilerde bulunan teknik direktör Güneş, futbolcularına uyarılarda bulundu.
Güneş, yoğun bir maç temposunu geride bıraktıklarını belirterek, "Ancak yine kıran kırana maçlar oynayacağız. Daha fazla çalışıp daha fazla üretmeliyiz" dedi.
Maçlarda en az rakip kadar mücadele etmeleri ve dirençli olmaları gerektiğini anlatan Güneş, "Var olan değerlerimizi ortaya koymalıyız. Bunun için daha çok gayret göstermeliyiz" diye konuştu.
ZAFER TAKIMLA ÇALIŞTI
Trabzonspor'da bir süredir kadro dışı olan Zafer Yelen, affedilerek takımla birlikte çalışmalara başladı.
Trabzonspor Kamp Eğitim Merkezi'nde takımdan ayrı olarak uzun süredir çalışan gurbetçi oyuncu, bugün takımın antrenmanında yer aldı.
ENGİN VE TEOFILO İYİLEŞTİ
Trabzonspor'da, sezon başından bu yana forma giyemeyen Engin Baytar ile geçen hafta Antalyaspor maçında sakatlığı nedeniyle oynayamayan Teofilo, takımın bugünkü antrenmanına katıldı.
Engin ve Teofilo'nun Sivasspor maçında forma giymesine engel bir durum olmadığı, tedavisi süren Glowacki'nin ise maça yetiştirilmeye çalışıldığı kaydedildi.
COLMAN SAKATLANDI
Antrenmanın son bölümünde sağ ayak arka adalesinde çekme olan Colman ise çalışmayı tamamlayamadı. Teknik direktör Şenol Güneş, futbolcunun yanına giderek kulüp doktoru Hakan Ayaz'dan bilgi aldı. Futbolcunun durumunun yapılacak kontroller sonrası belli olacağı belirtildi.
Trabzonspor, bu akşam Bank Asya 1. Lig'de mücadele eden Giresunspor ile yapacağı maç ile hazırlıklarını sürdürecek.
Öte yandan Ramazan Bayramı nedeniyle bayramlaşma töreninin 10 Eylül Cuma günü saat 16.00'da Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Kamp Eğitim Merkezi'nde yapılacağı açıklandı.
Bu arada Trabzonspor'un 11 Eylül'de tüzük tadilatı için yapacağını duyurduğu olağanüstü genel kurulun ileriki bir tarihte gerçekleştirileceği bildirildi.
KAYNAK : http://ntvspor.net/haber/futbol/22748/zafer-yelen-affedildi
Türkiye : 3 - Kazakistan : 0
Türkiye, Avrupa Futbol Şampiyonası Elemeleri ilk maçında deplasmanda Kazakistan'ı 3-0 mağlup etmeyi başardı.
Teknik direktör Guus Hiddink son haftaların formsuz oyuncusu Hakan Balta'ya ilk 11'de görev verirken yeni Beşiktaşlı Aurelio da ilk 11'de karşılaşmaya başladı.
Türkiye, ilk 15 dakikada oyuna ısınmakta zorlandı. Orta saha mücadelesi şeklinde geçen bu anlarda Kazakistan daha atak gözükse de kale önünde tehlikeli olamadı.
Dakikalar 20'yi gösterdiğinde maça ağırlığını koymaya başlayan Milliler, oyunu karşı sahaya yıkmaya başladı. Özellikle Tuncay ve Arda ile kale önünde etkili olmaya çalışan Türkiye, aradığı golü 22. dakikada buldu. Emre'nin kullandığı serbest vuruşa çok iyi yükselerek kafa vuran Ömer Erdoğan'ın topu direkten döndü. Boşta kalan topu Arda Turan ağlara göndermekte zorlanmadı ve durumu 1-0 yaptı.
Golden sonra oyunun hakimiyetini tamamen ele geçiren ay-yıldızlılar, 27. dakikada farkı Hamit Altıntop'un uzun süreler hafızalardan çıkmayacak golüyle ikiye çıkarttı. Korneri, ceza sahası dışında bekleyen Hamit'in tam ayağına al da at dercesine bırakan Emre'yi kırmayan Hamit Altintop, topun gelişine muhteşem bir vole vurarak Millileri rahatlatan ikinci golü kaydetti.
Kalesinde gördüğü iki golden sonra daha fazla risk alarak oynamaya başlayan Kazakistan, 35 ve 38. dakikalarında kale önünde iki tehlike pozisyona girse de, Onur'u geçmeyi başaramayınca ilk yarı Türkiye'nin 2-0'lık üstünlüğüyle sona erdi.
Maçın ikinci yarısına Kazakistan atak başladı. 49. dakikada Nurgaliev'in yaklaşık 25 metreden çektiği şutu Onur mükemmel kurtardı. Oyunda 60 ile 70. dakikalar arasında kendi sahamızda baskı kuran Kazakistan, Zhumaskalıyev ile kalemizi sürekli yoklasa da gecenin başarılı ismi Onur Kıvrak'ı geçmeyi başaramadı.
Türkiye, Kazakistan'ın baskısını kırdıktan sonra Arda önderliğinde tehlikeli ataklar geliştirmeye başladı. Nitekim, Arda'nın ceza sahası içine yaptığı ortayı çok güzel kontrol ederek kaleciyi geçen Nihat, boş kaleye topu gönderdi ve maçın sonucunu tayin eden golü kaydetti.
Kazakistan'ı 3 golle geçmeyi başaran milli takımımızın ikinci rakibi ise Belçika. 7 Eylül Salı günü Şükrü Saracoğlu'nda oynanacak ve saat 21:45'te başlayacak bu kritik karşılaşma NTV ve HDen'den naklen yayınlanacak.
Stat: Astana Arena
Hakemler: Istvan Vad, Zsolt Attila Szpisjak, Istvan Albert
Kazakistan: Sidelnikov, Kirov, Abdullin, Kislizin (Dk. 45 Roshkov), Karpovic (Dk. 66 Rodionov), Ostapenko (Dk. 73 Maltev), Çumaskaliev, Nurgaliev, Smidtel, Popov, Azovskii
Türkiye: Onur, Sabri, Servet, Ömer, Hakan, Emre, Aurellio (Dk. 85 Kazım), Hamit, Nihat (Dk. 82 Selçuk), Arda, Tuncay (Dk.79Halil)
Goller: Dk. 24 Arda, Dk. 26 Hamit, Dk. 75 Nihat
Sarı kart: Dk. 60 Karpovic
KAYNAK : http://ntvspor.net/haber/futbol/22698/bir-beyaz-sayfa
Heyecan kaldığı yerden devam ediyor
Dünya Basketbol Şampiyonası ikinci tur maçları başlıyor. NTV, NTV Spor ve HD-en'den canlı olarak yayınlanacak karşılaşmalarda 16 takım çeyrek final şansı arayacak.
A Grubu'nu 4 galibiyet, 1 mağlubiyetle lider tamamlayan Sırbistan, B Grubu dördüncüsü Hırvatistan ile saat 18:00'de çeyrek final mücadelesi yapacak. Maç NTV Spor'dan canlı yayınlanacak.
Son Dünya ve Avrupa Şampiyonu İspanya beklentilerin altında kalarak D Grubu'nu 3 galibiyet ve 2 mağlubiyetle ikinci tamamladı. İspanya'nın rakibi Yunanistan ise 12 Dev Adam'ın da bulunduğu C Grubu'nu üçüncü olarak tamamladı. İkinci turun en heyecanlı maçlarından birine sahne olacak İspanya-Yunanistan karşılaşması ise 21:00'de NTV ve HD-en ekranlarında olacak.
Dünya Basketbol Şampiyonası'nda günün programı şöyle:
18:00 Sırbistan - Hırvatistan (NTV Spor)
21:00 İspanya - Yunanistan (NTV ve HD-en)
KAYNAK : http://ntvspor.net/haber/turkiye-2010/22735/heyecan-kaldigi-yerden-devam-ediyor
Robinho: Milan'da Brezilya kanı var
Milan'ın Manchester City'den transfer ettiği Brezilyalı yıldız Robinho, İtalyan ekibinde kendisini evinde gibi hissettiğini söyledi.
26 yaşındaki Robinho, Manchester City konusunda konuşmak istemediğini belirtirken, Şampiyonlar Ligi finalinde Barcelona ile karşılaşmak istediğini de sözlerine ekledi.
Brezilyalı forvet, 18 milyon euro karşılığında Manchester City'den Milan'a transfer olmuştu.
KAYNAK : http://ntvspor.net/haber/dunyadan-futbol/22745/robinho-milanda-brezilya-kani-var
3 Eylül 2010 Cuma
BANK ASYA 1. LİG TRANSFER RAPORU
Bank Asya 1. Lig'de kim kimi aldı? 2010-2011 sezonundan takımların yaptığı transferler...
ADANASPORAhmet Dursun (Kocaelispor)Ahmet Görkem Görk (Konyaspor)
Berkan Yıldırım (Elazığspor)
Bülent Bölükbaşı (Giresunspor)
Efecan Karaca (Kartalspor)
Hacı Mustafa Karabulut (Beypazarı Şekerspor)
Halit Köprülü (Bozüyükspor)
Kemal Aslan (Çaykur Rizespor)
Özgür Can Özcan (Çaykur Rizespor)
Sami İzcican (Mersin İdmanyurdu).
AKHİSAR BELEDİYEBilal Özdemir (İnegölspor)
Diego Da Costa Lima (Brezilya)
Emre Hasan Balcı (Sarıyer)
Maxwell Ovie Ofuyah (Nijerya)
Murat Gürbüzerol (Manisaspor-Kiralık)
Mustafa Aşan (Manisaspor)
Selçuk Evcım (Fenerbahçe)
Tarek Amer Eldesoky Moustafa Arafa (Mısır)
Tuncay Süren (Manisaspor-Kiralık).
ALTAYCenk Tekelioğlu (Bucaspor)
Hasan Engin Ekler (Konya Torku Şekerspor)
Tayfun Seven (Kartalspor)
Hassan Mawanda Wasswa (Kardemir Karabükspor-Kiralık)
Emrah Umut (Sarıyer)
Ergun Cengiz (Malatyaspor)
Parfait Mandanda (AS Beauvais-Fransa)
Murat Karakoç (Bucaspor)
Mehmet Şen (Konyaspor)
Yasir Elmacı (Gençlerbirliği)
Evren Avşar (Giresunspor)
Mehmet Deliorman (Eyüpspor)
Geora Thernand Cesly Bakouboula (Grenoble-Fransa)
Fuat Erarslan (Karşıyaka)
Murat Hacıoğlu (Kocaelispor)
Ufukhan Bayraktar (Konyaspor).
BOLUSPORAhmet Gökhan Güney (Kardemir Karabükspor)
Burak Akdiş (Kardemir Karabükspor)
Caner Ağca (Mersin İdmanyurdu)
Doğan Altınkaya (Türk Telekomspor)
Emrah Kol (Kocaelispor)
Fabiano Monteiro De Oliveira (Giresunspor)
Ferhat Kiraz (Gençlerbirliği)
Ferhat Odabaşı (Kardemir Karabükspor)
Gençer Cansev (Giresunspor)
Ömer Ateş (Kardemir Karabükspor)
Özgür Bayer (Giresunspor)
Sefa Aksoy (Giresunspor)
Landry Matondo (Fransa-Cheltenham Town)
Ferdi Başoda (Konyaspor)
Gökhan Sinanoğlu (Adıyamanspor)
Oltan Karakullukçu (Gümüşhanespor)
Ramazan Sal (Bursaspor-Kiralık).
ÇAYKUR RİZESPORClement Abogaye (Gana)
Mehmet Al (Kayseri Erciyesspor)
Ramazan Kurşunlu (Karşıyaka)
Ercan Ünal (Altay)
Selçuk Görmüş (Pazarspor)
Mutlu Kızıltan (Karşıyaka)
Sezer Özmen (Beşiktaş-Kiralık)
Erkan Kaş (Beşiktaş-Kiralık)
Volkan Özcan (Karşıyaka)
Serkan Atak (Hacettepe)
Koray Avcı (Kasımpaşa)
İlyas Çakmak (Dardanelspor)
Ayman (Diyarbakırspor).
DENİZLİSPOR Serdar Eyilik (Galatasaray-Kiralık)
Ahmet Çağıran (Mersin İdmanyurdu)
Levent Kartop (Kocaelispor)
Murat Akyüz (Orduspor)
Yakup Bugun (Trabzonspor)
İbrahim Çelik (Sarıyer)
Zafer Özgültekin (Çaykur Rizespor)
Can Erdem (Beşiktaş)
Evren Özyiğit (Ankaraspor)
Özgür Atılgan (Eyüpspor)
Yasin Çakmak (Sivasspor).
DİYARBAKIRSPOR
Halil Zeybek (Bursaspor-Kiralık)
Korcan Çelikay (Beşiktaş-Kiralık)
Caner Altın (Boluspor)
Engin Öztonga (Çaykur Rizespor)
Erhan Çatalcam (Boluspor)
Kadir Keleş (Trabzonspor)
Kürşat Ergun Aydın (Giresunspor)
Mustafa Çiçek (Çaykur Rizespor)
Samet Gökmen Akınay (Gaziantep Büyükşehir Belediyespor)
Savaş Bahadır (Giresunspor)
Serdar Keşçi (Sürmenespor)
Suat Mutlu (Gaziosmanpaşa)
Umut Eskiköy (Çaykur Rizespor)
Volkan Bekci (Siirtspor)
Zafer Şakar (Boluspor)
Ali Aliyev (Kartalspor)
Gilman Lika (Boluspor)
Kerem Sarıhan (Karşıyaka)
Orçun Gencebay (Bursaspor)
Önder Çengel (Karşıyaka)
Suat Usta (Neftçi Bakü)
Uğur Akdemir (Konyaspor)
Volkan Yılmaz (Gaziosmanpaşa)
Erkan Vurhan (Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor)
Fırat Özer (Gaziosmanpaşa)
Mehmet Öztonga (Kocaelispor)
Onur Çubukçu (Bucaspor)
Yasin Balku (Adana Demirspor)
Ali Yıldırım (Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor)
Ali Cansun Begeçarslan (Kocaelispor)
Gökhan Solak (Gaziantep Büyükşehir Belediyespor)
Tufan Esin (Manisaspor).
G.ANTEP BLD.Erkam Reşmen (Beşiktaş-Kiralık)
Hakan Albayrak (Siirtspor)
Recep Yaşar (Kardemir Karabükspor)
Volkan Çekiç (Kahramanmaraşspor)
Hakan Macit (Orduspor)
Kazım Sarı (Kardemir Karabükspor)
Abdullah Halman (Eskişehirspor)
Uğur Yanıkdemir (Konyaspor)
GİRESUNSPORYasin Közleme (Bulancakspor)
Ümit Tütünci (Gaziantepspor)
Cleyton Coelho Dos Santos (Brezilya)
Isael Da Sılva Barbosa (Brezilya)
Luız Gustavo Bergamın (Brezilya)
Fatih Şen (Orduspor)
Onur Nasuhoğulları (Altay)
Ramazan Durdu (Mersin İdmanyurdu)
Adem Çalık (Kocaelispor)
Aydın Çetin (Kardemir Karabükspor)
Cem Karahan (Karşıyaka)
Cihan Gökal (Tokatspor)
Fevzi Tuncay (Kocaelispor)
Mehmet Ali Tunç (İstanbul Büyükşehir Belediyespor)
Mesut Çaytemel (Altay)
Ömer Hacısalihoğlu (Konyaspor)
Volkan Koçaloğlu (Konyaspor)
Vahap Işık (Medical Park Antalyaspor)
Tolga Seyhan (Gençlerbirliği)
Okan Özke (Ofspor)
Erhan Küçük (Kasımpaşa)
Altan Aksoy (Eyüpspor)
Merter Yüce (Kayserispor)
GÜNGÖREN BLD.Babacar Diallo (Dardanelspor-Kiralık)
İsmail Özgür Göktaş (Bursaspor-Kiralık)
Celal Aras (Gençlerbirliği)
Süleyman Küçük (Kardemir Karabükspor)
Salih Kardeşgiden (Türk Telekomspor)
Şenol Erol (Tarsus İdmanyurdu)
Josip Komarac (Avusturya)
Pekin Köşnek (Almanya)
Hasan Yiğit (Çaykur Rizespor)
KARŞIYAKAFırat Sezer (Giresunspor)
Olgay Coşkun (Hacettepe)
Osman Bozkurt (First Vienna-Avusturya)
Mustafa Sevgi (Sakaryaspor)
Baykal Kulaksızoğlu (FC Aarau-İsviçre)
Tiago (Altay)
Gökhan Çakır (Sarıyer)
Murat Ocak (Çaykur Rizespor)
Soner Şahin (Altay)
Feridun Sungur (Giresunspor)
Erhan Kavak (Young Boys)
Okan Karabulut (Samsunspor)
Baki Mercimek (Diyarbakırspor)
Bilal Kısa (Ankaraspor)
Recep Öztürk (Konyaspor)
Tolga Doğantez (Boluspor)
Barış Memiş (Trabzonspor-Kiralık)
Yaser Hacımustafaoğlu (Kayserispor-Kiralık)
KAYSERİ ERCİYESSPOR
Emrah Bozkurt (Karşıyaka)
Köksal Yedek (Karşıyaka)
Zafer Şahin (Mersin İdmanyurdu)
Sertan Vardar (Kardemir Karabükspor)
Yusuf Kurtuluş (Konyaspor)
Kemal Okyay (Manisaspor)
Ömer Yalçın (Eskişehirspor)
Mehmet Ayaz (Konyaspor)
İbrahim Yavuz (Boluspor)
Halim Karaköse (Beykozspor 1908)
MERSİN İDMANYURDU
Alhassan Bangura (Blackpool)
Cengiz Biçer (Samsunspor)
Erdal Güneş (Diyarbakırspor)
Ernani Pereira (FK Karvan)
Eser Altın (Dardanelspor)
Hasan Üçüncü (Çaykur Rizespor)
Hüseyin Yoğurtçu (Boluspor)
Ilgar Gurbanov (FK Bakü)
Mehmet Budak (Altay)
Mehmet Çolak (İstanbulspor)
Musa Kuş (Orduspor)
Mustafa Aydın (Ankaragücü-Kiralık)
Nezir Özer (Pazarspor)
Orhan Kalafat (İstanbulspor)
Rafael Alves Targino (Gremio)
Seyhan Çetinkaya (Almanya)
Şehmus Özer (Altay)
Vlad Alin Bujor (Romanya)
Yunus Altun (Bucaspor)
ORDUSPOR
Abdullah Çetin (Diyarbakırspor)
Ahmet Güven (Beypazarı Şekerspor)
Ali Çamdalı (Kocaelispor)
Emre Özkan (Beşiktaş-Kiralık)
Erdem Hereke (Düzcespor)
Jovan Kostovski (Makedonya)
Kürşat Duymuş (Kartalspor)
Muarem Muarem (Makedonya)
Murat Akın (Kasımpaşa-Kiralık)
Oğuz Aksu (Şanlıurfa Belediyespor)
Selçuk Şahin (Hacettepe)
Sinan Demircan (Sürmenespor)
Sinan Turan (Diyarbakırspor)
Ümit Bozkurt (Diyarbakırspor)
SAMSUNSPOR
Akeem Oriyomi Agbetu (Sivasspor-Kiralık)
Alpaslan Kartal (Denizlispor)
Anıl Taşdemir (Ankaraspor)
Cenk İşler (Kasımpaşa)
Emre İncemollaoğlu (Beşiktaş-Kiralık)
Hakan Bayraktar (Gaziantepspor)
Jonathan Quartey (Gana)
Kemal Tokak (Dardaneslpor)
Kılıçaslan Kopuz (Altay)
Mustafa Gürel (Zeytinburnuspor)
Simon Terwase Zenke (Nijerya)
Sinan Ayar (Beypazarı Şekerspor)
TAVŞANLI LİNYİTAhmet Kılıçarslan (Gençlerbirliği)
Ahmet Yakak (Denizli Belediyespor)
Barış Bakır (Denizli Belediyespor)
Cem Kavçak (Denizli Belediyespor)
Emre Kahraman (1461 Trabzonspor)
Fatih Yılmaz (Kırıkhanspor)
Hasan Küçcük (Beypazarı Şekerspor)
İbraim Sulemana (Orduspor)
İsmail Dinler (Şanlıurfaspor)
Mehmet Akyüz (Gençlerbirliği)
Oğuz Dağlaroğlu (Kartalspor)
Salih Zafer Kurşunlu (Çankırı Belediyespor)
Soner Sitar (Ofspor)
KAYNAK : http://ntvspor.net/haber/bank-asya-1--ligi/22659/bank-asya-1--lig-transfer-raporu
Sırplar liderliği kaptı
Dünya Basketbol Şampiyonası A Grubu maçında Sırbistan, Arjantin'i 84-82 yenerek grup lideri oldu.
Karşılaşmaya Sırbistan, Teodosic'in basketiyle başlarken, Arjantin, rakibine Prigioni'nin 3 sayılık basketiyle karşılık verdi. Prigioni ile bir basket daha üreten Arjantin, 2. dakikaya 5-2 önde girdi. Özellikle savunmasında çok gayretli bir oyun ortaya koyan Arjantin, hücumda da Delfino, Scola ve Jasen'in basketleriyle 11-2'lik seri yakalayarak 6. dakikada 12 sayılık farka ulaştı: (16-4). Teodosic'in 3 sayılık basketiyle suskunluğuna son veren rakibi karşısında hücumda etkili olmaya devam eden Arjantin, Scola'nın da devreye girmesiyle 7. dakikayı 20-7 önde geçti. Özellikle Teodosic ve Keselj'nin 3 sayılık basketleriyle 13-2'lik seri yakalayan Sırbistan, farkı azaltmayı başarsa da periyot 22-20 Arjantin lehine sonuçlandı.
Arjantin, 2. çeyreğin ilk 4 dakikalık süresinde rakibine sayı atma şansı tanımazken, Scola'nın basketleriyle 14. dakikaya 28-20 üstün girdi. Teodosic'in 3 sayılık basketiyle bu çeyrekteki ilk sayılarını bulan Sırbistan, Krstic'in de skora katkısıyla 7-0'lık seri yakalayarak 15. dakika içinde farkı 1 sayıya kadar (28-27) indirdi. Prigioni ile sayılar bulan rakibi karşısında özellikle Teodosic ile basketler üretmeye devam eden Sırbistan, Savanovic'in sayılarıyla da 17. dakikada 34-33'lük skorla öne geçti. Quinteros'un 3 sayılık basketiyle skor üstünlüğünü yeniden eline alan Arjantin, özellikle Savanovic'in sayılarına engel olamayınca, devre 40-39 Sırbistan lehine tamamlandı.
İlk 2 periyotta Arjantin'den Scola, 17 sayı kaydederken, Sırbistan'dan Teodosic, 14 sayıyla oynadı.
Karşılıklı basketlerle başlayan 3. periyotta Sırbistan, Velickovic ile sayılar bulurken, Arjantin, Scola-Jasen ikilisiyle etkili oldu ve 22. dakikaya 44-42 önde girdi. Rasic ile art arda 3 sayılık basketler bulan Sırbistan, 24. dakika içinde yeniden skor üstünlüğünü eline geçirdi: (50-46). Jasen ile sayılar üreten rakibine hızlı hücumlar sonrası Velickovic ve Rasic ile karşılık veren Sırbistan, 28. dakikayı da 54-50 önde geçti. Delfino ile sayılar bulan Arjantin, 29. dakika içinde skoru 54-53'e getirirken, Sırbistan, Markovic ile sportmenlik dışı faulden kazanılan serbest atışlardan sadece birisini sayıya çevirdi. Aynı hücum içinde Velickovic ile 3 sayılık bir basket daha bulan Sırbistan, bu periyodu da 58-54 üstün bitirdi.
Son çeyreğe Sırbistan, Savanovic ve Krstic'in basketleriyle girerek, 31. dakikada farkı 8 sayıya çıkardı: (62-54). Arjantin, Scola ile bu çeyrekteki ilk sayılarına ulaşırken, takımlar üst üste hücumlardan boş döndü. Savanovic ile 3 sayılık bir basket daha üreten Sırbistan, Krstic'in de skora katkı yapmaya devam etmesiyle 35. dakikayı da 67-60 üstün geçti. Prigioni'nin 3 sayılık basketiyle oyundan kopmayan Arjantin, Leonardo Gutierrez-Scola ikilisinin basketleriyle de 8-4'lük seri yakalayarak, 37. dakika içinde farkı 3 sayıya (71-68) indirdi. Savanovic'in basketiyle rahatlayan Sırbistan, Scola'nın basketine Krstic'in serbest atışlardan kazandırdığı sayılarla karşılık verdi ve son 2.5 dakikayı 75-70 önde geçti. Scola'nın sayılarının ardından Quinteros'un 3 sayılık basketiyle bitime 1.5 dakika kala 75-75'lik skorla eşitliği sağlayan Arjantin, Krstic'in boyalı alandan bulduğu sayıya engel olamayınca, Sırbistan, son 54 saniyeye 75-77 önde girdi. Scola'nın serbest atışlardan kazandırdığı sayılarla sayılarla yeniden eşitliği yakalayan rakibi karşısında Savanovic ile 3 sayılık bir basket bulan Sırbistan, son 18 saniyeye 80-77 üstün girdi. Leonardo Gutierrez ile serbest atışların sadece bir tanesini sayıya çeviren Arjantin, taktik fauller yapmaya başladı. Rasic ile faul çizgisine gelen Sırbistan, 2'de 2 yaparak son 11 saniyeye de 82-78 üstün girdi. Quinteros ile serbest atış çizgisinden 3 sayı üreten Arjantin karşısında taktik faulleri sayıya çevirmeyi başaran Sırbistan, karşılaşmadan da 84-82 galip ayrıldı.
"SIRBİSTAN DÜNYANIN EN İYİ TAKIMLARINDAN BİRİSİ"
Sırbistan'a yenilerek grubu ikinci sırada tamamlayan Arjantin Milli Takımı'nın antrenörü Sergio Hernandez, yenildikleri için çok üzgün olmadığını söyledi.
Hernandez, Sırbistan maçının ardından düzenlediği basın toplantısında, rakiplerini maçı kazandığı için tebrik etti.
Bu maçı kasıtlı olarak kaybedecekleri ve dinlenmeye zaman ayıracakları yönünde düşünceler olduğuna dikkati çeken Hernandez, ''Aslını söylemek gerekirse bunlar hiç umrumda değil. Bugün çok yetenekli bir takım ile oynadık. Sırbistan da dünyanın en iyi takımlarından biri. Karakterli takımların nasıl oynadığını her iki takımda gösterdi. Açıkçası yenildiğimiz için çok üzülmüyorum'' diye konuştu.
Arjantin Milli Takımı oyuncusu Pablo Prigioni de her iki takımın da kazanmak için oynadığını ifade ederek, kazanan tarafın Sırbistan olduğunu kaydetti.
Bu yenilginin kendilerine dinlenmek için daha fazla zaman sağlayacağını vurgulayan Prigioni, bugün oynadıkları oyunda bütün arkadaşlarıyla son dakikaya kadar kazanmak için mücadele ettiklerini sözlerine ekledi.
Sırbistan Milli Takım Antrenörü Dusan Ivkovic ise oyuncularını ve Arjantin'i kutladı.
Her iki takımın da karakterli takım olduklarını ortaya koyduklarını dile getiren Ivkovic, ''Bundan sonra İstanbul'a gideceğiz. Odaklandığımız tek nokta o. Kazandık, mutluyuz. Arjantin antrenörüne de başarılar diliyorum'' dedi.
Sırbistan Milli Takımı oyuncusu Dusko Savanovic ise çok fazla söylenecek birşey olmadığını ifade ederek, ''Bizi bu maça empoze eden şuydu; Arjantin gibi güçlü bir ekibi yendiğimiz taktirde bundan sonraki oynayacağımız bütün maçları rahatlıkla kazanabileceğimize inanıyorduk. Böyle de oldu. Kazandığımız için mutluyuz'' dedi.
KAYNAK : http://ntvspor.net/haber/gunun-haberleri/22686/sirplar-liderligi-kapti
Federer çok rahat
Amerika Açık Tenis Turnuvası'nda Roger Federer, Andreas Beck'i 3-0 yenerek adını 3. tura yazdırdı.
USTA Billie Jean King kortlarında düzenlenen, toplam 25.2 milyon dolar ödüllü turnuvanın dördüncü gününde, tek erkekler ve tek bayanların ikinci tur maçları yapılıyor.
Tek erkeklerde 2 numaralı seribaşı İsviçreli Roger Federer, tek bayanlarda 1 numaralı seribaşı Danimarkalı Caroline Wozniacki rakiplerini kolayca yenerek, üçüncü tura çıktı.
TSİ sabaha karşı tamamlanacak turlarda, biten maçların sonuçları şöyle:
TEK ERKEKLER-
(21) Albert Montanes (İspanya) - Carsten Ball (Avustralya) : 3-0 (6-4, 6-3, 6-1)(11) Kei Nishikori (Japonya) - (11) Marin Cilic (Hırvatistan) : 3-2 (5-7, 7-6, 3-6, 7-6, 6-1)
(2) Roger Federer (İsviçre) - Andreas Beck (Almanya) : 3-0 (6-3, 6-4, 6-3)
Richard Gasquet (Fransa) - (6) Nikolay Davydenko (Rusya) : 3-0 (6-3, 6-4, 6-2)
Arnaud Clement (Fransa) - Eduardo Schwank (Arjantin) : 6-3 (Schwank ikinci sette çekildi)
(19) Mardy Fish (ABD) - Pablo Cuevas (Uruguay) : 3-0 (7-5, 6-0, 6-2)
(21) Albert Montanes (İspanya) - Carsten Ball (Avustralya) : 3-0 (6-4, 6-3, 6-1)
TEK BAYANLAR
Patty Schnyder (İsviçre) - (22) M. Jose Martinez Sanchez (İspanya): 2-0 (7-6, 6-4)
Chan Yung-jan (Tayvan) - Tamira Paszek (Avusturya) : 2-0 (6-3, 6-3)
(15) Yanina Wickmayer (Belçika) - Julia Goerges (Almanya) : 2-0 (6-4, 7-5)
(7) Vera Zvonareva (Rusya) - Sabine Lisicki (Almanya) : 2-0 (6-1, 7-6)
Beatrice Capra (ABD) - (18) Aravane Rezai (Fransa) : 2-1 (7-5, 2-6, 6-3)
(1) Caroline Wozniacki (Danimarka) - Chang Kai-chen (Tayvan) : 2-0 (6-0, 6-0)
Dominika Cibulkova (Slovakya) - Kateryna Bondarenko (Ukrayna) : 2-1 (6-2, 5-7, 7-6)
(11) Svetlana Kuznetsova (Rusya) - Anastasija Sevastova (Letonya) : 2-0 (6-2, 6-3)
Lourdes Dominguez Lino (İspanya) - Urszula Radwanska (Polonya) : 2-0 (6-2, 7-5)
KAYNAK : http://ntvspor.net/haber/tenis/22699/federer-cok-rahat
Millilerden Çine Tarihi Fark !
Dünya Basketbol Şampiyonası'nda 12 Dev Adam, Çin maçını tarihi bir farkla 87-40 kazandı.
A Milli Basketbol Takımı, 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası C Grubundaki son maçında Çin'i 87-40 yenerek, gruptaki 5 maçını da kazandı ve grup birincisi olarak 2. tura yükseldi.
Karşılaşmaya Türkiye, Cenk, Sinan, Oğuz, Ömer Aşık, Hidayet; Çin ise Yu, Zhang, Guo, Su, Zhou ilk beşiyle başladı.
Maçın ilk basketini karşılıklı geçen boş hücumların ardından Çin, Zhang ile buldu. Türkiye ilk sayısını Oğuz ile 2. dakikaya girilirken kaydetti ve durumda 2-2 eşitlik sağlandı. İlk 4 dakika geçilirken Milliler, önce Oğuz'un sonra Hidayet'in asistini iyi değerlendiren Ömer Aşık'ın basketleriyle 6-2 öne geçti. İlk 5 dakika A Millilerin 8-2 üstünlüğüyle geçildi. İyi savunma yapan Türkiye, rakibini ilk 8 dakikada 2 sayıda tuttu ve Hidayet'in attığı 3 sayılık basketle son dakikaya 15-4 önde girdi. Çeyrek, Çin'in 2 sayılık basketinin ardından 15-6 bitti. Türkiye Yi Jianlian ile Zhizhi Wang'ın süre almadığı ilk çeyrekte Çin'in sadece 6 sayı atmasına izin verdi. İlk 10 dakikanın en skorer ismi 6 sayıyla oynayan Ömer Aşık oldu.
İlk periyotta iyi bir performans sergileyen Ömer Aşık, 2. çeyreğe de iyi başladı ve kazandırdığı 4 sayıyla Türkiye'yi 19-6 öne geçirdi. Çeyrekte son 5 dakikaya 23-13 Türkiye'nin üstünlüğüyle girildi. Cenk, çeyreğin bitimine 3 dakika kala 3 sayılık basketiyle farkı 13'e çıkarırken, Oğuz, üst üste kazandırdığı 2 basketle durumu 30-13'e getirdi ve Çin'i mola almak zorunda bıraktı. Türkiye, devrenin son dakikasında 34-13 ile farkı 21'e çıkaran Sinan'ın 3, Oğuz'un 2 sayısıyla son 20 dakikaya 20-0'lık serinin ardından 39-13 önde girdi. Türkiye'de ilk 20 dakikada göze çarpan oyuncu Ömer Aşık oldu. Ömer Aşık, ilk iki periyodu 12 sayı, 7 ribaund ile tamamladı. Oğuz Savaş da skora 10 sayıyla katkıda bulundu. A Milliler, ilk 20 dakikada bulduğu sayıların 30'unu boyalı alandan attı. İlk devrede sadece 13 sayı atabilen Çin'de ise Sun 5 sayıyla oynadı.
Karşılaşmanın 2. devresine de rahat başlayan Milliler, 3. çeyrekteki ilk sayısını Oğuz'un 3 sayılık basketiyle buldu. Türkiye, 23. dakikaya Ender'in 3 sayı çizgisinin dışından kazandırdığı basketin ardından, 30 sayı farkla 45-15 girdi. Maça son derece konsantre olan Oğuz, ilk 5 dakika geçilirken 3 sayı çizgisinin dışından 2. basketini kazandırdı ve Türkiye'yi 52-19 ile 33 sayı farkla öne geçiren isim oldu. Savunmada ve hücumda istikrarlı oynayan A Milliler, 3. periyodun son 1 buçuk dakikasında farkı 61-22 ile 40'a çıkardı. Çeyrek, Ömer Aşık'ın smaç basketinin ardından 66-25 Türkiye'nin üstünlüğüyle tamamlandı.
Son çeyrek, Yu'nun 3 sayılık basketiyle başladı. Türkiye, maçın son 7.25'inci dakikasında Sinan'ın 3 sayılık basketiyle durumu 41-30'a getirdi. Maçın en güzel hareketi, 34.10'uncu dakikada Sinan ve Semih'in işbirliğiyle geldi. Sinan'ın pasına havada topu tutarak smaç yapan Semih, durumu 73-33'e getiren basketi kaydetti. Milliler, maçın bitimine 3.21 dakika kala Semih'in basketiyle farkı 43'e çıkardı: (76-33). Son 1 buçuk dakikada 83-38 öne geçen ''12 Dev Adam'', son olarak Semih'in basketinin ardından 87-40 ile farkı 47'ye çıkardı ve maç bu skorla sona erdi.
Türkiye'nin, Ömer Onan, Ersan İlyasova, Kerem Tunçeri ve Kerem Gönlüm'ü dinlendirdiği maçta en skorer isim 20 sayıyla Oğuz oldu. Semih 18, Ömer Aşık 17 sayıyla farklı galibiyete katkıda bulundu. Çin de maçta Yi Jianlian ile Zhizhi Wang'ı dinlendirirken, en skorer oyuncusu 15 sayıyla Sun oldu.
"RAKİBİMİZE SAYGI DUYDUK"
2010 Dünya Şampiyonası'nda grubunu lider tamamlayarak eleme turunda Fransa ile eşleşen (A) Milli Takım'ın antrenörü Bogdan Tanjevic, ''Bugünkü maçın en iyi tarafı, rakibimize saygı duymamız ve ciddiyetimizi asla yitirmememizdi'' dedi.
Tanjevic, maçın ardından düzenlediği basın toplantısında, konuşmasına Ankaralılara teşekkür ederek başladı. Ankara'daki seyircinin gerçekten inanılmaz olduğunu ifade eden Tanjevic, ''Sahadaki 6. oyuncumuz oldular ve özellikle savunmada bize enerji verdiler'' diye konuştu.
Gruptan lider çıkmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Tanjevic, ''Bugünkü rakibimiz, sahaya ne kadar genç oyuncularıyla çıksa da genel olarak iyi bir takım. Biz de Çin karşılaşmasında gençlere yer verdik. İleride bu oyuncuları sık sık göreceksiniz. Bu maçta da iyi iş çıkardığımıza inanıyorum. Takım olarak belli bir standart yakaladık'' değerlendirmesini yaptı.
Tanjevic, ''Bugünkü maçın en iyi tarafı, rakibimize saygı duymamız ve ciddiyetimizi asla yitirmememizdi'' dedi.
(A) Milli basketbolcu Oğuz Savaş da maçın kendileri açısından genelde rahat geçtiğini belirterek, ''Biz de gruptan lider çıkmış olduk. Bu maçta da iyi mücadele ettik ve ilk 4 maçtaki tempomuzu yakalamasını bildik. Umarım aynı oyunumuzu, önümüzdeki maçlarda da sürdürerek başarılı olmaya devam ederiz'' diye konuştu.
ÇİN
Çin başantrenörü Bob Donewald da Türkiye'nin çok iyi bir takım olduğunu, bugün de bunu sahada gösterdiklerini söyledi. Ankaralılara ve organizasyonda görev alanlara teşekkür eden Donewald, Türkiye'de çok iyi ağırlandıklarını dile getirdi.
Sahaya gençlerle çıktıklarını belirten Donewald, ''Genç oyuncularımız için iyi bir deneyim oldu. Çok top kaybı ve hatalar yaptılar ama önemli bir tecrübe edindiler. Bu karşılaşma, onlara fazlasıyla bir şeyler öğretmiştir'' dedi.
Bir sonraki tura geçmeyi hak ettiklerini ifade eden Donewald, ''Bugün alınan sonuç önemli değil'' değerlendirmesini yaptı.
Çinli oyuncu Sun Yue de ''Bugün gençlerle sahaya çıktık. Sahadaki en yaşlı oyuncu bendim. Elimizden geleni yaptık. Bu karşılaşma, Ankara'daki son maçımızdı. Böylece grup maçlarını bitirdik'' diye konuştu.
KAYNAK : http://ntvspor.net/haber/turkiye-2010/22691/tarihi-fark
İyi başlasın!
(A) Milli Futbol Takımı, 2012 Avrupa Şampiyonası elemelerinde (A) Grubu'ndaki ilk maçında bugün deplasmanda Kazakistan ile karşılaşacak.
Başkent Astana'daki Astana Arena'da TSİ 19.00'da başlayacak karşılaşmayı Macaristan Futbol Federasyonu'ndan Istvan Vad yönetecek. Vad'ın yardımcılıklarını Zsolt Attila Szpisjak ve Istvan Albert yapacak. Dördüncü hakem ise Peter Solymosi olacak.
Türkiye'nin yer aldığı (A) Grubu'nda günün diğer maçında Belçika ile Almanya, TSİ 21.45'te Brüksel'de karşı karşıya gelecek. Milli takım kafilesi, 4 Eylül Cumartesi günü İstanbul'a dönerek, 7 Eylül Salı günü Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda Belçika ile yapacağı gruptaki ikinci maçın hazırlıklarına başlayacak. Belçika karşılaşması NTV'den canlı olarak yayınlanacak.
KAYNAK : http://ntvspor.net/haber/futbol/22698/iyi-baslasin
Basketbol İkinci tur eşleşmeleri
Dünya Basketbol Şampiyonası grup maçları tamamlandı ve artık gözler İstanbul'da. İkinci tur karşılaşmaları NTV, NTV Spor ve HD-en'den CANLI olarak yayınlanacak.
4 Eylül Cumartesi:
18.00 Sırbistan-Hırvatistan (NTV Spor)
21.00 İspanya-Yunanistan (NTV ve HD-en)
5 Eylül Pazar:
18.00 Slovenya-Avustralya (NTV Spor)
21.00 Türkiye-Fransa (NTV ve HD-en)
6 Eylül Pazartesi:
18.00 ABD-Angola (NTV Spor)
21.00 Rusya-Yeni Zelanda (NTV ve HD-en)
7 Eylül Salı:
18.00 Litvanya-Çin (NTV Spor)
21.00 Arjantin-Brezilya (NTV Spor)
Karşılaşmaları kazanan takımlar çeyrek finale yükselecek. İkinci turda aynı gün oynanan maçların galipleri çeyrek finalde eşleşecekler.
Şampiyonada çeyrek finaller 8-9 Eylül tarihlerinde, yarı finaller 11 Eylül Cumartesi günü yapılacak. 2010 Dünya Şampiyonu 12 Eylül Pazar günü yapılacak final maçıyla belli olacak.
Şampiyonada, sıralama maçları ise 10-11-12 Eylül tarihlerinde yapılacak.
KAYNAK : http://ntvspor.net/haber/gunun-haberleri/22697/ikinci-tur-eslesmeleri
Özhan Canaydın NTVSPOR Açıklaması ! Polat: 'Tek rakibimiz FB. BJK ve diğerleri geride olur'
NTV SPOR canlı yayınında '% 100 Futbol Özel'de Güntekin Onay ve Rıdvan Dilmen'in konuğu olan Galatasaray Başkanı Adnan Polat, hem futbola dair hem de futbol dışındaki konulara çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Yeni yapılanmayla ilgili olarak, dünya devleriyle mücadele edecek seviyeye geleceklerini belirten Polat, sportif alanda son iki sezonda başarısız olduklarını ifade etti. Kısa süre öncesine kadar Galatasaray'ın meteliğe kurşun attığını ve artık milyar dolarlık projelere imza atan bir yapıya büründüğünü söyleyen Adnan Polat, Prekazi'nin getirdiği futbolcu ve Arda Turan hakkında çıkan transfer haberlerine de açıklık getirdi ve "Kimse Galatasaray kaptanını son dakikada yangından mal kaçırır gibi alamaz" dedi.
Beşiktaş'a transfer olan Fatih Tekke ile görüştüklerini ancak şartların oluşmadığını açıklayan Adnan Polat, Beşiktaş'ın yeni transferlerinden Quaresma'nın şu anda keyif verdiğini ancak siyah beyazlı ekibi 7 hafta sonra değerlendirmenin daha doğru olacağını ifade etti.
Bu sene futbolda tek rakiplerinin Fenerbahçe olduğunu vurgulayan Galatasaray Başkanı Adnan Polat, Beşiktaş ve diğerlerinin daha geride kalacağını söyledi.
ADNAN POLAT '% 100 FUTBOL ÖZEL'DE ÇARPICI AÇIKLAMALAR YAPTI
"DÜNYA DEVLERİYLE MÜCADELE EDECEĞİZ"Galatasaray'ın mali yapısında gerçekleşen yenilikleri anlatan ve özellikle Türk Telekom Galatasaray Arena'nın da devreye girmesiyle Galatasaray'ın dünya devleriyle mücadele edecek bir seviyeye geleceğini ifade eden Adnan Polat, geride kalan iki sezonla ilgili yaptığı sportif değerlendirmede başarısız olduklarını belirtti."SON İKİ SEZONDA BAŞARISIZ OLDUM"Adnan Polat, Galatasaray'ın özellikle futbolda beklenen başarılara imza atamamasıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada "Ben ve yöneticilerim sportif alanda başarısız olduk. Ben bu camianın lideri olarak geride kalan iki sezonda başarısız oldum" dedi.
"METALİĞE KURŞUN ATIYORDUK"Bir süre öncesine kadar meteliğe kurşun atan bir kulüp olduklarını ancak artık milyar dolarlık projelere imza attıklarını açıklayan Adnan Polat, kısa süre içerisinde Galatasaray'ın para kazanan bir yapıya kavuşacağını ifade etti.
"KİMSE GALATASARAY KAPTANINI SON DAKİKADA ALAMAZ"Galatasaray Başkanı Adnan Polat, Arda Turan hakkında çıkan transfer haberleriyle ilgili de konuştu. "Galatasaray kaptanını kimse son dakikada alamaz. Bu parayla ilgili bir konu değil" diyen Polat, Atletico Madrid'den Arda'ya geldiği iddia edilen transfer teklifini hiç düşünmeden geri çevirdiğinin altını çizdi. Atletico Madrid'den geldiği iddia edilen faksla ilgili de bir açıklama yapan Polat, Atletico Madrid Başkanı ile görüşeceğini ve söylendiği gibi İspanyol ekibinin başkanının da bu tekliften haberi yoksa, konuyu bir sahtekarlık olarak takip edeceklerini belirtti.
"PREKAZİ'NİN GETİRDİĞİ FUTBOLCUYLA ŞARTLARDA ANLAŞAMADIK"Galatasaray'ın efsane isimlerinden Prekazi'nin getirdiği ve Galatasaray'ın almadığı Jovanovic hakkında da konuşan Adnan Polat, Prekazi'yi İstanbul'a davet ettiklerini ve Florya'da toplantı yaptıklarını söylerken, Rijkaard'ın futbolcu hakkındaki "İyi bir futbolcu ama geride kalan 4 senede SADECE 30 maç oynadı" raporunun ardından futbolcunun iki menajerine bu endişelerini ilettiklerini ve alınan açıklamaların ardından futbolcuyu sezon sonuna kadar kiralamak istediklerini belirtti. Futbolcunun menajerlerinin bonservis bedelini kendilerine ödenmesini istemelerinden sonra futbolcuyu almaktan vazgeçtiklerini söyledi.
"TEKKE İLE GÖRÜŞTÜK AMA ŞARTLAR BİZİM İÇİN UYGUN OLMADI"Fatih Tekke'nin Beşiktaş'a transferi hakkında da konuşan Adnan Polat, "Tekke'yi 12 yaşından beri Galatasaray'a almak istiyorduk. Biz Fatih Tekke ile bu dönemde de görüştük ama şartlar bizim için uygun olmadı ve o da Beşiktaş ile görüştü ve şartların kendisi için daha uygun olduğunu gördü. Tekke de profesyonal bir şekilde Beşiktaş ile anlaşarak transfer oldu" dedi.
"BEŞİKTAŞ'A 7 HAFTA SONRA BAKALIM"Rıdvan Dilman'in, "Beşiktaş'ın transferlerinden sonra rakibiniz hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusundan sonra "Bence 3-5 hafta zaman verelim. Quaresma şu anda "evet" futbola keyif getirdi. Beşiktaş, popüler futbolculardan kurulu bir takım oluşturdu. Quaresma'nın seyir zevki yüksek ve faydalı. Ama biz Galatasaray'daki futbolculara bakalım Arda'ya, Kewell'a, Baros'a bakalım" dedi. Başkan Polat, Beşiktaş'ın 7 hafta gibi bir süre sonra daha iyi değerlendirebileceğini belirtti.
"BİZİM RAKİBİMİZ FENERBAHÇE. BEŞİKTAŞ VE DİĞERLERİ DAHA GERİDE OLUR"Güntekin Onay'ın "Bu sene en büyük rakibiniz kim?" sorusuna kısaca "Fenerbahçe" diyen Galatasaray Başkanı Adnan Polat, Beşiktaş ve son şampiyon Bursaspor'un da sorulmasından sonra, "Bizim tek rakibimiz Fenerbahçe, Beşiktaş ve diğerleri daha geride olur" dedi.
"HALDUN ÜSTÜNEL BEKLEDİĞİM GİBİ DAVRANDI"Taraftarın sevdiği önde gelen isimlerden biri olan Galatasaray eski yöneticisi Haldun üstünel hakkında da açıklama yapan Adnan Polat, "Kısa süre önce yine dedikodular çıktı Haldun ve bizimle ilgili. Daha yeni konuştuk kendisiyle ve bana "Başkan ne zaman ihtiyacın olursa seninleyim" dedi. Ben de kader birliği yaptığım Haldun Üstünel'den bunu beklerdim. Haldun ile ileride yine bir arada çalışmak isterim" dedi.
İŞTE ADNAN POLAT'IN AÇIKLAMALARININ TAMAMI;
"MAZERET YOK 2 SENE BAŞARISIZ OLDUK"
Galatasaray'a başkan olma nedenini gönül hikayesi şeklinde gösteren Adnan Polat, "Şimdi bu esasında bir gönül hikayesi. Bir sevgi, bir aşk. Galatasaray'a olan benim sevgim, ona gönlümü vermem. Orada 1992-1996'da Sayın Alp Yalman döneminde başkan yardımcılığı yapmam. Kulübüme hizmet etmek benim için büyük bir onurdu, tatmin meselesiydi ve ben bu şerefe nail oldum. 96'ya kadar görev yaptım. Kulübüme karşı olan görevimi yapıp tamamladığımı düşünüyorum. 2006'ya kadar 10 yıldır medyaya hiç çıkmadım. Kulüple ilgili bir istek geldiğinde de görevimi yaptım. Ancak 2006'da bir televizyon programında bir yardım kampanyası başlatmıştık, hatta 10 dakikada 2 milyon dolar toplayıp, Galatasaray'ın o günkü para problemini çözmüştük. O gün SMS ilen kamuoyu yoklaması yapılmıştı, 7 tane Galatasaraylı'nın ismi verilmişti 'Kimi Galatasaray'da tekrar görmek istersiniz? ' diye. Oraya gelen oyların %93'nde benim adım çıkmıştı. O programdan sonra rahmetli Özhan Canaydın bana geldi ve "Şu anda Galatasaray'ın sana ihtiyacı var, seni göreve çağırıyorum" dedi. Ben açıkçası çok direndim o dönemde geri gelmemek için, ancak rahmetli beni ikna edip 2 yıl onun başkan yardımcılığını yapmamı sağladı. Ama öyle bir görev verdi ki bana ben kulübün mali, idari ve sportif başkan yardımcısıydım. Başkanın protokol görevleri hariç bütün kendi görevlerini bana vermişti. Çok yoğun bir çalışma dönemiydi. Galatasaray'ın çok sıkıntılı bir dönemiydi. Öyle bir dönem ki, hatırlarsınız futbolcuların paralarını alamadığı için antrenmana çıkmadığı, alacaklıların kapıda olduğu, bankaların hesap açmadığı ve çek karnesi vermediği bir dönemdi. Çok zor bir dönemdi. Rahmetli Özhan Canaydın ile bu dönemi beraber atlattık. Açıkçası o 2 seneden sonra hedefim ayrılmaktı ancak Özhan Canaydın hastalığından dolayı rahmetli oldu. Ve görev bana düştü, biraz da işin kader tarafı da var tabii ki. Ben de 2008'de Galatasaray başkanı oldum. Bunun da tek nedeni Galatasaray'a olan sevgim. Benim için, bir insanın olabileceği en şerefli, en üstün mevkii Galatasaray başkanlığıdır. Ancak burada bulunmanın da sıkıntıları var, bunları da yaşamaya mecburuz. Bundan da şikayetçi değilim" şeklinde konuştu.
"MALİ İDARİ VE EKONOMİ SAĞLAM OLMALI"
Sportif başarının sürekli olması için mali yapının sağlam olmasının gerektiğini söyleyen Polat "Şöyle düşünüyorum ben, eğer sürdürebilir bir sportif başarı hedefliyorsanız, mali, idari, ekonomik olarak sağlam bir yapıya sahip olmanız lazım. Yani eğer bankalar size bütün yönetim kefil olmasına rağmen 3-5 milyon dolar kredi vermiyorsa, herhangi bir kulübe gittiğiniz vakit transfer için sizden bir teminat mektubu isteniyorsa, sizi herhangi bir otel kamp için almıyorsa, herhangi bir havayolu size özel bir uçak vermiyorsa, bu tip problemlerle uğraşırken sportif alanla ilgili bir mesai veremezsiniz. Bunların hepsi 4 sene içinde yaşanan şeyler. Bunu düzeltmek için yapısal bir değişime gidilmesi gerekir. Galatasaray'da da bu noktadaki önemli projeler neydi? İdari olarak bir revizyon gerekiyordu. Ortada idari bir mekanizmanın ve denetleyen bir mekanizmanın da bulunmaması, nakit akış planının olmaması, biraz karanlıkta el sallamaya benziyorudu. Ben de o zamanlar, Galatasaray bir tünelin içinde ve ortalık kapkaranlık demiştim . Aradan geçen zamanda ise demiştim ki "Biz tünelin sonunda bir ışık görüyoruz ama o güneş ışığı mı karşıdan gelen bir trenin işığı mı onu bilmiyoruz". 8 aylık dönemin sonunda ise "Galatasaray tünelin içinde ama güneş ışığını gördüm " dedim. Şimdi de diyorum ki "Galatasaray bu tünelden çıkmıştır." Neden çıkmıştır? Çünkü bizim 5 tane önemli projemiz var. İdari yapılanma ki bununla ilgili çok ciddi çalışmalarımız oldu, bunun başlayabilmesi için dünyada eşi benzeri görülmemiş bir model vardı, bu model şimdi Fenerbahçe ve Trabzonspor'da da var. Beşiktaş'ta yok çünkü Fenerbahçe ve Trabzonspor, biraz Galatasaray'dan kopya etmişler. Geliri olan bir şirket var Sportif A.Ş, gideri olan bir şirket var Futbol A.Ş, geliri olan şirket sürekli kar ediyor, gideri olan şirket sürekli zarar ediyor. Geliri olan şirket %37 oranda halka açık. Gelirlerinizin yaklaşık %37'sini halka dağıtıyorsunuz. Biz, bu iki şirketi birleştirmek için 4 yıldır çalışıyoruz. Geliri gideri olan, varsa karı olan, yoksa zararı olan, karı halka dağıtabilen normal bir şirket haline getirmek istiyoruz. Bunları birleştirmek için yoğun bir mesai harcıyoruz. 1 ay önce Sermaye Piyasası Kurulu birleşmemize müsade etti. 31 Ağustos'ta da iki şirketin genel kurulu yapıldı ve birleşme kararları alındı. Tahmin ediyorum önümüzdeki 3-5 gün iş gününde birleşme hikayesi tamamlanacak. Ben hep söyledim, bu birleşme Galatasaray'ın 10 şampiyonluğuna bedeldir diye. Galatasaray'ın önü açılmıştır, tünelden çıkmıştır. Bundan sonra Galatasaray gelirlerini, kendi ihtiyaçları için harcayacak, karı varsa hissedarlara dağıtacak yoksa dağıtmayacak. Galatasaray bu işlemlerden sonra daha şeffaf olacak ve daha rahat denetlenebilecek. "
Stad'la ilgili açıklamalarda bulunan Adnan Polat "4 sene evvel rahmetli Özhan Canaydın'la birlikte stad yapımına başlarken, önce "Burada stat mı yapılır?" denildi, daha sonra "Buraya stad yapılmaz" denildi, 4-5 ay sonra ilk maçımızı oynayacağız, herhalde o zamanda "Hepimiz de yapardık" bunu diyecekler. Desinler. Önemli değil. Bu stad işi bizim için büyük bir handikaptı, Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu'nda 7 yıldır oynuyor, Galatasaray'dan da (7 sene boyunca) her yıl 30 milyon euro fazla para elde ediyor. 210 milyon euro yani. Sadece amatör sporlara yatırsalar, tabii ki bizden daha başarılı olurlar. Ki öyle oldu. Buna rağmen futbolda 7 senelik dönemde bizden daha fazla şampiyonluk elde edemediler. Ekonomik anlamdaki haksız rekabet, Fenerbahçe'nin becerisiydi tabii kii onları öne geçirdi. Seyrantepe'de müthiş eser ortaya çıktı diye düşünüyorum. Orada şimdi sadece tek sorun Cendere yolundaki bağlantı yolu. Çünkü o bağlantı yolu yapılmazsa maç günleri büyük bir kaos ortaya çıkar. 1. köprü, 2. köprü maç günleri hepsi tıkanır. Biz konu hakkında gerekli mercilere başvurularımızı ve uyarılarımızı yapıyoruz. O da hallolursa hiç bir sorun kalmayacak. Şu an baktığımızda 5 önemli projeden birleşme bitti, riva ruhsatını aldı, stat bitmek üzere, idari yapılanma bitmek üzere en önemlisi nakit olarak en büyük rakibimizlen aynı gelir düzeyine sahip olduk. 4 sene evvel gelirimiz 74 milyon dolardı şimdi ise 184 milyon dolar, amacımız ise 250 milyon dolar. Şimdi bu Türkiye standardında büyük bir gelir gibi gözüküyor ama Real Madrid, Manchester United'a baktığımızda gelirler 300 milyon euronun üzerindeki kaynaklarla idare ediliyor. Avrupa kulüpleri ile mücadele etmek istiyorsak, bu gelirleri sürekli hale getirmemiz gerekiyor. Bu da oralara gidiyor. Kaldı ki 2012 kriteleri de bu yönde bizi zorlıyor. Biz geleceğin planlamasını yaparak gidiyoruz, günü kurtarmaya çalışmıyoruz." şeklinde konuştu.
2 yıldır başarısız olduklarını ve mezaret aramadıklarını söyleyen Adnan Polat" 4 yıldır futbolun içindeyim. 2 sene futbolu birebir yönettim. 20:45'i hatırlarsınız o sezon şampyion olduk. Sayın Özhan Canaydın'ın rahmetli olmasından sonra ben başkan oldum 2.5 aylık dönemde antrenörsüz şampiyon olduk. Son iki senede şampiyon olamadık. Bu benim için çok büyük hayal kırıklığı. Son 2 senede esasında her türlü transferi yaptık. Bunu mazeret olarak ortaya koymak istemiyorum ama biz bir 3. bir 5. olduk. Bizim için çok kötü bir derece. Biz ikinci olsak bile bizim için kötü bir derece. Birden fazla nedeni var. Bu başarısızlıklara baktığımız vakit, başta ben olmak üzere Haldun Üstünel, Murat Yalçındağ, Adnan Sezgin ve teknik ekip bu durumun sorumlularıyız. Ama başta ben olduğunu söylemek istiyorum. Ancak futbolda top kaleye girmek istemeyince girmiyor. Hatırlayın biz 2 sene evvel defanssız oynamak zorunda kaldık, geçtiğimiz sezon forvetsiz oynadık bu sezon Sabri milli takıma gitti sakat, Çağlar milli takımın sol kanat oyuncusu ameliyat oldu, Pino'yu aldık bence olağanüstü bir futbolcu taraftar onu çok sevecek, adalesinde yırtık oluştu. Bir anda 4 tane önemli oyuncumuzdan yoksun kaldık. Transferler geçikti diye biz o mağlubiyetleri almadık. Ya da Avrupa'dan elenmedik. Bizim takımımız o zaman da yeterliydi. Ama bazen, işte düşünün ki son saniye de top 60 metreden gelip, Hakan Balta'nın sırtına çapıp adamın önüne düşüyor. Dışarı da gidebilirdi. Biz 2 sene başarısız olduk. Bunun da 1. sorumlusu benim" dedi.
"ATLETİCO MADRİD'İ UEFA'YA ŞİKAYET ETMELİYİZ"Arda'yı Atletico Madrid'e transferi ile ilgili bir soruyu da yanıtlayan başkan, "Orada şöyle birşey oldu. Transfer döneminin bitmesine 24 saat kala Arda'nın menajeri beni arayıp, "Arda'ya büyük bir kulüpten önemli bir teklif var" dedi. Ben de " 24 saat kala kimse Galatasaray kulübünün kaptanını alamaz. Teklifi duymak bile istemiyorum" dedim. Ayrıca Arda'da milli takımda diye ona da haber vermeyin dedim. Ancak gördüm ki benden önce tüm medyaya haber verilmiş. Arda'ya en az 3-4 kere gidilmiş. Söylenen o ki Atletico Madrid'in bir yöneticisi Arda'yla Swiss Otel'de görüşmüş. Bu durum doğruysa Atletico Madrid'i UEFA'ya şikayet etmemiz gerekir. Bizle temasa geçmediler. Ben de Atletico Madrid Başkanı'nı da arayacağım. Eğer onun haberi yoksa burada tamamen bir sahtekarlık var demektir. Zaten herkes Arda'nın Galatasaray'la önemli bir kupa kaldırmadan Galatasaray'dan gitmeyeceğini biliyor. Bunu ben de söyledim, Arda da söyledi. Özellikle Türk Telekom Arena'da kaptan olarak kupa kaldırmasını çok istiyorum. Ben hiçbir futbolcuma esir muamellesi yapmıyorum. Eğer gönlünde başka bir yere gitme isteği varsa, ekonomik şartlar uygunsa Arda olsun başkası olsun yolunu açarım. Bunu futbolcularıma da söyledim. Ancak yangından mal kaçırır gibi son gün son dakikada gelip futbolcumuzu almaya çalışanlar hayal görüyorlardır" şeklinde konuştu.
Güntekin Onay'ın "Keita'yı neden sattınız?" sorusuna da cevap veren Galatasaray başkanı "Keita'nın satılması kesinlikle idari bir karardır. Rijkaard da bu konuda bize bu konuda yeşil ışık yaktı. Kalmasını istemedi. Sebebi çok basit, Keita her gittiği milli maç sonrasında geç geliyordu. Düşünün Kewell olsun, Elano olsun verilen tarihte dönerken, Keita 2 gün sonra geliyordu. Bu durum da takımın içinde büyük bir sıkıntı yaratıyordu. Bu 2-3 kez tekrarlandı. Ancak bardağı taşıran son damla en son oynadığımız Gençlerbirliği maçı öncesinde yaşandı. Maçtan 2 gün önce Keita bize haber vermeden Paris'e gitmiş sonrasında Fildişi kampına katılmış. O şekilde bizi bırakıp gitmesi, arkadaşlarını o şekilde yalnız bırakması sonrasında teknik heyette toplandık ve böyle bir futbolcunun Galatasaray'da kesinlikle kalmaması konusunda görüş birliğine vardık. Keita da doğru karar verdiğimizi de dünya kupasında Kaka'ya yaptığı haraketle kanıtlamış oldu. Bizim için sadece fiziği iyi olması, süratli olması, teknik olması yetmez ahlaklı olması da önemli. Bu yüzden Keita'yı sattık" dedi.
Rıdvan Dilmen'in transfer döneminde yapılan hatalar ve Mehmet Topal ile ilgili sorusunu da cevaplayan Polat "Lig bittikten sonra teknik heyetle bir toplantı yaptık. Rijkaard ile Neeskens, kendi aralarındaki ev ödevlerini yapmışlar. Onlarla 6 saat süren bir toplantı yaptık. Burada takıma yeni takviyeler nerelere olacak, alternatif a,b,c öncelik sırasına göre ve gitmek isteyen oyunculardan hangisine izin verileceği konularını görüştük. Rijkaard gitti geldi, ancak Neeskens hep kaldı. Onunla hep görüştük. Bu arada biz dünya kupasını bekledik, futbolcu izleyeliriz dedik. Ve Haziran sonunu bekledik. Size göre geç olabilir ancak bizim önümüzde Temmuz ve Agustos ayı vardı. Önümüzdeki Avrupa'da oynayacağımız maçlar öncesinde Keita'nın ve Leo Franco'nun satılacağına karar vermiştik. Burada giden diğer futbolcu Uğur ile Emre Güngör oldu. Mehmet Topal ise 2 senedir Avrupa'ya gitmek için adeta yalvarıyordu. Ben de bir söz vermiştim onlara, "Eğer burada mutlu değilseniz, gitmek istiyorsanız ve Galatasaray'ı tatmin edecek bir teklif gelirse ben sizin önünüzü kesmeyeceğim. Ancak benim sizden tek isteğim burda kaldığınız sürece hizmetinizi en üst düzeyde göstereceksiniz" demiştim. Mehmet Topal çok iyi bir futbolcu ama geldiği ilk sene hariç kendini hiçbir zaman takıma veremedi. Avrupa'ya gitmek istediği için bunu yapamadı. Galatasaray'ı kafasında bitirmişti. Bu şekilde olmasının Galatasaray'a katkısı olmayacağını düşündük ve iyi bir teklifte de onu göndereceğimizi söyledik. Valencia bize 4.5 milyon euro teklif etti, biz 6 milyon euro istiyorduk, Mehmet Topal'ın 900 bin euroluk alacağı vardı, gelip bize "Ben bu alacaklarımdan vazgeçiyorum" dedi. Artık o oyuncuyu tutmanın hiçbir yararı yoktu." dedi.
"CANA ÇOK YARARLI OLACAK"Rıdvan Dilmen'in Cana ile ilgili sorusuna ise Adnan Polat "Cana 1 yılık izlenerek alınan bir oyuncu değil. Ancak Gerets bizden ayrıldıktan sonra biz onla sürekli konuşuyoruz. Bu konuda ona danıştık, o da bize "Kesinlikle alın, 3-4 hafta bekleyin daha sonrasında inanılmaz bir futbolcu kazanacaksınız" dedi. Ayrıca İngiltere'deki teknik heyetlerde bize aynı şeyleri söyledi. Tugay Cana'yı çok iyi tanıyordu, o da kesinlikle alınması gerektiğini söyledi. Cana'da daha biz istediğimizi göremedik. Herkesin sakat olduğu dönemde geldi ve tam kendini göstermeye başlarken o da sakatlandı, 2 hafta uzak kaldı. Biz Cana'dan eminiz, 2-3 hafta sonra bize çok katkısı olacak. Biz aldığımız her futbolcuyu Rijkaard'a sorarak alıyoruz. Eğer "Cana'yı almayalım" deseydi almayacaktık. Biz Pino'yu da hocayla görüşerek aldık. Mehmet Batdal'ı bonservis bedeli olmadan aldık. Hocayla görüştük, uzun boylu forvet istiyordu, beraber karar verip aldık. Sol beke ihtaycımız vardı, milli takımın sol beki Çağlar'ı aldık. Rijkaard ve Neeskens onu Denizlispor'da ve milli takımda izleyip çok beğenmişti. Bizim alıp da deneyip, kazanabilirmiyiz dediğimiz bir Serdar Özkan var, bir de Musa var. Musa, Bank Asya 1. Ligi'nde en iyi ikinci oyuncu seçilmiş 17 yaşında bir futbolcu. Eğer tutarsa çok iyi bir oyuncu kazanırız diye aldık. Topal'ı biz ikinci ligden alıp tuttuysa, Musa'dan da ümitliyiz." şeklinde cevapladı.
Transferde esas önceliklerinin orta sahada oyun kurucu bölgesinde olduğunu söyleyen Polat "Bizim esas önceliğimiz 10 numara bölgesindeydi. Burda da 3 tane de alternatif vardı. Üçüyle de aynı anda görüşüyorduk. Önceliğimiz Misimoviç'ti. Wolfsburg kendi transferlerini tamamlamadan, Misimoviç'i satmayacağını söyledi. Biz hocanın birinci tercihini almak için sonuna kadar sabır gösterelim dedik. Wolfsburg'un alacağı futbolcunun pazarlığı uzadı. Biz de düşündük acaba ikinci tercihimizi mi alalım? diye. İkisi de kıymetli futbolculardı. Bekledik ve Misimovic'i aldık. Bence de iyiki beklemişiz, Galatasaray çok iyi bir 10 numara kazandı bence. Insua da iki aydır gündemimizdeydi. İlk başta Liverpool bize vermedi, sonrasında bir teknik direktör değişikliği oldu Liverpool'da, Roy Hartson geldi galiba. Hartson'la İsviçre Milli Takımı teknik direktörlüğü zamanından Adnan Sezgin'in bir arkadaşlığı vardı. İşte uzun uzun görüşmeler sonrasında Insua'yı 21 yaşındaki Arjantinli Milli oyuncuyu renklerimize kattık. Bir de Premier Lig'de bu sezon bir karar alındı, dünya kupasındaki başarısızlıktan sonra aldılar galiba bu karararı.. Federasyona takımlar 25 kişilik kadro vermek zorunda. Ben baktım kulüplerin kadrolarına 40'tan fazla futbolcu var. Bir anda her kulüpte 15'ten fazla futbolcu boşa çıktı. Böylece transfer fiyatları da çok düştü. Yoksa biz Insua'yı bu kadar düşük fiyata nasıl getirelim? Zaten bu 4 futbolcuyu bir de uzun santraforu Rijkaard bizden istemişti. Bende kendisinin yazıp çizdiği, birinci öncelik şuraya, ikinci öncelik şuraya şeklinde çizdiği raporu vardı. Dünya kupası başlayana kadar Neeskens burdaydı, onunla birlikte takip ediyordu. Her gün konuşuluyordu. Ondan transferde geç kaldığımızı düşünmüyoruz. Galatasaray'ın Avrupa'da elenmesinin nedeni takımın yetersizliği değil, Galatasaray'ın o anda oynayacak ve oyunu çevirecek oyuncularının hepsinin aynı anda sakat olmasıydı. Sivas maçında sağ kanatta oynayacak oyuncumuz yoktu. 8 aydır top oynamamış Ali Turan ile Emre Çolak'ı orda oynatmak zorunda kaldık. Hatta Serdar Özkan sahada ateşlendi. Yani öyle bir talihsizlik oldu. Oradaki 4 tane futbolcunuzun 3 tane alternatifi sakat. Siz hiç gördünüzü mü bir futbolcunun ayağının altının yarıldığını, ayak zarının yarıldığını 2 ay sahalardan uzak kalacağını? Biz de Mehmet Batdal'da oldu." dedi.
Sağlık heyetiyle ilgili açıklamalarda bulunan Adnan Polat, "Sağlık heyetine gelince, 2 senedir bu sakatlıklar bizim canımızı çok sıktı. Biz Acıbadem'den ayrıldık ve Medical Park sağlık sponsorumuz oldu. Onlarla çok ciddi bir çalışma yaptık ve yeni bir sağlık heyeti kurma kararı aldık. Bu sağlık heyetimizin de 1 ay sonra ne kadar başarılı olup ne kadar başarısız olduğunu göreceğiz. Sabahtan akşama kadar bütün sağlık heyeti çalışıyorlar. Doktorumuz da, bütün fizyoterapistler de haftanın 7 günü Florya'dalar. Onlardan güzel geri dönüşler bekliyoruz" dedi.
"RİJKAARD'A YENİ SÖZLEŞME ÖNERECEĞİM"Rijkaard'ın sözleşmesinin sonuna kadar kalacağını söyleyen Polat " Ben geçen Nisan ayında Rijkaard'a 2 senelik sözleşme uzatmayı teklif ettim. Bana cevabı şu oldu; "Ben önce şu aldığım parayı hak etmem lazım, bunu kazanmam lazım ki, sizle bu sözleşmeyi uzatmayı konuşabileyim". Bu da demek oluyor ki, her şartta ne olursa olsun bu sezon sonuna kadar Rijkaard bizle beraber. Eğer kabul ederse de Nisan ya da Mayıs'ta ona ben yeni sözleşme teklif edeceğim, sözleşmesini uzatacağım. Bizim gündemimizde bir teknik direktör sorunu yok. Medya yazıyor fakat öyle bir şey yok, onlar istediğini yazabilirler. Aramıza kesinlikle bir iletişim sorunu olduğunu düşünmüyorum. Son 15 günde en az 5 defa toplantı yaptım Rijkaard'la.. Bu büyük projeler sonlanmaya başladı bundan sonra ben Rijkaard'la ve futbolla daha çok ilgileneceğim. Şu anda kadromuza bakarsak, kadroda bulunan 27 futbolcunun 2 ya da 3'ü dışında hepsi milli futbolcu." şeklinde konuştu.
Son günlerde çıkan Rijkaard'ın tercüman sorunu ile ilgili de açıklamalarda bulunan Adnan Polat "Böyle 5-6 dil konuşan insanlar. Özellikle yabancı ülkede kendi lisanını konuşmadığı vakit, hele takımın içinde futbolcuların bir kısmı İngilizce, bir kısmı İspanyolca, bir kısmı Almanca, bir kısmı Türkçe konuştuğu vakit zaman zaman böyle şeyler olabiliyor. Mesela Rikaard'la biz İngilizce konuşuyoruz. Arada İspanyolca konuşmaya başlıyor, ben de "İngilizce konuş anlamıyorum" diyorum. Yani olabiliyor böyle şeyler. Bunları hoşgörü ile karşılayın, yani arkasında bir şey aramayın. Mesela, Mustafa inanılmaz derecede Flamenkçe konuşuyor. Türkçesi yetersiz. Kelime kelime tercüme ediyor, öyle yapmaması lazım. Rijkaard artık zaman zaman Mert'i zaman zaman Mustafa'yı kullanır. Mustafa yavaş yavaş forma giriyor, çünkü biz de onu kampa aldık. Şu an artık Rijkaard için herşey hazır, şu andan sonra Rijkaard hiçbir şey söyleyemez. Arzu ettiği tüm futbolcular alındı. Yanında da Neeskens var, iki tane fizyoterapist, yeni tesis müdürü herşey hazır. Hiçbir eksikleri yok. Onlar da bana memnuniyetlerini bildirdiler. Ben inanıyorum ki bu, tahmin ediyorum ki bu mevcut takımımızla şampiyon olacağız. Biz sakatlıklardan dolayı şansız bir dönem yaşadık, hepimiz çok üzüldük tabii. Fenerbahçe'de iyi futbolcular aldı, ama takım olmak için zaman gerekir. Biz takım olarak hazırız iyiyiğiz, bu milli maçlardan sonra daha da hazır olacağız. Sakatlar da düzelecek, iyi bir takım olacağız şeklinde konuştu." dedi.
Rıdvan Dilmen'in "Rijkaard kaleci istedi mi?" şeklindeki sorusunu da cevaplayan Adnan Polat "Ufuk ve Aykut gibi kalecilere şans vermek lazım. Risk almadan birşey olmuyor. Biz yüzmeyi öğretmek için dışardan konuşmuyoruz, onları suyun içine atıyoruz. Ben Galatasaray'ın bundan sonra daha iyi bir grafik sergileyeceğini düşünüyorum. Herkes iyi, transferlerimiz de iyi. Bizim ihtiyacımız olan nedir? Galatasaray taraftarının eskiden olduğu gibi, Ali Sami Yen'i eskiden olduğu gibi 'Cehennem'e çevirmesidir. Galatasaray taraftarı zaman zaman protestolar yaptı. Bence daha akl-ı selim davranıp takımı desteklemeleri lazım. Son 15 dakikaya 2-0 mağlup da girebilirsiniz. Eğer siz takımı yuhalar, baskı altında bırakırsanız, takım da bu maçları kaybedebiliyor. Taraftar takımına sahip çıkmalı, her şartta desteklemeli, çünkü biz bu çocuklarla yola çıktık. Ben taraftar haksız demiyorum, ancak taraftarın o takımı protesto ederek bir yere varamayacağını bilmesi lazım. Çünkü taraftar bir takımın ruhudur. Taraftar elini çektiği vakit, takım da ruhunu kaybediyor. Gelen misafir takıma 'Cehennem'i yaşattıklarında bizim o maçı kaybetme şansımız yok." şeklinde konuştu.
JOVANOVİC KONUSUGalatasaray'ın efsane futbolcusu Cevat Prekazi'nin önerdiği Jovanovic ile ilgili açıklamalarda bulunan Adnan Polat "Biz Belgrad'a gittiğimizde, Prekazi bana bu oyuncunun kasedini verdi. Ben de bunu teknik heyete verdim izlediler. Rijkaard bana "Bu iyi bir futbolcu fakat, son 4 senede 30 maç oynamış, bunun nedenini bulmamız lazım. 24 yaşındaki iyi bir futbolcu ancak sezon başına 7-8 maç oynamış. Bu çok düşük bir rakam." dedi. Biz tabii transfer yoğunluğundan Prekazi'yi davet edemedik. Sonra telefonla konuştuk, İstanbul'a davet ettik. Bana Prekazi'nin söylediği "Jovanovic'in bonservisi elinde, menajeri de yanımda alıp getireyim".. Aldı, geldiler. Florya'da ağırladık, bana Prekazi'nin söylediği "Bu futbolcu çok iyi bir futbolcu, menajeri burada siz konuşun. Ben işin ekonomik taraflarına karışmam" şeklindeydi. İki tane menajeri vardı, onlara Rijkaard'ın sorduğu soruyu yönelttim. "Neden bu futbolcu 4 sezonda 30 maç yapmış". Onlar değişik açıklamalar yaptılar, kendi kulüpleri içindeki teknik heyetin, başkanların, değişik insanların politikaları yüzünden böyle olduğunu söylediler. Bu cevap bizi tatmin etmedi. Bu arada futbolcunun bonservisine 1 milyon dolar, kendisine de yıllık 500 bin dolar istediler. Biz de şöyle bir teklifte bulunduk "Biz futbolcunun 500 bin dolarını verelim, bunu sezon sonuna kadar 300 bin dolara kiralayalım, eğer beğenirsek seneye 1 milyon dolar verip satın alalım", yani onların 1 milyon dolar istedikleri oyuncunun bonservisine 1 milyon 300 bin dolar verelim dedik. Menajeri şöyle bir baktı ve "Kiralık olarak siz bize 500 bin euro verin, sezon sonu almaya kalkarsanız 1 milyon euro verin" bir anda teklif 1.5 milyon euroya çıktı. Biz de dedik "Peki biz bunu kime ödeyeceğiz", o da dedi "Bana ödeyeceksiniz", biz de dedik "Kusura bakmayın karşımızda bir kurum olmazsa böyle bir parayı ödeyemeyiz. Ayrıca 1 milyon dolardan 1 milyon euroya nasıl çıkartıyorsunuz bu teklifi?" dedik. "Siz kiralamak istiyorsunuz" dedi. "Peki" dedik, ve onları oteline geri gönderdik. Prekazi'nin kırgın olması için bir neden göremiyorum çünkü, Prekazi işin ekonomik tarafına karışmadı, böyle bir yaklaşımdan sonra da bizim o futbolcuyu almamız söz konusu değildi" dedi.
Beşiktaş'a imza atan Fatih Tekke'nin önce Galatasaray ile görüşüp görüşmediği yönündeki soruya Adnan Polat " Ben Fatih Tekke'yi 12 yaşından beri Galatasaray'a almayı istiyordum. 12 yaşında Trabzonspor altyapsındaydı, almaya çalıştık o zamanki başkan Sadri Şener bunu öğrenmiş izin vermemişti. Son dönemde Adnan Sezgin bana Fatih'in Galatasaray'a gelmek istediğini söyledi. Ben de durumunu öğrenmesini istedim. Sonra görüşüp şartları öğrendikten sonra bize uygun olmadığına karar verdik. Beşiktaş ile anlaşmış oraya gitti. Biz görşüp bilgi aldık, ekonmik olsaydı almayı düşünüyorduk olmadı. Fatih normal olarak Beşiktaş'a gitti." dedi.
Şampiyonluk yarışındaki rakiplerinin Fenerbahçe olacağını söyleyen Adnan Polat, Beşiktaş'ın çok popüler futbolculardan oluşan bir takım oluşturduğunu söylerken "Beşiktaş popüler futbolculardan oluşan bir takım kurdu. Ancak gerçek futbollarını görmek için 7. haftayı beklemek lazım. Şu ana kadar Quaresma'yı çok iyi buluyorum. İzlenmesi çok zevkli bir oyuncu. Bence bizim şampiyonluk yarışındaki en önemli rakibimiz Fenerbahçe olur. Beşiktaş, Bursaspor, Trabzonspor daha geride diye düşünüyorum." şeklinde konuştu.
"HALDUN ÜSTÜNEL BEKLEDİĞİM GİBİ DAVRANDI"
Taraftarın sevgilisi olan Galatasaray eski yöneticisi Haldun üstünel hakkında da açıklama yapan Adnan Polat, "4 sene kader birliği yaptığım, çok sevdiğim, kardeşim gibi gördüğüm bir insandı. Her zaman inandığım, güvendiğim bir insandı, hala da öyle. Keşke görevine devam etseydi. Yönetim prensipleri konusunda anlaşamadığımız için görevinden ayrıldı. Görevinden ayrılması aramızda bir kırgınlık olduğu anlamına gelmez. Kısa süre önce yine dedikodular çıktı Haldun ve bizimle ilgili. Daha yeni konuştuk kendisiyle ve bana "Başkan ne zaman ihtiyacın olursa seninleyim.Şu an dışardayım.Yönetimde değilim, her zaman senin yanındayım, emrindeyim. Buradan bile elimden ne gelirse yaparım. Televizyonda çıkar haberlere inanma" dedi. Ben de kader birliği yaptığım Haldun Üstünel'den bunu beklerdim. Haldun'un ayrılmasına çok üzüldüm çünkü onun ayrılmasını hiç istemiyordum. İnşallah ileride yine bir arada çalışmak isterim. Çünkü Galatasaray'ı çok seviyor, çok emeği oldu, maddi manevi çok şey verdi. Keşke ayrılmasaydı" dedi.
"ELANO GİTMEK İSTEMİYOR"Elano'nun çok önemli bir sakat geçirdiği içinn şu ana kadar hazır olamadığını söyleyen Adnan Polat, "Elano, dünya kupasına 2 gol attı, asist yaptı. Çok iyi oynadı. Ben geçen gün Elano ile konuştum, bana 41 gün yattığını söyledi. Sonra geldi, tabii sakatlığı daha yeni geçmişti. Uzun süre sakat olan bir oyuncunun kondisyon yüklemesi için süre gerekli. Rijkaard her gün onunla ilgili rapor aldı. Bursa maçında ona 15 dakika şans verildi, ancak hazır olmadığı için Elano o maçta da kendini gösteremedi. Bu yüzden Rijkaard ona 1 hafta daha zaman verdi, ancak biz Karpaty'e gittiğimizde, "Elano satılacak ondan getirilmedi" şeklinde haberler yapıldı. Halbuki fizik kondisyon olarak hazır olmadığı için alınmadı kadroya. 10 gün sonra Elano tamamıyla hazır olduğunu söyleyebilirim. Futbolcu satışına gelirsek, ben hep söylüyorum biz de satılacak futbolcu yok ama dünya üzerinde satılmayacak hiçbir futbolcu yok. Bir futbolcunun satılması için önce futbolcunun gitmek istemesi lazım, sonra alıcı kulübün satıcı kulüple ekonomik olarak anlaşması lazım, alıcı kulübün oyuncuyla anlaşması lazım, bu şartlar oluşursa her zaman transfer olabilir. Bu her futbolcu için geçerlidir, Elano için de geçerlidir. Elano bana gelip gitmek istiyorum derse, o zaman ben ona bir yol ve alternatif bulmaya çalışırım." şeklinde konuştu.
KAYNAK : http://ntvspor.net/haber/spor-toto-super-lig/22696/polat-tek-rakibimiz-fb--bjk-ve-digerleri-geride-olur
1 Eylül 2010 Çarşamba
Adnan Polat % 100 Futbol'da
Rıdvan Dilmen ve Güntekin Onay, % 100 Futbol Özel yayınında yarın akşam Galatasaray Başkanı Adnan Polat’ı ağırlayacak.
Dilmen ve Onay, Galatasaray Başkanı Polat ile takımın durumu, yapılan son transferleri, alınan başarısız sonuçları, teknik direktör, oyuncular ve kendileriyle ilgili yapılan eleştirileri, yeni stadı ve takımla ilgili gelecek planlarını canlı yayında konuşacak.
Adnan Polat'ın konuk olacağı canlı yayın % 100 Futbol Özel, yarın akşam 23.00'te NTV Spor'da.
KAYNAK :http://ntvspor.net/haber/futbol/22553/adnan-polat--100-futbolda
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
